ve Meclis Başkanlığı seçimleri öncesinde flaş bir gelişme yaşandı. TSO Başkanı Tuncay Şahin, seçimlere 1 gün kala “Aday Değilim” açıklaması yaptı ve ekledi:  “Benim TSO Başkan Adayım Ömer Demirtaş, Meclis Üyesi adayım da İshak Şengüloğlu.” Şahin’in bu açıklaması ile Ömer Demirtaş’ı TSO Başkanlık seçimlerinde hülle aday olarak öne sürdüğü netlik kazandı. 

Düzce’de tüm gözler yarın yapılacak olan Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanlığı ve Meclis Başkanlığı seçimlerine çevrildi. Düzce iş dünyasının sonuçlarını merakla belediği seçimlere saatler kala, TSO Başkanı Tuncay Şahin, aday olmadığını kamuoyuna duyurdu.

Hülle Aday Ömer Demirtaş Kozunu oynadı

TSO Başkanlık seçimlerini kaybetme korkusu yaşayan Şahin, Ömer Demirtaş’ı hülle aday olarak sahaya sürdü. Yarınki seçimlerde Ömer Demirtaş’ın seçilmesi durumunda, Demirtaş istifa ettirilip, başkanlık koltuğuna yeniden Şahin’in oturması planlanıyor.

Şahin yaptığı açıklamada, “Ben Tuncay Şahin olarak 02 Ekim 2022 Pazar günü yapılan Düzce Ticaret ve Sanayi Odası seçimlerinde 1’nci Meslek Komitesinden meclis üyeliğine aday oldum. Seçim kararı aldığımız günden bu güne kadar, Yönetim Kurulu Başkan adayıyım diye bir beyanım olmadı” dedi.

“Benim TSO Başkan Adayım Ömer Demirtaş”

Şahin, kendisinin TSO Başkan adayının Ömer Demirtaş, Meclis Başkan Adayının ise İshak Şengül Olduğunu açıkladı.

Hülle Ne Demek?

Hülle, bir erkeğin, üç talakla boşadığı eşi ile tekrar evlenebilmesi için, o kadını rızasıyla başka bir erkekle nikahlayıp, bir geceliğine zifafa sokması demektir.

Üç talâkla boşanmış olan kadını, (Zevciyet muamelesi olmadan, eski kocasıyla evlenemez) hadisinin mucibince hülle yapmak isteyen ikinci kocanın birleşme olmadan sadece halvette bulunmasıyla ilk kocaya helâl olmaz. (Mecmuai zühdiyye)

Şayet o erkek zifaftan sonra boşarsa, o zaman bu kadın da isterse ilk kocasıyla evlenebilir. Böyle bir uygulama ise bir erkek için zillettir, aşağılıktır. Allah'ın, erkeklere boşamak hakkını verdi ise de, bu hakkı gelişigüzel kullanmamaları ve kadınlar, erkeklerin elinde oyuncak olmamaları için, erkeklere bu hülle zilletini yüklediğine inanılır. Hülle korkusundan bir erkek, boşama lafını ağzına bile alamaz. Aile arasında boşamanın şakası da olamaz.

Hülle için, hileye baş vuranlar olmuş, iddet beklemeden evlenmek caiz değil iken, nikah yapanlar çıkmıştır. Bu gece evlenip sabah boşayacak kiralık adam aramışlardır. İslam'da böyle geçici nikah yoktur. Biri ile anlaşıp bu gece evlen, yarın boşarsın diye bir anlaşma yapmak, yani belli bir süreliğine evlenmek sahih değildir. Muhammed'in, hülleciyi kiralık teke olarak vasıflandırıp şöyle dediği nakledilmiştir: "Hülle yapana da, yaptırana da Allah lanet etsin." (İbni Mace, Taberani, Hâkim, Beyheki)

Boşadığı kadını kiralık tekeye nikahlayan kişi zillete düştüğü gibi, kiralık teke de, nikahladığı karısını sabahleyin boşayıp ona vermekle de aynı zillete düşmüş oluyor. Müslüman bir erkek, hanımına, ric'î veya bâin üç talak verirse, yani başka başka üç zamanda birer kere boşarsa yahut bir defa, “Üç kere boşadım” derse, eski nikâh büsbütün bozulur. Bu kadını tekrar alabilmesi için, hulle lazım olur. Bu kadın, iddet zamanı içinde, hiç kimse ile evlenemez. Hulle demek, kadın başka erkekle nikâhlanıp, düğün olup, vaty olup, o erkek de boşayıp ve bundan sonra, tekrar iddet zamanı geçmek demektir. Ancak bundan sonra, birinci kocası, yeni bir nikâh ile tekrar alabilir. Bu ise, bir erkek için zillettir, aşağılıktır. İnanca göre Allah, erkeklere boşamak hakkını verdi ise de, bu hakkı gelişigüzel kullanmamaları ve kadınların, erkeklerin elinde oyuncak olmamaları için, erkeklere bu hulle zilletini yüklemiştir. Hulle korkusundan Müslüman bir erkek, boşama lafını ağzına bile alamaz. Aile arasında boşanmak lafının, şakası bile olamaz.