Düzce Esnaf ve Sanatkârlar Odaları Birliği Başkanlığı’na adaylığını açıklayan Demir ve Madeni Sanatkârlar Odası Başkanı Murat Geçici, konuk olduğu Öncü TV’nin “Kitabın Ortasından” programında hem ayakta kalma mücadelesi veren esnafın halini tüm gerçekliğiyle ortaya koydu hem de hizmet değil makam sevdasındaki bazı oda başkanlarına çattı.

“Esnaf iş yapamazken aidat için mesaj atmak hiç şık olmadı”

Koronavirüs salgını nedeniyle getirilen kısıtlamalarda esnaf can çekişirken, bazı odaların aidat için mesaj atmasını bir oda başkanı olarak eleştiren Geçici, “Şimdi üyelerin yıllık 505 lira aidat ücreti var bunu, 2 taksit halinde ödüyor. Ben pandemi döneminde bin 200 üyemden hiçbirine atmadım böyle bir mesaj. Şık olmaz, yakışmazdı. Atan odalarınkini duydum, o da hiç şık olmadı, neden? Aslında başkanı da üyesi de bir aile, esnaf. Birbirimizin halini biliyoruz, derdini paylaşıyoruz fakat kanun koyucu 5362. maddede bunu yılda 2 taksitte ödemesini zorunlu kılıyor. Ben bu mesajı 2 sene boyunca inanın çekmedim ama üyelerimizden bana dönüp çekmelisin diyenler oldu. Neden? Parayı tahsil etmediğimizde bakanlık önergesiyle faiz ekleniyor üzerine, bu da üyeleri geleceğe yönelik sıkıntıya sokuyor. Ben faiz ödemek istemiyorum ki diyen esnaflar da var.” şeklinde konuştu.

“Ertan Taşlı’ya yapılan tepki kesinlikle provokasyon değildi”

Berberler ve Kuaförler Odası Genel Kurulu’nda taraf tuttuğu gerekçesi ile Esnaf ve Sanatkarlar Kredi Kefaret Kooperatifi Başkanı Ertan Taşlı’ya gösterilen sert tepkiye değinen Geçici, konuşmasına şu şekilde devam etti:

“Orada havanın neden gerildiğinin iç yüzünü herkes bilmiyordur, ama orada adını da zikrediyorum Ümit diye bir kardeşimiz, cumhurbaşkanımızın pandemi döneminde, siciline bakılmaksızın ihtiyacı olan esnafa verdiği 25 bin liralık destek kredisine başvurmak istiyor. Bu üyemiz eski başkan arkadaşımıza gidip “Başkanım ben bu krediyi nasıl alabilirim?” diye soruyor. Başkan da tecrübeli olmasına rağmen, nasıl bu gaflete düştü bilmiyorum. ‘Önce aidatını öde, kredi işini hallederiz.’ demiş. Tabii Ümit de sinirlenip çıkıyor yanından. Bizim de Muzaffer diye bir arkadaşımız kongrede bu durumu anlatmak istedi. Normalde kuaförler ince ruhlu, nahif insanlar olmasına rağmen, niye böyle delirdi diye düşündüm, ama olayın iç yüzü bu. Orada üye olmayıp, orada bulunan kimseye ben şahit olmadım. Berber olmamama rağmen şahit olmadım ki; berberler birbirini tanır. Berber olmayan birini oraya alırlar mı? O arada da Ertan Başkan bunu üzerine alındı herhalde söz aldı, sonra da ipler iyice koptu zaten. Bence bunu divan başkanı önleyebilirdi, ama önlemedi. Ama provokasyon değildi kesinlikle.”

“‘Ben odamdan oy alabilirsen etek giyerim’ diyen oda başkanını gördüm”

Bazı oda başkanlarının DEBOB Başkanı Mustafa Kayıkcı’ya destek vermesi için oy kullanacak üyelere baskı yaptığını savunan Geçici, “Ben diyorum ki; irade her zaman milletindir. Son sözü esnaf söyleyecektir, son sözü oda başkanlarının yönetimlerinde olan arkadaşlarımız söyleyecektir. Aslında burada bir aldı var. Ben çünkü 8 sene önce biliyorsunuz, DESOB başkan adayı olmuştum. Ben o gün orada bir seçim kaybettim. DESOB yönetiminde olan arkadaşlarımızdan duyduğum kelimeler, ‘Koltuğu bırakırım, benim odamdan benim yönetimimden kimden oy alabilirsen.’ veya ağzıma yakışmayacak, ama ben kalben açık sözlü bir adamım, ‘Benim odamdan oy alabilirsen, etek giyerim.’ diyebileni de gördüm. Ya arkadaşlar sizin yöneticileriniz askerlik yapmış, evlenmiş, çoluk çocuk sahibi olmuş, işyeri açmış, bu memlekete vergisini ödüyor, akli selim üye de bunu sevmiş, odaya girmiş, yönetime seçmiş. Size bu yönetimin üzerinde bu hakkı kim tanıyor. Yönetiminiz olmazsa, siz yoksunuz. Benim yönetimimden Mustafa Kayıkcı’ya oy verebilir, ben baskı uygulayabilir miyim bir başkan olarak. Ben o zaman o adama derim ki; ‘Senin kafan çalışmıyor, sen başarısız bir adamsın, benim dediğim yere oy vereceksin, vermezsen de odadan bir şekilde seni saf dışı bırakırım.’ Ya bunlar doğru bir şeyler mi? Ben bunları yaşıyorum.” açıklamalarında bulundu. 

PROGRAMIN TAMAMINI İZLEMEK İÇİN TIKLAYINIZ