Düzce’de 11 Ayın sultanı Ramazan öncesi pazar fiyatları alev alev yanıyor. Ekonomik buhrandan geçen vatandaşlar, yüksek fiyatlar nedeniyle pazar tezgâhlarına yanaşamazken, bu durumdan pazarcı esnafı da şikâyetçi.

Perşembe günleri Aziziye Mahallesinde kurulan semt pazarında, fiyatları yerinde inceleyen Öncü Haber ekibi, mikrofon uzattığı pazarcı esnafı ve ramazan alışverişi yapan vatandaşların yüksek fiyat tepkisi ile karşılaştı. Ramazan alışverişi yapmak için Perşembe Pazarı’na gelen vatandaşların fazla bir ürün alamadan pazardan ayrıldıkları görüldü.

Yüksek fiyatlardan kendileri de rahatsızlık duyan pazarcı esnafına göre artışların sebebi, durdurulamayan gübre ve mazottaki artış. Ramazan alışverişi için pazaryerine gelen vatandaşların birçoğu ise alışveriş için hazırladıkları bütçe ile sadece birkaç tane ürün alabildiklerini söyledi. Öte yandan, ramazan öncesinde fazla ilginin olmadığı görüldü.

“3 bin 100 TL emekli maaşı alıyorum, yetmiyor”

Ramazan alışverişi için Perşembe Pazarı’na gelerek alışveriş yapan Fikri Arı isimli vatandaş, “Fiyatlar Çok pahalı yahu. Neden kaynaklandığını bende bilmiyorum. Ne alacağız, işte gücümüz yettiği kadar bir şeyler alacağız, pahalı mahalı ramazan olduğu için. 3 bin 100 TL emekli maaşı alıyorum yetmiyor, bu pahalılıkta, ama idare ediyoruz işte ne yapacaksın” dedi.

“Fiyat artışlarında Ramazan’ın etkisi var”

Fiyat artışlarında Ramazan’ın etkisi olduğunu düşündüğünü söyleyen Asuman Yamanoğlu, “Daha şimdi geldim, ama tabii ramazanın etkisi var fiyatlarda. Vallahi ben yöresel işte kaldirik, köy ekmeği, bir de bu Düzce’nin meşhur simidi var, ondan almayı düşünüyorum. Vallahi 2 yüz TL var çantada, 2 yüz de kenara koydum, 4 yüz. Çünkü yetmez” diye konuştu.

“Pazar fiyatları berbat”

Ramazan alışverişi için geldiği pazaryerinde fiyatların çok yüksek olduğunu ifade eden Sema Kesici,  “Pazar berbat, berbat. Bir kıvırcık 12 lira, 15 lira bu ne ya? Dünya kadar kıvırcık var, yine de 15 lira ne alacağımızı şaşırdık. Ben kendim için düşünmüyorum ben nasıl olsa idare ediyorum, ama çoluk çocuğu olan gözü kalan için çok pahalı. Bir bütçe ayırmadım çünkü evde çok eksik yok öyle bakacağım işte ufak tefek” şeklinde konuştu.

“Bu kadar hızlı bir yükseliş görmedim”

Pazar fiyatları ile ilgili, “Bu kadar hızlı bir yükseliş görmedim” yorumunda bulunan Emel Çetin, “Pahalı, oldukça pahalı fiyatlar. Yeşillik alabileceğim sadece muhtemelen, o da alabilirsem. Şu an 100 liralık bir bütçe ayırdım yani. O da çok böyle meyve falan düşünmüyorum, sadece yeşillik. Yani şimdi küresel bir yükseliş var dünya genelinde savaştan kaynaklı. Ama bunu fırsata çevirmek isteyen satıcılarımız da var maalesef, Türkiye geneli. Yani mutlaka yakıt fiyatları da etkiliyordur ama indirim olduğu zamanlar da biz bu düşüşü yükseliş kadar hızlı göremedik. Yükseliş bir gün sonrasına yansıyor ama düşüş nedense yansımıyor. Hasadı yapılan ürünlerin zamlanmasını aklım almıyor. Çünkü zaten yapılmış sen hani ara zarar ettin. Dolayısıyla da fırsatçılık çok fazla” ifadelerini kullandı.

“Yüksek fiyatları mazot ve gübre artışlarına bağlıyorum”

Meyve ve sebze fiyatlarındaki artışı mazot ve gübre fiyatlarına bağladığını söyleyen Ahmet Doğmuş, “Pazarı daha gezmedik, ama biraz yüksek gibi duruyor fiyatlar, etiketleri görüyoruz. Mazot zamlarına bağlıyorum bu artışları. Yani burada hiç kimse üretip satmıyor, herkes alıp satıyor, kar etmeden de satamaz yani. Gübre fiyatları da yüksek tabii, kendimde aldım gübre 13 bin liradan aldım. 10 ton gübre aldım 130 bin lira, bunun daha ilacı var mazotu var. Değerinde satabilirsek zararımızı karşılıyoruz ama değerinde satabilirsek tabi, Allah kerim” ifadelerine yer verdi.

“Bu fiyatlar karşısında 4 bin 250 TL ile nasıl geçinilir?”

Fiyat artışları karşısında bir asgari ücretle geçimin zor olduğundan bahseden  VATANDAŞ Hayrettin Bedrik, “Mükemmel bir Pazar, fiyatlara şöyle bir gidin bakın 4 bin 250 lira ile nasıl geçiniyor? Her ramazan 1’e 2 fiyat. Vallahi bilemeyeceğim yani siz ne söylersiniz. İşte aldıklarımız belli” açıklamalarında bulundu.

Yüksek fiyatlara pazarcı esnafı da tepkili

“Maliyetler yüksek olunca nasıl ucuz verelim”

Pazar fiyatlarındaki artışlara pazarcı esnafları da tepki gösteriyor. Fiyat artışlarının artan maliyetler nedeniyle olduğunu dile getiren pazarcı Ömer Uzun şu ifadelere yer verdi:

  “Vallahi bozuk, öyle bekliyoruz. Pahalı her şey. Bir gübre olmuş 750 TL. nasıl yapacağız bunu? Burada ucuz istiyor millet, maliyetler böyle olunca nasıl ucuza verelim. Gübresi fidesi sulaması derken kafa kafaya geliyor bu fiyatlarla, boşuna bekliyoruz hamallık ediyoruz yani.”

“Fiyat artışları Ramazan’ın vazgeçilmezi hurma fiyatlarını da etkiledi”

Fiyat artışları iftar sofralarının vazgeçilmezi olan hurma fiyatlarını da etkilediğini söyleyen Ercan Bıçaklı şunları söyledi:

“Fiyatlar geçen yıla göre biraz pahalı ama yine de normal gidiyor şu an. 30 liradan başlayıp 120 liraya kadar gidiyor hurma fiyatları. Üzümümüz 30 lira İzmir çekirdekli üzümü. Bugün pazar iyi güzel hareket var, ramazan hareketi var.”

“Esnaf para kazanmıyor, esnaf ürün satamıyor”

Eski Pazarcılar ve Seyyar Satıcılar Odası Başkanı Musa Sarı’ya göre ise fiyat artışlarının en temel sebebi, gübre ve akaryakıt fiyatlarına gelen zamlar, Sarı konu ile ilgili Öncü Haber mikrofonuna şunları kaydetti:

“Fiyatlar yüksek, bunda esnafta kazanmıyor, vatandaşta kazanmıyor. Tedarik çok yüksek malı temin etmek. Bugün Adapazarı’na git gel araba bin lira yakıyor, yanında çalışan bir adamın günlüğü 150-200 lira, mal yerinde pahalı, üretim yetmiyor maalesef burada da pahalı. Bizde ki sıkıntı şu: vatandaş karşısında küçük esnafı karşısında gördüğü için derdini sıkıntısını hep ona yani bize anlatıyor. Sıkıntıyı biz çekiyoruz birebir bizimle karşılaşıyor çünkü. Dolayısıyla vatandaş derdini bize anlatıyor bizde anlatacak merci bulamıyoruz, anlatsak ta uygulayan yok. Bu fiyat artışlarının sebebi belli; mazot fiyatları, üretim maliyetleri yüksek, ilaç, gübre fiyatları yüksek. Bu mal sadece Antalya’da bir bölgede üretiliyor. Üretim az, yetmiyor. Gençlik köylerde durmuyor, reçberlik yapmıyor. Bu taşımacılık sistemi maalesef köylerde kimseyi bırakmadı. İnsanlarımız işsiz gençlerimiz işsiz ama teşvik toprağa olduğu için, insanlar topraktan parayı alıyor çalışmıyor. Üretime teşvik olsa, belki gençler buna bel bağlayacak gidip çalışacak. Ama gençler boş duruyor, bu işi de yapmıyor, köylerde de durmuyor. En büyük sıkıntı bu zaten, insanların köye teşvik edilmesi gerekiyor, dönüş olması lazım. Reçberliği 60 yaşının üstündekiler yapıyor, gençler yapmıyor. Pazara ilgi hiç yok, bak görüyor musun bom boş. Yok kimse. Gelende boş geziyor alamıyor. Bugün en kötü domates 20 lira azıcık iyisini alayım desen 30 lira. Biber 25 lira biraz iyisini alayım desem 35 lira 40 lira. Biberin çıktığı yer olan Antalya’da çıkış fiyatı 20 lira 30 lira. Yani esnaf para kazanmıyor, esnaf mal satamıyor, satamayınca evinin ekmeğini de götüremiyor. E bide bunun firesi var, bunlar da sermaye bunu parasını ödüyoruz biz ve çöpe gidiyor. Bizler bu işin içinden çıkamıyoruz kardeşim. Millet sanıyor ki biz çok para kazanıyoruz. Kazanamıyoruz vallahi borçlarımızı ödeyemiyoruz.”

“Vatandaşta, esnaf da mağdur”

Yüksek Pazar fiyatlarından dolayı Ramazan alışverişi yapan vatandaşların da, pazarcı esnafının da mağdur olduğunun altını çizen pazarcı Ömer Cap, şu ifadelere yer verdi:

Pazar fiyatlarından yakınanlar, mağdurlar yakınırlar. Çünkü malum, mazot fiyatlarının yükselişi, piyasanın yüksekliği haliyle pazara da vuruyor. Bugün düşünecek olursak sebze, diğerlerinin fiyatlarına bakarsak o kadar pahalı değil, makul. Bunu köylü yetiştiriyor emek var en azından emeğe saygı duyulması lazım. Onun fiyatlar da makul şu an. Fiyatı en pahalı olan ürün domates şu an o da havalar açınca düşer ama mazotta ki gidiş gelişler maliyeti yükseltiyor ondan dolayı Pazar fiyatı biraz yüksek olabilir. Ramazan’dan dolayı pazara bir ilgi alaka yok, ramazan geliyor diye bir heves yok millette yani. Fiyatlar yüksek olduğundan dolayı. Şu marulu 5 liraya alıp 10 liraya satıyorduk ama şimdi kendimiz 10 liraya zor alıyoruz 12 liraya satıyoruz.