Memur ve memur emeklilerinin maaş zammını içeren 6. Dönem Toplu Sözleşmesi kapsamında memurların maaşlarına, memur emeklilerinin aylıklarına 2022'nin ilk altı ayı yüzde 5, ikinci altı ayı yüzde 7, 2023'ün ilk altı ayı yüzde 8, ikinci altı ayı yüzde 6 ve enflasyon farklarından oluşan zam yapıldı. Zammın açıklandığı ilk günden bu yana tepkisini yüksek sesle dile getiren Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), 27 Ağustos 2021 Cuma günü iş bırakma eylemi yapacaklarını duyurdu.

“Sanki büyük bir lütufmuş gibi…”

Eğitim-Sen Düzce İl Temsilcisi Fevzi İpek, sendika üyeleri ile birlikte Düzce Atatürk Devlet Hastanesi önünde yaptığı basın açıklamasında şunları kaydetti:

“Hükümetin 12 Ağustos’ta yaptığı ilk teklifin 2022 yılı için sadece 1 puan, 2022 için ise 2 puan, yani toplamda 3 puan artırıldığı mutabakat büyük kazanım, bir başarı gibi sunulmaktadır. Oysa bir toplu sözleşmenin başarılı ya da iyi bir toplu sözleşme olarak gösterilmesinin kriterleri açıktır. Bir toplu sözleşmede başarının temel kriteri ne talep ettiğiniz, ne aldığınız arasındaki makasın ağzı ile ölçülür. Buna göre masaya “yetkili” sıfatı ile oturanlar ve bu dönem ortak hareket ettikleri konfederasyon 2022 için yüzde 21 maaş artışı artı yüzde 3 refah payı artı 600 TL önceki dönem kaybı talep etmiştir. Yani 2022 yılı için yüzde 39 maaş artışı talep etmiştir. Buna karşım 2022 yılı için altışar aylık dilimler halinde yüzde 5 + yüzde 7 maaş artışına imza atmıştır. Yine 2023 için yüzde 17 maaş artışı + yüzde 3 refah payı teklifine karşılık altışar aylık dilimler halinde yüzde 8 + yüzde 6 oranına imza atılmıştır. Kısacası iki yıl için toplamda yüzde 67,2 maaş artışı teklif eden “yetkili” konfederasyon iki yıl için toplamda yüzde 26 oranına imza atmıştır. Teklif ve varılan mutabakat arasında iki yıl için toplamda 41 puan fark vardır. Bunun anlamı 5,5 milyon kamu emekçisinin ve emeklinin en az bir yılının çalınmasıdır. Buna rağmen sanki büyük bir lütufmuş gibi altışar aylık dönemlerde enflasyon farkının oluşması durumunda söz konusu farkın maaşlara yansıtılacağı ifade edilmiştir.”

“Gerçek toplu sözleşme sistemi için mücadelemizi sürdüreceğiz”

“Tüm bunlardan sonra soruyoruz, bu mudur başarı?” diyen İpek, açıklamasını şöyle noktaladı:

“Bu mutabakatta kamu emekçilerinin yıllardır yaşadığı gelir vergisi adaletsizliğine son verilmesi yine yok. Emekli olduğumuzda maaşlarımızın yarı yarıya düşmesine yol açan ek ödemelerin emekliliğe yansıtılması başlığı yine yok. Farklı adlar altında güvencesiz istihdam edilenlerin kadrolu-güvenceli istihdama geçirilmesi yine yok. 4/C’li 4/B’liler” olarak bilinen kamu emekçilerinin ek ödeme, emeklilik gibi temel sorunlarının çözümü yine yok. Sayıları yüz bini aşan Yardımcı Hizmetler Sınıfının yaşadığı mağduriyetlerin giderilmesi yine yok. Torpilin, kayırmanın kapsını sonuna kadar açan mülakat sitemine son verilmesi yine yok. OHAL KHK’leri ile sorgusuz-sualsiz işinden ekmeğinden edilen kamu emekçilerinin görevine iadesi yine yok. Kadın kamu emekçilerine yönelik ayrımcılığın önüne geçilmesi için kadın taleplerinin kadın emekçiler tarafından görüşülmesi ve mutabakat metninde ayrı bir başlık altında yer alması yine yok. Kamu kurumlarında ücretsiz kreşler açılması, söz konusu kreşler açılıncaya kadar kreş yardımı verilmesi yine yok. KESK olarak 20 milyonluk devasa bir kitleye sefalet, yoksulluk, güvencesizlik dayatan bu mutabakatı kabul etmiyoruz! Biz her şeye rağmen sendika-konfederasyon olmanın gereğini yerine getirmeye devam edeceğiz. Hak ve çıkarlarını korumak ve geliştirmekle görevli olduğumuz 5,5 milyon kamu emekçisi ve emeklisinin sesi olmayı sürdüreceğiz. Bu görev ve sorumluluğun bir adımı olarak tüm kamu emekçilerini kendilerine dayatılan sefalet-yoksulluk ve güvencesizlik mutabakatına karşı tepkilerini göstermek üzere üretimden gelen gücümüzü kullanmaya,27 Ağustos 2021 Cuma günü bir günlük hizmet üretmeme eylemine katılmaya çağırıyoruz. Bizleri yıllardır siyasi iktidarın ve yine bu iktidarın Hakem Kurulu’nun iki dudağı arasından çıkacak kararlara mahkum eden mevcut sisteme karşı grev hakkı ile tamamlanmış gerçek toplu sözleşme sistemi için mücadelemizi sürdüreceğiz.”