12 Kasım 1999 yılında meydana gelen büyük felaketin 22. yıldönümünde yaşanan acılar hala taptaze. 17 Ağustos Marmara Depreminin üzerinden 87 gün geçtikten sonra, henüz depremin yaraları sarılmaya çalışılırken, dünya tarihinde görülmemiş bir şekilde ikinci bir deprem felaketi ile sarsılan Düzce’de kimileri yakınlarını toprağa gömdü, kiminde derin yaralar açıldı, kiminin hayalleri ise enkaz altında kaldı.

Büyük felaketin 22. yıldönümü nedeniyle, Düzce Anıt Park Meydanında anma töreni düzenlendi. Törene, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Düzce Valisi Cevdet Atay, AK Parti Düzce Milletvekili Ayşe Keşir, Düzce Belediye Başkanı Dr. Faruk Özlü, AK Parti İl Başkanı Mustafa Keskin, MHP İl Başkanı İlhami Caboğlu, resmi kurum idari amirleri ve vatandaşlar katıldı.

Saatler depremin meydana geldiği saat olan 19:57’yi gösterdiğinde, acı bir siren eşliğinde Anıtpark Meydanı sessizliğe gömüldü. Kur’an-I Kerim tilaveti ile başlayan anma programında, bazı vatandaşlar gözyaşlarına hakim olamadı.

Özlü: “Düzce’de depreme karşı bütün önlemleri alıyoruz”

Anma töreninde konuşan Düzce Belediye Başkanı Dr. Faruk Özlü, depremin meydana geldiği tarihte Ankara’da olduğunu belirterek, “12 Kasım 1999 depreminde Ankara’da Milli Savunma Müsteşarlığı’nda çalışıyordum. F-35 uçakları ile ilgili bir toplantı halindeydik. Sarsıntı hissettim ve kısa bir süre sonra depremin Düzce’de meydana geldiğini öğrendim. Annem ve Babam, kardeşlerim Düzce’delerdi. Hemen yola çıktık, ama Düzce’ye ulaşmak mümkün değil. Mudurnu üzerinden Düzce’ye saat sabah 5 sıralarında Düzce’ye ulaştık. Çok büyük bir acı, her yer yıkılmış. Bugün Düzce’de depreme karşı bütün önlemleri alıyoruz. Zemin artı 4 katın üzerinde yüksek katlı binalara kesinlikle müsaade etmiyoruz” diye konuştu.

Keşir: “Allah bir daha böyle acılar yaşatmasın”

AK Parti Düzce Milletvekili Ayşe Keşir, depremde hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet dileyerek başladığı konuşmasında, deprem gerçeğine karşı alınacak önlemlerin hayat kurtardığından bahsetti. Düzce’nin deprem ile birlikte yerle bir olduğunu hatırlatan Keşir, “Allah bir daha milletimize böyle acılar yaşatmasın” dedi.

Vali Atay: “Bugün depremin sene-i devriyesini hep birlikte anıyoruz”

Düzce Valisi Cevdet Atay’da yaptığı konuşmada, şu ifadelere yer verdi:

“Bundan tam 22 sene önce, 1999 Marmara depreminin yaraları sarılmadan, acılar dinmeden, 3 aya yakın bir süre zarfında maalesef Düzce – Kaynaşlı depremini yaşayan ilimiz, bugün 22’nci sene-i devriyesini hep beraber anıyoruz.”

Bakan Soylu: ‘Ben hayatımda böyle bir acı görmedim’

Son olarak kürsüye çıkan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ise, başından geçen 17 Ağustos depremi ile ilgili anısını anlatarak, “Tam 22 yıl önce bugün andığımız, hatıralarına sahip çıkmaya çalıştığımız, Kur’an-ı Kerimlerle, salavatlarla, dualarla onları hatırladığımız canlarımıza, yakınlarımıza Allah’tan rahmet dileyerek sözlerime başlamak istiyorum. 17 Ağustos ve ardından meydana gelen 12 Kasım depreminde Düzce ve Kaynaşlı’da 980 hemşerimizi kaybettik. Allah Rahmet eylesin. Allah cennetinde onları buluştursun, sevdikleri ile cennetinde buluştursun. 17 Ağustos gecesini iyi hatırlıyorum; yani burada 280 vatandaşımızı kaybettiğimiz 17 Ağustos gecesini. Gecenin ilerleyen saatlerinde şimdiki gibi ayaz olmadığı için İstanbul’daki evimin balkonunda uyumuşum. Sanki, yerin şiddetle sarsıldığı, bir iş makinasının bütün olanca hızıyla yeri deldiği, hayatta bir kez bile duymadığım bir sesle karşılaştık. Balkon demirlerinin, tam tabiriyle nasıl bir S çizdiğini, bir taraftan bir tarafa nasıl her şeyin gittiğini gördük. Rahmetli annem, babam hep beraber evin bir tarafında buluştuktan sonra hemen koşarak aşağıya indik. O zaman İstanbul İl Başkanıydım 1999’da. O günkü Genel Başkanımız Sayın Tansu Çiller ile birlikte Yalova’ya geçtik. Ben hayatımda böyle bir manzara görmedim. Biz büyük bir milletiz, biz inançlı bir milletiz, biz milli kültürüne bağlı olan bir milletiz, biz aile yapısına bağlı olan bir milletiz” diye konuştu.

"Türkiye son iki yıldır bir çok afetle karşı karşıya kaldı"

Son iki yıldır Türkiye'de birçok afetle karşı karşıya kalındığını dile getiren Soylu, "Biz görevli bir milletiz ve bu topraklar da görevli topraklardır. Çok işimiz var bizim. Birçok sıkıntıyla, afetle, musibetle, belayla karşı karşıya kalıyoruz ama bilmenizi istiyorum, bu millet rahmetle buluşan bir millettir." ifadelerini kullandı.

"Milletimizin en zor anlarında yanında olduk" 

Soylu, Elazığ, Giresun, Van, Artvin, Rize, İzmir, Antalya, Muğla, Bartın ve Kastamonu'da çok sayıda felaket yaşandığını anımsatarak, şunları söyledi:

"Şunun altını çizmem gerekiyor. Biz çocuktuk, memlekette deprem olurdu, sel olurdu. Kışın 6 ay Anadolu'nun köyleri kapanır, hamileler çocuklarını doğuramadan hayatlarını kaybederlerdi. Televizyonlarda hep şu söylenirdi: 'Nerde bu devlet?' Hep bunlarla büyüdük, bu bizim için öz güven yoksunluğuydu. Sayın Cumhurbaşkanımızın riyasetinde, Allah'a binlerce kere hamdolsun ki 'Nerde bu devlet?' dedirtmedik hiçbir zaman. Milletimizin en zor zamanında yanında olduk. Sadece bizler değil, devletin bütün kurumları, sadece onlar değil, sivil toplum örgütleri, gönüllüler. Kimisi bir parça ekmeğiyle, kimisi gönderdiği pabucuyla, kimisi mobilyasıyla, kimisi elini küreğine atarak temizlediği enkazla."

Program, dua okunması ve deprem yıkıntıları şeklinde oluşturulan alana karanfil bırakılmasının ardından sona erdi. 

HABER: Savaş ARI