Öncü Medya Haber Genel Yayın Yönetmeni Sadullah Ünsal’ın hazırlayıp sunduğu, Öncü TV ve 100.2 Radyo Öncü ortak yayınıyla geniş kitlelere ulaşan “Kitabın Ortasından” programının son bölümüne, DESOB seçimleri öncesi başkan adaylığını açıklayan Düzce Demir ve Madeni Sanatkarlar Odası Başkanı Murat Geçici konuk oldu. Programda Ünsal’ın sorularını yanıtlayan Geçici, DESOB Başkanı Mustafa Kayıkcı’yı, Düzce’deki esnafların sorunlarını çözmemekle eleştirdi. Kendisinin başkan seçilmesi halinde esnafların tüm sıkıntılarına merhem olacağının sözünü veren Geçici, 27 meslek odasında yapılan genel kurullarda değişen oda başkanlarının DESOB seçimlerinin fragmanı olduğunu vurguladı.

“DESOB yönetimi pandemi döneminde esnafların sorunlarını hiç umursamadı”

DESOB Başkanı Mustafa Kayıkcı ve yönetiminin pandemi döneminde getirilen kısıtlamalarda esnafların sorunları ile ilgilenmediğini ileri süren Geçici,  “Şimdi süreç önce dünyada sonra ülkemizde çok hızlı bir boyutta yayıldı. Biz odalar olarak çok faydalı olduğumuzu sanmıyorum. Esnafın bize getirdiği birtakım talepleri vardı. En büyük talepleri, kapanma döneminde dükkân kapılarını kapalı tutarak çalışmak. Bununla alakalı 27 oda başkanımızın en az 5-6’sı çok iyi bilir ki benden başka hiç kimse bu konuda mücadele etmedi. DESOB başkanına defalarca söylememe rağmen nihayet 9 ay sonra vali beyden randevu aldı ve beraber gittik görüştük, sonrasında ben birkaç defa daha dilekçe gönderdim resmi olarak ve nihayet hamdolsun dükkân açma izni alabildik. Aslında doğru soru şu; biz bu hastalık sürecinde DESOB önderliğinde bir kez bile bir araya gelip bir şeyler yapmak için çalıştık mı? Hayır. Düzce’de 13 bin esnaf var bunların bağlı olduğu 27 oda var, bu 27 odanın bağlı olduğu DESOB var ama DESOB yönetimi ne yazık ki hiç umursamadı. Bunun tersini iddia eden varsa arasın yazsın konuşalım.” diye konuştu.

“Biz buraya ‘Maaş alalım, para kazanalım’ diye gelmedik”

DESOB Başkanı seçilmesi halinde asıl niyetinin en zor günlerinde esnafların yanında olmak olduğunu söyleyen Geçici, şu değerlendirmelerde bulundu:

 “Dedim ya odayı borçlu devraldım diye. Borçlar bitip, oda artıya geçene kadar birçok ödemeyi cebimden ödedim. Oda kara geçtikten sonra oturduk, yönetim kurulumla beraber istişaresini yaptık. Normal şartlarda bin 200 üyesi olan bir odanın başkanı olduğum için, kanunen brüt 15 bin lira maaş almam lazım, ama ben şu an asgari ücretin yarısı kadar bile etmeyen, sembolik bir ücret alıyorum. Çünkü ihtiyacım yok, hamdolsun. Ne yapıyoruz bu bütçeyi; bakın bir şey anlatayım isim vermeden. Bir esnaf arkadaşımız vefat etti, biz onun ailesine 5 ay boyunca maaş ödedik. Hiçbir yerde reklamını yapmadım, şu anda da reklam olsun diye anlatmıyorum. Bu bütçeleri nasıl değerlendirdiğimizi anlatıyorum. Bahsettiğim asgari ücret meblağını bu şekilde kullanıyoruz. Yani biz buraya ‘Maaş alalım, para kazanalım.’ diye gelmedik. Esnaf odasıyız ve asıl görevimiz olan esnafa sahip çıkmak. Bunun için geldik. DESOB’a gelince; orada da böyle bir niyetimiz yok. Asıl niyetimiz esnafa hakkını tam ve eksiksiz teslim edip, zor gününde yanında olmaktır. Bu niyetle bu göreve talibiz.”

“Uzun dönem başkanlık geleneğini bozmak istiyorum”

“Bizim bu esnafa bir sözümüz var.” diyerek sözlerine devam eden Geçici, “Yapılacak olan dükkânlarla alakalı, ama sadece sanayi olarak bakmamız lazım. Mobilyacılar sitesi var, mermerciler sitesi var, pimapenciler sitesi var, imalatçılar ile alakalı yapılacak orada bir site var, galericiler sitesi var. Yani Murat Geçici’nin bir hedefi var. Murat Geçici’nin hedefi Allah nasip ederse, DESOB Başkanı olduğu takdirde, bunu 3 dönem, 4 dönem, 5 dönem kesinlikle düşünmüyorum. Allah bunu bize nasip ettiğinde, bir dönem içinde zaten faydalı olmazsak, bizi indirirler, biz de orada duramayız zaten. Ama şimdi Düzce’de pazarcılarımızın, sebze balıkçılarımızın, çok sıkıntılı dertleri var, normal pazarcılarımızın dertleri var. Bununla ilgili de belediyenin projeleri ve çalışmaları var. Geçen konuşan arkadaş Düzce dışında her yeri anlattı. Yani il ve ilçelerdeki başkanlarımızın, her birinin kendisine has bir sıkıntısı var. Ama biz bu imzayı atmak istiyoruz. Eğer biz bunu bir dönem içinde atıp başarırsak zaten, o arkadaşımızı ben utandırırım. Ama ben iki dönem haricinde DESOB başkanlığını yapmak istemiyorum, bir de bu uzun dönem başkanlık geleneğini bozmak istiyorum. Yani buralar bizim babalarımızın malları değil. 2’nci dönem sonra eğer ben aday olursam bana ne demek istiyorlarsa desinler, hatta ilk haberi de siz yapın Sadullah Bey. Ben bu işi 2 dönemliğine düşünüyorum, 2 dönemde de hedeflerimizi başaracağımıza, çok inanıyorum. O zaman eylemimiz de, uygulamamız da eşit olacaktır diye inanıyorum.” ifadelerini kullandı.  

“Değişen odaların tamamı, DESOB seçimlerinin fragmanı”

27 esnaf odasının yapılan genel kurullarında değişen oda başkanlarının DESOB seçimlerinin fragmanı olduğunu ifade eden Geçici,  “Aslında değişen odaların tamamı DESOB seçimlerinin fragmanı. Ben bu olaya bu şekilde bakıyorum. Birde burada bir birlik anlayışı, bir DESOB anlayışı var. Eskiler bizler yenileri kabul etmiyoruz diye bir anlam taşıyor. Şimdi herke konuşurken imam gibi konuşuyor, müftü gibi konuşuyor, çok dürüst konuşuyor. Ben de diyorum ki; bizim esnafımız odasını seçmek üzere 4 yılda bir yapılan kongrelerde oy kullanıyor. İçlerinden pırıl pırıl, altın gibi bir arkadaşımız çıkıyor, 4 - 5 ay bir emek harcıyor. Ama bu genel kurullar DESOB başkanı, başkan vekilleri ve bizim başkan arkadaşlarımızdan oluşuyor. Fakat kesinlikle divan başkanı, 16 yıldır DESOB’un mevcut Başkanı Mustafa Kayıkcı. Ya Allah aşkına soruyorum; Akçakoca’daki Nedim abinin seçiminde daha önce tanımadığım Duygu Aydoğan diye bir arkadaşımız aday oldu. Ben buna çok üzüldüm. Ben o gün de divanda katip üye olarak görevliydim. Asıl beni üzen ne biliyor musunuz? Seçime 10 dakika var, bana bir pusula gösteriyorsun, pusulada yanlışlık olduğunu, başkanı nasıl patlatacağını söylüyorsun. Aslında beni deniyorsun. Neden deniyorsun? Sen beni zaten rakip görüyorsun, başkan kazanamazsa, Nedim başkanın oyunu alabileceğini düşünüyorsun. Diyorum ki; ‘Yaptığın doğru değil, 2 başkanı çağır, onlara söyle.” En son divan görevi bitiyor, listeler geliyor. Hatta Marangozlar Odası Başkanımız var ve listede onun bir tane imzası var. Listeyi masanın üzerine fırlatıyorsun, seçime tek aday olarak sokmaya çalışıyorsun. Allah aşkına bu ilahi adalet midir? Yani bu adamın hiçbir heyecanı yok mu, bu adam hizmet edebilmek için 3 ay -  4 ay hiç emek harcamamış mı?” ifadelerine yer verdi.  

“Kayıkcı mısın? Kayıtçı mısın?”

Mevcut DESOB Başkanı Mustafa Kayıkcı’nın bazı oda başkanları ile yapılan görüşmeleri gizlice kayıt altına aldığını iddia eden Geçici, son olarak şu ifadelere yer verdi:

“Aslında 8 sene önce, benim genel kurulumda benim bir kürsü konuşmam var. Ben şimdi oda arkadaşımızın yanına gidiyorum, aslında kendi arkadaşı, ‘Bizi dinliyordur, bizi kaydediyordur.’ dedi. Ben de soruyorum, ‘Yahu bu Kayıkcı mı, kayıtçı mı?’ Sonra benimle ilgili de şunu söyleyeyim; bu meydana çıkan bir yiğit, asaleti ve geçmişi ile çıkar. Ben yumurta saymıyorum, ben kuyumcu değilim, ben sıva ustası, emekçi bir babanın evladıyım. Benim bir tane araba satın alabileceğim mi diye düşündüğüm, hayal gördüğüm çocukluk günlerim var. Şu anda galericilik yapıyorum, sanayide kendi çapımızda bir kaporta atölyemiz var. Bunun yanında besi çiftliği ile ilgili amatör olarak da olsa uğraşıyorum. Yani ben çocukluğumdan beri, emekçi bir babanın emekçi bir evladı olarak yıllardan beri çalışıyorum. Benim hayatımda hiç paramın ödenmediği veya alıp – sattığım bir arabada sıkıntı yaşamadığım olmadı mı zannediyorsunuz. 24 sene önce sattığım arabalardan bir tanesi çenç çıktı. 24 sene öncesine kadar benim ile ilgili ağıza alınmayacak kadar suçlamalar yapıyor. Arkadaş; herkes önce kendi evinin önünü temizlesin. Mesela ben adaylığımı erken açıkladım, son 15 günde açıklayacaktım. Aday olamıyorum, işte şu suçları var, bunları var. Ben diyorum ki arkadaş; eğer ben DESOB’a aday olamıyorsam, bu görevi yapamıyorsam, 10 sene muhtarlığı nasıl yaptım, 8 senedir başkanlığı nasıl yapıyorum. Bazı arkadaşları geziyor, telefonundan evrak gösteriyor. Arkadaş; böyle bir evrak varsa çıkart, komik duruma düşme. Bunu basına sun, adliyeye sun, bunları bir ortaya çıkart. Ben bugün e-devletime girdim Adalet Bakanlığı’ndan, ‘Milletvekili adayı olabilir miyim?’ diye sabıka kaydı çıkarttım. Sonra Düzce Adliyesi’ne gittim, ağır işleve dayılı sabıka kaydı çıkarttırdım. Ya arkadaş, Mustafa Kayıkcı mısınız, Mustafa Kayıtçı mısınız, evrak arşiviniz mi var? Yani 27 oda başkanına da herkesin bir evrakı var diye konuşuyormuşsun. 8 senedir ben bunu duyuyorum, başkan arkadaşlarımızdan da bunu duyurum. Yani yapma bunları ya. 63 yaşında bir adamsın, bu koltuk bu kadar önemli değil.”