Düzce’de bünyesinde 10 bin kişi istihdam eden tekstil sektörü için 2016 yılı kabus gibi başladı. Genel seçimlerin ardından asgari ücretin seçim vaadiyle bin 300 TL’ye yükselmesi ve 1999'da yaşanan depremlerin ardından uygulamaya geçen 5084 sayılı Teşvik Yasası'nın son bulması işverenin adeta elini kolunu bağladı. Sektörün Düzce’deki önde gelen temsilcilerinden Ticaret ve Sanayi Odası Meclis Başkanvekili Orhan Balaban, Ticaret ve Sanayi Odası Meclis Üyesi Hayati Eğilmez ve 7. Meslek Komitesi (Tekstil) Başkanı Emre Durmazoğlu açıklamalarıyla karamsar bir tablo ortaya koydu. Ticaret ve Sanayi Odası Meclis Başkanvekili Orhan Balaban, tekstil sektörünün son durumunu ve geleceğine dair düşüncelerini analizlerle aktardı.

Balaban: “Artan maliyetler, rekabet gücümüzü azalttı”

Hükümetin Düzce için uyguladığı 5084 sayılı Teşvik Yasası ve asgari ücretteki artışla işverenin maliyetlerinin artması nedeniyle işverenin diğer ülkelerle rekabet gücünün azaldığını dile getirerek açıklamalarına başlayan Balaban işveren olarak beklentilerini anlattı. Balaban, “Türkiye’nin tekstil sektöründeki en büyük rakipleri Çin ve Hindistan gibi ülkelerdir. İşçi maliyetlerinin artmasıyla birlikte bu iki ülkeye karşı rekabet gücümüz kayboldu. 5084 sayılı Teşvik Yasası ile Düzce’ye verilen teşviklerin son ermesiyle de Düzce’deki yatırımcıların maliyetleri arttı. Asgari ücretin bir işçinin işverene maliyetinin 2 bin TL’yi geçmesiyle işveren maliyetlerini azaltabilmek için Avrupa’daki asgari ücretin 300 Euro civarında seyrettiği ucuz iş gücünün olan Hırvatistan, Sırbistan gibi ülkeleri tercih ederek Düzce’den çıkış yapıyor. Haberlerinizde gündeme getirdiğiniz gibi işçi çıkarımlarının daha vahim bir hal alacağı görünüyor. Hükümetin işverenin artan maliyetleri için harekete geçmesi gerekiyor.” ifadelerini kullandı.

“Bin 300 TL asgari ücret, günümüz yaşam standartlarında çok büyük bir para değildir”

Hükümetten işveren olarak maliyetlerinin azaltılması yönündeki beklentilerini ifade eden Balaban, bu konuda, “İşveren işçi paylarının, SSK primlerinin ve diğer giderlerin eski teşviklerde olduğu gibi tekrar verilmesi durumunda şartlar çok daha iyileştirilmiş olacaktır. İşçiye verilen bin 300 TL günümüz yaşam standartlarında çok büyük bir para değildir. 5084 sayılı teşvik yasasının avantajları bugün itibariyle yok diyebiliriz. Sadece yatırım teşvikleri var. Bu saatten sonra Düzce’ye yatırımcı gelmeyeceği için bu teşviklerin bir önemi kalmadı.” yorumunda bulundu.

“Şartlar, tekstil sektöründe bile faaliyet gösterilemeyecek bir hal aldı”

Düzce’nin fiziki konumu itibariyle ağır sanayi şartlarına elverişli olmadığını paylaşan Balaban, ağır sanayiye bağlı olarak gelişen yan sanayinin gelişiminin de bu durumdan olumsuz etkilendiğini söyledi. Balaban, ‘Ağır sanayi değil, en kolay işçi çalıştırılan sektör olan tekstil sektöründe bile faaliyet gösterilemeyeceğini düşünüyorum’ diyerek açıklamalarına son verdi.

Eğilmez: “Teşvikin olmaması, Kadın İstihdamı Projesi’ni uygulamamız zorlaştırdı”

Ticaret ve Sanayi Odası Meclis Üyesi Hayati Eğilmez, Tekstil Komitesi olarak sektörün ihtiyaçlarını gidermek ve ayakta kalmasını sağlamak amacıyla ne gibi çalışmalar yaptıklarını ifade etti. Eğilmez, şöyle konuştu: “Ticaret ve Sanayi Odası olarak bizim ‘Kadın İstihdamı Proje’miz vardı. 230 bin Euro bir bedeli var. Projemiz, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığımızca onaylandı. Bölge şartlarından dolayı 150 bin Euro’ya düşürüldü. Proje üzerinde iki yıldır çalışıyoruz. Yüzde 99’unu tamamladık. Yüzde 100’ünün tamamlanmasıyla birlikte 77 adet üretim yapan firma var. Teşvikin olmamasıyla beraber, firmaların hem üretim miktarları hem de işçi sayıları azalacak. Projenin uygulanabilirliği zorlaştı.

“En fazla istihdama sahip sektörüz”               

‘Kadın İstihdamı Projesi’ dışında Düzce Üniversitesi Meslek Yüksek Okulu ile üniversitemiz işbirliğinde çalışmamız var. Moda tasarımı bölümüne yönelik çalışmamız oldu. Özellikle üretim yapan sanayicilerin tasarımlarını, Düzce Üniversitesi Meslek Yüksek Okulunda yapmaya çalışıyoruz. Tabanda üniversiteyle birlikte çalışmalarımız devam ediyor. Düzce teşvikle ayakta duruyordu. Ağır sanayinin olmaması buna bağlı olarak da yan sanayinin gelişmemesi montaj sanayisini ayakta tutuyor. Bizde bu yapı içerisinde en fazla istihdama sahip sektörüz.”

“Kadın işçi sayısı azalırken talebin artması, Düzce’den göç olduğunun göstergesidir”

Düzce’deki kadın işçi istihdamının azalmasından dolayı 4 kişilik bir ailenin yaşam standardı düştü. 4 kişilik bir ailede yalnızca erkek çalışarak hayatlarını idame etmek zorunda kalıyor. Bir ailede erkeğin yanında çalışması ailenin ve toplumun refah seviyesini artıracaktır. İlimizin gelir seviyesi de artacaktır. Bizim endişemiz, kadın işçi sayımız bir yandan azalırken talebin artmasıdır. Bu durum, Düzce’den göç olduğunun göstergesidir. Özellikle kalifiye elemanların Düzce’den göçü söz konusudur. Örneğin, İstanbul’da eğitimli işçi sayısı çok fazla arttı. Bugün İstanbul’da serbest dikişte bir kadın işçi 2 bin metre dikim yapabiliyorken bu sayı Düzce’deki bir kadın işçide bin 500 metreyi hiç geçemedi. Sendikal faaliyetlerin bu tür eğitimler göz önünde bulundurularak yapılması önem arz ediyor.” şeklinde konuştu.

Siyasilere “Destek olun” çağrısı

Eğilmez, Ticaret Odası-üniversite işbirliğinde tekstil sektörünün durum tespiti amacıyla (Swot Analizi)ni yaparak Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ile ilgili bakanlıkla çalışma yapılmasını ön gördüklerini sözlerine ekledi. Eğilmez, söz konusu çalışmaların amacına ulaşması noktasında ise başta Düzce milletvekilleri olmak üzere iktidarı, muhalefeti ile tüm siyasi kesimleri sorunun çözümü için destek olmaya davet etti.

Durmazoğlu: “Sektördeki istihdam yarı yarıya azaldı”

7. Meslek Komitesi Başkanı Emre Durmazoğlu da tekstil sektöründe Düzce’deki istihdamına ilişkin bilgiler vererek mevcut şartların Düzce’ye yansımasına dair çarpıcı konuştu. Durmazoğlu, “Sektörde yaklaşık 10 binin üzerinde çalışan var. Sayının yaklaşık yüzde 72’si kadın istihdamı olarak gerçekleşiyor. Yılbaşından itibaren asgari ücretin artışıyla birlikte sektördeki istihdam sayısından yarı yarıya azalma söz konusudur. Hanelere giren aylık gelirde büyük bir düşüş var.

“Teşvikle alakalı yeni bir düzenleme bekliyoruz”

Bakan istihdamının tekrardan geri getirilebilmesi için bununla ilgili yapılacak tek kayda değer gelişim, teşviklerin geri gelmesi olacaktır. Yetkililerden teşvikle alakalı yeni bir düzenleme bekliyoruz. Düzce’nin tekstil üzerinde istihdam sayısı fazla olduğu için bir an evvel adımlar atılmalıdır. Sektörün mevcut yapısı sürdüğü takdirde 2016 yılı başından itibaren artan işten çıkarımların artacağını öngörüyorum. Tekstil üreticileri Dünya piyasasıyla yarışıyor. Türkiye, Çin ve Hindistan’la yarışırken aşağı yukarı 300 TL’lik bir maliyet artışıyla birlikte sorunlar ciddi boyutlara ulaştı.

“İstihdam azalmaya devam edecek”

Zamanında Düzce’de yatırım yapmak karlı olacağı düşüncesiyle Düzce’ye gelen işveren, Düzce’deki yatırımını azalttığını görüyoruz. Bu hatırı sayılır istihdamın boşa çıkmasıyla birlikte genel piyasada nakit akışkanlığında bir azalma var. İstihdam azalmaya devam edecek ve piyasa nakit döngüsü tıkanacaktır.” dedi.

Durmazoğlu, yurt dışından gelen üretim malzemelerinin kalitesinde yaşanan düşüşün önüne geçmek için neler yapılması gerektiğini aktararak açıklamalarını tamamladı. “Yurt dışından gelen ürünlerin fiyatlarında artış oldu. Artışla başa çıkabilmek için yabancı üreticiler, kalitede aşağıya doğru seyrettiler. Piyasaya bozuk mallar girmeye başladı. Bozuk mallarla birlikte tüketici fiyata bakarak bu ürünleri tercih etse de tüketim memnuniyetsizliği oluşmaya başladı. İç piyasada fiyatlar bu ürünlerin fiyatlarına denk geldiği için iç piyasadaki üretici bu fiyatlar karşısında zorlandı ve üreticilerin sayısında azalma oldu. Bununla ilgili Ekonomi Bakanlığına yazı sunmayı düşünüyoruz.”

Haber:Y.SEVER-C.ÜSTÜNER