Düzce Belediyesi ve Düzce Üniversitesi birlikteliği ile düzenlenen ‘Düzce Şehir Kimliği ve Sosyal Bütünleşme’ Sempozyumu ikinci ve son gününde 7 oturumla devam etti.

Protokol üyeleri, akademisyenler, siyasi parti il temsilcileri, STK temsilcileri ve öğrencilerin katılımıyla başlayan sempozyumun ikinci gününde de Düzce’nin marka şehir olma yolunda attığı adımları destekleyecek ve yol haritasına katkı sağlayacak önemli konu başlıkları ele alındı.

ŞEHİR VE GÖÇ KONULARI KONUŞULDU

İki ayrı salonda aynı anda gerçekleştirilen sempozyumun A salonunda başlayan günün ilk oturumunda ‘Şehir ve Göç’ ana başlığı altında önemli akademik değerlendirmeler paylaşıldı. Oturum Başkanlığını Prof. Dr. Ebulfez Süleymanlı’nın yaptığı oturumda, emekli öğretim üyesi Prof. Dr. Zeki Aslantürk ‘Göç ve Şehirleşme Olgusu: Türkiye’nin Özeti İstanbul’ başlığı altında deneyim ve görüşlerini paylaştı. Acıbadem Üniversitesinden Prof. Dr. Ayça Kurtoğlu, hemşehrilik ve kentli kimliğinin ayrımsallığını ve birlikteliklerini vurgu yaparken, İnönü Üniversitesinden Prof. Dr. Ünal Şentürk tarafından ‘Kentsel Bütünleşme ve Kent Kimliğini Tehdit Eden Bir Olgu: Göç’ alt başlığıyla dünya genelinde göçlerin nedenleri, nereden nerelere olduğuna yönelik akademik sunumunu katılımlarla paylaştı. Düzce Üniversitesinden Doç. Dr. Metin Kılıç ile Arş. Gör. Meltem Yıldırım Başoğlu tarafından ise Düzce örneği üzerinden yerel politikaların mülteciler üzerindeki etkileri örneklemelerle sorunlar ve çözüm önerileri ele alındı.

B SALONUNDA, “ŞEHİR VE SOSYAL BÜTÜNLEŞME” KONUŞULDU

B salonunda başlayan günün ilk oturumunda Prof. Dr. Abdullah Taşkesen başkanlığında katılımcılarla bir araya gelen akademisyenler, ‘Şehir ve Sosyal Bütünleşme’ üst başlığı ile çalışmalarını aktardı. Arş. Gör. Elif Gün, kent kimliğinin oluşmasında derneklerin rolünü değerlendirerek Yörük derneklerinin etkisinden bahsederken, Sakarya Üniversitesinden Doç. Dr. Hasan Hüseyin Taylan ise aynı konu üzerinden Roman STK’ları ele aldı. Sakarya Üniversitesinden Doç. Dr. Handan Akyiğit sunumunda Sakarya’da girişimcilik ekosisteminin şehir kimliği ve sosyal bütünleşmeye etkilerini, araştırmacı Nejat Aksoy ise Düzce’de şehir kimliğini oluşturan etnisitelerin hikayeleri ve sosyal bütünleşmedeki yerlerini değerlendirerek katılımcılara aktardı.

KENT, KENTLİLEŞME VE DİN

A salonun da gerçekleşen ‘Kent, Kentlileşme ve Din’ üst başlığı ile akademik görüşlerin paylaşıldığı ikinci oturumda Prof. Dr. Abdullah Korkmaz tarafından eski Türk toplumlarından Osmanlıya, Osmanlıdan Cumhuriyete ve bugüne değin geçen süreçte Kentleşme, Kentlileşme ve Bütünleşme konusunda bilgilendirmede bulunuldu. Prof. Dr. Mehmet Tayfun Amman ise Kent sorunlarının çözümü ve bir kent sorunu olarak ele aldığı dini gruplara yönelik akademik düşüncelerini paylaştı. Prof. Dr. Yahya Mustafa Keskin, kentlerde dinin sosyal bütünleşme üzerindeki etkilerini dönem dönem ele alarak örneklendirme yoluyla aktardı. Prof. Dr. Yusuf Genç ise kentlilik bilinci ve aidiyet duygusun önemine dair değerlendirmede bulundu.

GELENEKSEL MESLEKLER-BAĞIMLILIKLAR VE ÜNİVERSİTE GENÇLİĞİ

Prof. Dr. Kasım Karaman başkanlığında B salonunda gerçekleştirilen ikinci oturumda ilk olarak Dr. Öğr. Üyesi Nihan Kalkandere Özdin, şehir kimliğinin geleneksel mesleklere yansımalarına Kapalıçarşı örneği ile cevap ararken, Doç. Dr. Bekir Kocadaş, kentsel bütünleşmenin önündeki bağımlılıkların nasıl engel teşkil ettiğini akademisyen kimliği ile değerlendirdi.

Dr. Öğrt. Üyesi Çağdaş Ümit Yazgan ise kentlilik bilinci içerisinde üniversite gençliğin rolüne dair çarpıcı açıklamada bulunurken, Prof. Dr. İlkay Şahin, Kayserili Çerkesleri değerlendirdiği ‘şehir ve etnisite’ konusunda katılımcıları bilgilendirdi.

ŞEHİR VE SOSYAL BÜTÜNLEŞME VURGULANDI

Öte yandan etkinlik kapsamında şehir kimliği üzerine akademik çalışmalar yapan araştırmacılar tarafından; kent yapıları, dinin kentleşmeye etkisi, dijitalleşme ve kentlerin yenilik ekosistemi, akıllı şehirler, yerel unsurların ve etnik grupların kent kimliğindeki rolü gibi konular ele alındı. Farklılıkların bir kazanım olduğunu söyleyen konuşmacılar, farklı kültürlere sahip toplulukların bir arada etkileşim içinde yaşayarak, ortak bir yaşam kültürü oluşturmasının, Türkiye’nin ve Düzce’nin kazanımı olduğunu dile getirdi. Şehir ve sosyal bütünleşmenin vurgulandığı programda, bilim insanları, göçmenler üzerinde yapılan araştırmaları paylaşarak, bu toplulukların kentleşme sürecinde yaşadıkları entegrasyon ve uyumu katılımcılarla paylaştı. Şehir kimliklerinin oluşumunda özellikle gençlerin hayata bakışının etkileneceğini ve onlara yön verileceğini anlatan konuşmacılar, şehir yöneticilerinin bu konulara bilimsel olarak yaklaşmasının, şehirlerin ve Türkiye’nin kalkınarak, kimlik bilincinin sağlamlaşmasında belirleyici olduğunu vurguladılar.

SEMPOZYUMDA PAYLAŞILANLAR KİTAP HALİNE GETİRİLECEK

Türkiye’nin her bölgesinden yoğun bir katılımın olduğu sempozyum, gerçekleştirilen kapanış oturumundaki değerlendirme ile son buldu. Sempozyumda paylaşılan düşünce ve verilerin kitap haline getirilerek kurumların istifadesine sunulacağı da ifade edildi.