<span style="font-size:14px"><span style="font-family:arial,helvetica,sans-serif"><strong>270 kişi hayatını kaybetti</strong><br /> 17 Ağustos 1999 günü saat 03.02'de meydana gelen ve Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi tarafından merkez üssü İzmit Gölcük olarak açıklanan 7.4 şiddetindeki deprem, Düzce'de büyük bir yıkıma yol açtı. 87 gün sonra gelecek daha büyük bir yıkımdan habersiz olan şehirde, felaketin bilançosu da çok ağır oldu. 18 yıl önce bugün yaşanan ve toplam 270 kişinin hayatını kaybettiği depremde 685 kişi enkaz altından kurtarılırken bin 157 kişi de yaralandı. <br /> <br /> Marmara Depremi olarak da anılan deprem özellikle İzmit, Adapazarı, Yalova ile İstanbul, Bursa ve Eskişehir'in bir kısmı ile Düzce, Gölyaka, Cumayeri, Çilimli ve Gümüşova ilçelerinde can ve mal kaybına neden oldu. <br /> <br /> <strong>Uzmanların uyarıları dikkate alınmıyor</strong><br /> İki kez ölüm, yıkım, acı ve kederi yaşayan Düzce'de özellikle kent merkezinde yoğunlaşan yapılaşmanın sakıncaları uzmanlar tarafından dile getirilse de uyarılara kulak tıkandığı hızla binaların yükselmeye devam etmesi ile gözler önüne seriliyor. Kalıcı Konutlar olarak adlandırılan bölgenin zemin olarak yapılaşmada en doğru adres olduğuna işaret ediledursun, hem kurumlar hem inşaat sektörü hem de vatandaşlar eliyle şehir merkezinde yeni bina ve projeler hayata geçirilmeye devam ediyor.<br /> <br /> <strong>Kat imar izni giderek artıyor</strong><br /> Sorun 'yanlış' olarak nitelendirilen bölgede artan betonlaşma ile de sınırlı kalmıyor. Depremlerden bu yana tartışma konusu olmaya devam eden konuların başında 'kat imar izni' geliyor. Depremin yarattığı büyük yıkımla "Düzce'deki binaların kat sayısı 2'yi geçemeyecek!" diyen belediye meclisi, aradan geçen sürede, bu kesin gibi görünen kararı giderek esnetti. Bugün 4'e kadar yükselen kat imar izninin daha da fazla olması yönünde görüşler sadece sektörden değil, Düzce Belediyesi'nden yapılan açıklamalarla da gündeme taşınıyor.<br /> <br /> <strong>Hasarlı ve miadını doldurmuş binalar endişelendiriyor</strong><br /> Aradan geçen 18 yıla karşılık deprem anıtı gibi duran "hasarlı yapılar" ile miadını doldurmuş binaların varlığı da endişeleri katmerliyor.<br /> <br /> <strong>Başkan'dan tüyleri diken diken eden açıklama!</strong><br /> 2012 yılında 'sağlıklı yapılaşma' için afet riski altındaki alanlarda uygulamaya konan kentsel dönüşümün hala istenilen düzeyde olmadığı Düzce'de, Belediye Başkanı Mehmet Keleş tarafından yapılan bir açıklama ise tehlikeli gidişatı apaçık ortaya koydu. Eski Sanayi Çarşısı olarak bilinen alanda uygulanacak dönüşüm projesi için yaptıkları bir incelemeyi ilk kez Öncü TV mikrofonlarına açıklayan Keleş, "Bütün binalardan alınan beton örneklerinde deprem olması halinde risk oluşturacağı ispatlanmış oldu.” demişti. Bu açıklama, 2. dönüşüm alanı seçilen Eski Sanayi Çarşısı’nın olası bir depremde yerle bir olacağını göstedi. <br /> <br /> <strong>Prefabrik okul devri bitiyor</strong><br /> Yine prefabrik yapılardan kurtulması da kolay olmayan Düzce'de, uzun yıllar eğitim bu yapılarda sürdü. Her yeni döneme sancılı girilmesine yol açan ve eğitim üzerinde bir kambur olan prerabrik okulların yerini yeni binaların alması için son 3 yılda artan çalışmalar sonucunda önümüzdeki eğitim döneminde prefabrik binalarda verilen eğitime nokta koyulması hedefleniyor.<br /> <br /> <strong>Gereken tedbirler hızla alınmalı</strong><br /> Aktif deprem kuşağı üzerinde bulunan Düzce'de her an deprem olacakmış gibi hazırlıklı olunması gerektiği uzmanlar tarafından sık sık vurgulanırken “Deprem değil, bina öldürür” sözünden hareketle aynı felaketlerin tekrar yaşanmaması için gereken tedbirlerin hızla alınması gerekiyor. Hala orta hasarlı binaların tehlike teşkil ettiği kentte, plansız yapılaşmalar da olası bir afet durumunda aynı acılara açıkça davetiye olarak yorumlanıyor.</span></span><br /> <br /> Haber:C.ÜSTÜNER