Belediye İş’den yapılan yazılı açıklamada Maliye Bakanı Naci Ağbal’ın açıklamaları hatırlatıldı. Avcı’nın “Kamuda taşeronda çalışan işçiler, ne işçi, ne de memur kadrosunda istihdam edilecek. Taşeronda çalışan işçilere son aldıkları ücretler ödenecek ve 3’er yıllık süreli sözleşmelerle  "özel sözleşmeli personel" statüsünde istihdam edilecekler. Taşeron işçiler çalıştıkları sürece mali hakları bakımından 4/B kapsamındaki sözleşmeli personel yani, “işçi sayılmayan hizmet görevlisi” statüsünde çalışacak. Yani işçilerin sahip olduğu en temel haklar olan sendikalaşma, toplu sözleşme haklarından,  yoksun olacaklar… Taşeronda çalışan işçiler, "özel sözleşmeli personel" statüsünü hak edebilmek için, yıllardır başarıyla çalıştıkları işyerinde “gerekli bilgi ve donanıma” sahip olup olmadıklarının belirlenmesi için sınava girecekler. Taşeronda çalışan işçiler bütün bunlara ek olarak, geçmişe dönük hak talebinde bulunmayacaklarına ilişkin teminatta bulunacaklar.” Açıklamalarını hatırlatan Belediye İş Sendikası, “kamuda taşeronda çalışan işçilere kadro müjdesi” diye açıklanan düzenlemenin var olan yasal düzenlemenin de gerisinde olduğunu savundu.

Taşeron İşçileri İle Dalga Mı Geçiyorsunuz?

Sendikadan yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi: “Sendikalaşma hakkı ve toplu sözleşme hakkını yok ederek, kıdem tazminatını ortadan kaldırarak, yıllardır aynı işte çalışan işçileri tekrar sınava sokarak, işçi statüsünde çalışanları "özel sözleşmeli personel" gibi ne olduğu belli olmayan bir statüyle çalıştırarak, geçmişe dönük hak talebinde bulunmama taahhüdü isteyerek siz neyin müjdesini veriyorsunuz. Taşeron işçilerin yıllarca kölelik koşullarında çalışmalarına izin verip,  onların sırtından, devletin kasasından nemalananlara göz yumup, ardından da anayasal dava açma hakkını sınırlandırarak ne müjdesi veriyorsunuz? Siz taşeron işçileri ile dalga mı geçiyorsunuz? Kadro veriyoruz diye yapılan bu açıklamalar, taşeron işçisi ile alay etmektir, onları aptal yerine koymaktır.”

Yapılması gereken açık ve nettir

“Bu açıklamalar ne hukuka, ne vicdana ne de hakkaniyete uygundur.” Denilerek “Taşeron işçileri siyasi hesaplarınıza alet etmeyin… Eğer samimiyseniz lafı dolandırmaya gerek yok. Yapılması gereken açık ve nettir… Kamuda ayrım yapılmaksızın tüm taşeron işçiler, tüm hakları korunarak işçi statüsünde kadroya alınmalıdır. Bunun dışında yapılan açıklamalar, taşeron işçilerin umutlarıyla, hayalleriyle ve beklentileriyle oynamaktan başka bir şey değildir. Sendikamız, tüm emekçiler kadrolu güvenceli bir yaşama kavuşuncaya, taşeronlaşma ortadan kalkıncaya kadar mücadelesini sürdürmekte kararlıdır.” ifadelerine yer verildi.

HABER;s.kaşkır