17 Ağustos Marmara Depremi’nin üzerinden 87 gün geçtikten sonra, henüz depremin yaraları sarılmaya çalışılırken, Düzce’de dünya tarihinde görülmemiş ikinci bir deprem meydana geldi. 12 Kasım 1999 tarihinde bu kez depremin merkez üssü Düzce'ydi... Saatler 18.57'yi gösterdiğinde, Düzce kuvvetle sarsılarak, yerle bir oldu. Büyük afet özellikle Düzce merkez, Kaynaşlı ve Gölyaka’da büyük bir yıkıma neden oldu. 12 Kasım depreminde Düzce, Akçakoca, Cumayeri, Çilimli, Gölyaka, Gümüşova, Kaynaşlı ve Yığılca'da toplam 710 kişi enkaz altında kalarak hayatını kaybederken 2 bin 678 yaralandı.

Düzce, dünya tarihinin en büyük felaketlerinden biri olarak kayıtlara geçen 12 Kasım 1999 depreminin yıldönümüne hazırlanırken, büyük felaketin Düzceliler’de açtığı yaralar, aradan geçen 23 yıla karşılık taptaze duruyor. Peki, afetlerden ders çıkartıldı mı? Haber ekibimiz, 12 Kasım 1999 Depremi’nin 23. yıl dönümü öncesi sokağa çıktı ve vatandaşlara mikrofon uzattı.   

İşte Düzce halkının 12 Kasım 1999 depremi ve deprem gerçeği ile ilgili düşünceleri:           

“Düzce’nin her mahallesinde depremden kalma binalar var”

Hüsnü İnan: Bu acıları çekmek istemiyoruz. Düzce’miz yaralarını çok uzun bir zamanda sardı. Hala izleri var, Allah bir daha bize bu durumu göstermesin. Afetlere karşı önlemler kısmen alındı. Yeni binalarımız sınırlı katlarda yapıldı ama o depremden sonra tadilata alınan çok eski binalarımız var. Tabii zaman aşımı bu millette unutmaya neden oldu, çok metruk binalarımız var. Hala millet içerisinde yaşıyor. Ekonomik şartlar da uygun fiyata gitmesine neden oluyor. Aynı şeyi bir daha yaşarsak aynı büyük acıları çekeriz. Tarihsel olarak da belli. 20 seneyi aşkın bir zamanda Düzce’ye bu deprem geliyor. Bu öyle veya böyle yakın bir dönemde bir daha olacak. Bu belli, bunların bence o günkü şartlarda ekonomik geri dönüşümü var. Her şey yenileniyor bence yenilenmeli veya yıkılmalı diye düşünüyorum. Düzce’nin her mahallesine gittiğimiz zaman bu eski binalardan yüzde 10 veya yüzde 30 var. Bunlarla ilgilenilmesi lazım yani deprem yasaları yönetmelikleri var. Binalar tekrar kontrol edilip yapılmalı kaldı ki zaten kalan binaların hepsi 50 veya 50 yılın üstündeki binalar.

“Hasarlı binalara el atılmalı”

Mustafa Durmazoğlu: Bu konuda ‘Allah bir daha göstermesin.’ diyoruz. Depremde abimi kaybettik. O rahmetli oldu 12 Kasım’da. Vallahi Düzce halkı depremden ne ders çıkarttı, ne çıkartmadı. Yani şimdi iyi yorumlayan da var, değişik yorumlayanı da var. Ama o konuda yönetime el atmaları gerekir. Bildiğimiz komşumuzun hasarlı binaları var, el atmaları gerekir.

“Hala şuursuzluk var”

Servet Balamir: Annemi göçük altından çıkardık. Çok acılar çektik o günler bayağı sıkıntılıydı. Allah’a çok şükür yaratan Allah’a hamdolsun. Düzce depremlerinden biraz ders çıkardık, ama hepsini değil. Hala şuursuzluk var. O zamanlar okullarda depremle ilgili eğitimler yapılıyordu. Şimdi onlar yavaş yavaş kalktı. Yeni kuşağa anlatamıyorsun. Hala depremden kalan binalar var fakat onlarla bayındırlığın ilgilenmesi gerekiyor. Biz vatandaş olarak bir şey diyemiyoruz o konuda.  

“Depremden ders çıkartmadık”

Bahattin Deniz: Düzce’de oturuyorum. Çok kötü günler geçirdik o zaman. Herhalde deprem tatbikatı mı yapılacak? Yani çok kötü günler geçirdik inşallah bir daha olmaz. Bir daha başımıza böyle bir felaket gelmez. Afetlerden ders çıkarmadık. Bütün Düzce’de kırık-dökük yerler duruyor. Gelişme olmadı, metruk binaların hepsi duruyor. Şu arka sokağa bir girip baksanız bütün binalar çürük. İnsanlar oradan geçmeye bile korkuyor şu an. Onların yapılmasını, yıkılmasını istiyoruz. Düzce’yi güzelleştirmeyi istiyoruz.  

“Depremden kalan binalar yıkılmalı”

Gönül Çağlayan: Ankara’dan geldik. Buraya ilk geldik çok üzüldük. Yeni kentleşmede güzel bayağı. Yani bu olaylardan ders alınıldı mı, inşaat olayları düzeltildi mi bilmiyoruz, muamma orası. İnşallah düzelmiştir diye umut ediyoruz. Depremden kalan binaların yıkılmasını isteriz.