Düzce Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Fahri Çakır, yerli otomobil, yerli otomobilin Düzce ve Türkiye’ye ekonomik olarak katkısı, 2018’e ertelenen Ticaret ve Sanayi Odası seçimlerine kadar pek çok konuda Öncü haber mikrofonlarına özel açıklamalarda bulundu.

“Bunun gerçekleşmesi bir rüyanın gerçekleşmesi kadar önemli”
Yerli otomobilin yarım asrı aşkın bir süredir Türkiye’nin hayali olduğunu ve gerçekleşmesi heyecanını taşıdığını belirten Düzce TSO Yönetim Kurulu Başkanı Fahri Çakır yerli otomobilin üretim sürecini şu sözlerle anlattı:

“Ben yerli otomobilin protokolünün imzalandığı gün protokol heyetiyle birlikte Külliye’deydim. Cumhurbaşkanımızın huzurundaydık. Gerçekten bu rüyaya şahit olmak bizim için de ayrı bir gurur oldu. Bunun ötesinde yerli otomobili bu ülke artık yapmalı. Belki çok klişe bir laf ama bizim ihracat kalemlerimizde bizim yaklaşık 155-160 milyar dolar mesabesindeki ihraç ürünlerimizin birinci kalemi otomotiv. Yani biz burada üretilen otomobilleri ihraç ediyoruz ancak bu otomobiller bizim markamız değil. Dolayısıyla otomotiv ihracatında bize ait olmayan markalarda biz birinci sırada isek neden kendi otomobilimizi yapmayalım? Ankara’da yalnızca 1 buçuk milyar insan yaşıyor. Bulunduğumuz konjektör böyle bir pazara hitap ediyor. Artı kim ne derse desin bir ayağımız Avrupa’da, bir ayağımız Asya’da. Biz bu pazarın tam ortasındayız. Biz bu hinterlanda otomobili neden üretip satmayalım? Dolayısıyla bunun gerçekleşmesi bir rüyanın gerçekleşmesi kadar önemli. Bununla ilgili alınan karar daha önce TOBB’un Mayıs Ayı Genel Kurulunda Cumhurbaşkanımız bizzat dedi ki yerli otomobili TOBB ile birlikte yapalım. Orada zaten kabul gördü. Dolaysıyla TOB öncülüğünde babayiğit arandı. 5 tane babayiğit çıktı ve protokol yapıldı. Bunlar bu ülkenin işadamları. Cumhurbaşkanımız bunun beraberinde çok ciddi bir start verdi ve ilk otomobili ben alacağım dedi. Dolayısıyla çalışma başladı. Süreç 2021’de üretilmek üzere işleyecek. Biliyorsunuz protokol imzalandı. Şirketlerin yapısı ve ne kadar dahil olacakları tamamlanacak. 2019’da üretim aşamasına geçilerek 2021’de ürün elimize geçecek.”

“Hesaba kitaba sığmayacak kadar katkısı olacak”
Yerli otomobilin Düzce sanayisine de katkısı olacağına işaret eden Çakır, tedarikçi firmalara işaret ederek şu ifadelerde bulundu:

“Şu an biz de üretim yapan otomotiv sektöründeki tedarikçi firmalar dünyanın bir numaralı firmalarına tedarikçiliğini yapıyor Düzce’de. Biz Düzce olarak dünyanın bir numaralı otomotivcilerine bu ürünleri gönderiyorsak düşünün kendi ülkemizdeki otomobili çarpan etkisiyle ülke ekonomisine katma değer üreten kesit ve kesimlere ne kadar çok katkısı olacak. Ben hesap kitaba sığmayacak kadar katkısının olacağını düşünüyorum.”

“Bakanımızın Düzceli olması diğer illerin önüne çıkartabilir”
Yerli otomobilin üretim yeri konusunda adet sıraya giren illere göre Düzce’de yaprağın kıpırdamamasına karşılık hala bir umudun olduğunu belirten Çakır şöyle konuştu:

“Düzce’mizin evladı Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü bu işin gerçek patronu. Allah kendisine yardım etsin. Biz de kendisine yardımcıyız her anlamda. Düzce’nin bakanı yerli otomobilin bir tarafı ve tam göbeğinde. Ben şahsen bununla ilgili kısımda eğer evimin bahçesi varsa bahçeyi böler, eğer üzerinde bir yapılaşma olacaksa buyurun der veririm. Aynı benim düşündüğümü 81 il bazında düşünen 10 il ve daha fazlası var hatta üste verecek olan da var. Ben bu işe start verilmeden önce burada dedim ki, ya şu otomobilin kaputunu olsun biz yapalım istedim. Biz bu talebimizi her zaman görüşüp konuşuyoruz. Ancak yeriyle alakalı kısım hala muallakta. Belirsiz olmasında bazı iktisadi tarafın finansal değerli bakımından saklı tutulmasında fayda var. Gönül ister ki Düzce’de olsun. Bana kalsa, tek seçici ben olsam derim ki, “Al kardeşim Çilimli OSB’ni, tamamını kullan hatta yarım OSB daha verelim.” derim. Çünkü ileri teknoloji ile üretilmek zorunda ve dünya pazarında yer bulmak zorundayız. Bunda bir devamlılık esas. Düşünebiliyor musunuz yüksek teknolojili kendi otomobilimiz, dünya pazarında yer buluyor ve üretimi Düzce’de yapılıyor. Bundan daha güzel bir şey olamaz. Bununla ilgili diğer illerin ne kadar şansı varsa Düzce’nin de o kadar şansı var diyebilirim. Belki sayın bakanımızın Düzce’de olması Düzce’yi biraz daha öne çıkartabilir. Bu iş özel bir sektör. O 5 kişinin içerisinde şu an İstanbul, Kocaeli bölgesinde şu an fiilen yatırımı olan, Manisa’da yatırımı olan, İzmir’de yatırımı olan ortaklar var. Marmara ve Ege bölgesindeki yapımcı firmaların yatırımı olduğu bölgelerde yapılmasını öne geçirebilir.”

“Tedarik anlamında en yüksek payı alacak”
Dümenin döndüğü yerin Düzce olmasa bile en azından tedarik anlamında en şanslı ilin Düzce olduğunu ifade eden Çakır, “Ben Düzce’nin tedarikçi olması konusunda hiç şüphe etmiyorum. Avrupa’nın bir numaralı firmaları Düzce’den tedarik ettiğine göre Düzce’nin sanayisi var olanı ve olacak olanının tedarik noktasında en yüksek payı alacağına inanıyorum.” diye konuştu. 

“İktidarın 2002’de başladığı çalışmaların bugün tekamül etmiş şekli bu”
Saadet Partisi İl Başkanı Birkan Mertol’un, iktidarın 15 yıldır vatandaşa yerli otomobil hayali kurdurduğunu belirtmesine ilişkin de konuşan Çakır şu ifadelerde bulundu:

“Süreç uzadıkça uzadı, yılan hikayesine döndü der bazıları, birisi kalkar der ki oldu bittiye getirilir mi bu kadar önemli tarihi stratejik bir mesele, bunun belli bir planlamasının olması gerekiyor der. Önemli olan bu işi başlayıp bitirmek. Devrim otomobilini yapanlardan Allah bin kere razı olsun diyorum bugün. Ona mani olanların da Allah bin belasını versin. Ölenlerin de hesabını Allah sorsun öbür tarafta. Bu kadar net söylüyorum. O Devrim Otomobili’ni yapıp da ahrete intikal edenlerden de Allah bin kere razı olsun, Allah rahmet eylesin. Devrim Otomobili örnek olarak bir bunu yapabiliriz diye kanıtlandı ama maalesef dış mihraklarla iç ihanet şebekeleri birleşti ona mani oldu. Tarih bunu yazmaya başladı daha da yazacak. Bugüne baktığımızda bu kadar beklenmiş değil. Bu çalışmalar iktidarın başladığı 2002’den bu yana çalışmaların devamı bugün tekamül etmiş şekli bu. Otomobili üretirsiniz, bugün Türk mühendisleri, Türk teknikerleri, Türk işçisi bunu yapmaya muktedir. Ancak ürettiğiniz otomobilin devamlılığı ile birlikte ileri teknoloji ile donatılarak otomotiv sektöründe dünya pazarlarında yer bulacak. Mesele bu. Bunun olgunlaştırılması gerekiyor. Pazar bulması ve bulduğu pazarda yer bulması söz konusu. İşte bu çalışmalar zaman alıyor.”

“İleri ve devamlılığı olan teknolojilere evet”
Düzce’ye ciddi anlamda yatırımcı geldiğini ve işsiz sayısının süratle azaldığını belirten Çakır, “İpin ucunu kim gelsin de gelsin dediğimizde kaçırdık. Kalıcı sanayi o anlamda biraz sayı kategori ve oran olarak az oldu. O tecrübe bize şunu gerektiriyor artık o devir geride kaldı o sayfa kapandı. Biz bundan sonra yüksek teknolojiyi getirene nasıl istiyorsan gel mülki idare belediyeler OSB’ler olarak yardımcı olalım yanında olalım taraf olalım. Ama ileri teknoloji ve devamlılığı olan teknolojiyse. Sadece kapalı alanda üretim yapan değil etrafındaki tedarikçilere de işveren ayrıca istihdamı üreten. Nitelikli eleman diyorlar bulamazsak az niteliklisini buluruz. Gelin kardeşim yüksek teknolojiyle gelin.” dedi.

“Bu sorunun cevabı şuan bende yok”
Çakır, bu yılın eylül ayında yapılması planlanırken, 2018 yılına ertelenen TSO seçimlerinde yeniden yönetimde yer almak isteyip istemediği sorusuna ise şu yanıtı verdi:

“Bu sorunun cevabı şuan bende yok. Ne zaman olur bilmiyorum seçimlere daha var planlandığı gibi Nisan ve Mayıs aylarına ertelendi bakanlar kurulu kararıyla. Bakanlar kurulu kararı başka karar almadıkça Nisan Mayıs aylarında yapılacak gibi gözüküyor. Seçimlerle alakalı kısımda seçim sabahı bile gider aday olursunuz komite seçimlerinden sonra başkanlık ve yönetim kurulu seçiliyor iki kademe bu seçimle alakalı da konuşacaklarım olabilir. Seçimlerin ruhuna ve sistemine uygulanmasına ilişkin ayrı bir konu başlığı o taraf rezerve olarak dursun. Seçim sisteminin bir kere daha masaya yatırılıp gözden geçirilmesi ile alakalı çok söyleyeceklerim var.”

TSO seçimleri…
TSO Meclisi Toplantılarının sık sık tartışma ve anlaşmazlıklarla gündeme gelmesinin yaklaşan seçimlere yansımasını da değerlendiren Çakır şöyle konuştu:

“Daha önce bu ve bu tarz çok daha ilerisine taşınmış çok fevri, çok daha keskin tartışmalar, fevkalade yüksek ses getirici tartışmalar hep olmuş ve olanlar da geçmiş dönemlere taşınmış. Özellikle altını çiziyorum daha önce olanlar daha sonraki dönemlere taşınmış. Seçim sistemi ile alakalı konuşacağım meselelerin ciddi bir kısmı bu tarafa yöneliktir.Onlarda bugüne taşınıyor. Bunlar direk madde olarak gelmiyor o günkü izler hep bugüne taşınıyor. Hep bunun sonucunu biz bu mecliste yaşadık. Bunun doğru olduğunu kimse söyleyemez ama o kadar rutin ve alışılmış ki bana çok tuhaf geliyordu çok daha kolay alıştım ama hala alışamayan arkadaşlarımız var. Bu muhtemelen devam edecek. Önceki dönemlerde de böyleydi bu. Bu seçim sistemleriyle de bundan sonra da böyle olacaktır.”

“2. Sanayi Şurası yapılacak”
Son olarak Düzce’nin ekonomisine ilişkin bir değerlendirmede bulunan TSO Yönetim Kurulu Başkanı Fahri Çakır şu ifadelerde bulundu:

“Düzce’nin ekonomisini Türkiye’nin ekonomisinden ayrı tutmamızın imkanı yoktur. Düzce’de ülke genelinde ne varsa hepsinden birer numune var. Ama bizde olmayan can alıcı taraf ise Düzce’de oturmuş oluşmuş bir sanayi kültürü yok. Altını çiziyorum. En çok çalışanlarımızda ürettiklerimizde ürettiklerimizi pazarlamakta küçük ölçekte söylüyorum. Biz burada bir sanayi şurası yaptık üniversite kısmet olursa bu sene bitmeden ikincisini yapacağız. Tarihi netleştirmedik. Sanayinin patronu Faruk Özlü’nün öncülüğünde ikinci sanayi şurasını gerçekleştireceğiz. Aksamaları sanayi kültürünü ve Düzce’ye neleri hızla kazandırabilirizi konuşacağız. Karşılıklı tepkileri aldığımızda en güzel o oluyor. O diyalogdan çıkan sonuç mutlak sonuçtur. Sanayici bize şöyle diyor alt kata geliyor Şu evrakı aldım para almaktan başka ne yaparsınız. Açalım bunu doğru olan tarafı çok o zaman biz ona neler yapmamız lazım veya biz niye sadece bu tarafta kalıyoruz anlatmamız lazım. Anlatırken karşı karşıya göz göze diz dize sorunları görerek karşılıklı oturup konuştuğumuz zaman buradan çıkacak netice bana göre mutlak neticedir. Öteki yaz çiz nutuk at sanayici hammaddesiyle yükselen döviz fiyatlarıyla ihracat ithalat da karşılaştığı güçlüklerle baş başa kalsın hayır kardeşim öncelikler belirlenip somut olarak sonuçlandırmaya aklımızın kestiği onu ele alıp sonuçlandırmamız lazım. Sorunu yaşayandan dinleyeceksin güncelleyerek çözüm odaklı çalışacaksın. Sanayi şuraları bence bunlardan bir tanesi bu sene bitmeden yapacağız inşallah.”

Haber: Ö. YILMAZ