Türkiye Eğitim, Öğretim ve Bilim Hizmetleri Kolu Kamu Çalışanları Sendikası (TÜRK EĞİTİM SEN) Düzce Şube Başkanı İsmail Şişman, Toplu sözleşme görüşmeleri ve yeni eğitim öğretim sezonu ilgili basın toplantısı düzenledi. Sendika binasında açıklama yapan TÜRK EĞİTİM SEN Düzce Temsilcisi İsmail Şişman, yetkili sendikaya yüklendi.

TARİHE KARA BİR LEKE OLARAK GEÇECEK

Şişman, “2013 yılında imzalanan toplu sözleşmenin vatandaşlarımızın 2014 ve 2015 bütçesinde yarattığı tahribat giderilmeden atılan bu imza tarihe kara bir leke olarak geçecektir.2016 yılı için en düşük devlet memuru maaşına yüzde 33.2 ; 2017 yılı için  yüzde 23,8  zam isteyen bir konfederasyon 2016 yılı için yüzde 11’lik ; 2017 yılı içinse  yüzde 7’lik bir zammı kabul edip bunu da  tarihi başarı olarak ilan etti. Ayrıca yetkili sendika olan Memur-Sen, seyyanen zam konusunda  da yeterince ısrarcı olmadığı için bu toplu sözleşmeyle maaşlar arasındaki uçurum daha da büyümüştür. En yüksek devlet memuruna 900 TL, en düşük devlet memuruna 200 TL zamma evet demek skandaldır.” dedi.

 2 YIL DAHA HEBA EDİLDİ

Öğretmenlere nöbet ücreti meselesinin daha vahim bir tabloya dönüştüğünü savunan Şişman,         memurun 2016 ve 2017 yıllarının da heba edildiğini belirtti.

Şişman şunları kaydetti: “Yine 4-C’lilere 150 TL ek ödeme verileceği karara bağlandı” diyerek sanki müjde veriyorlar. Oysa şu anda kamu kurumlarında en düşük ek ödeme rakamı hizmetliler için 560 TL’dir. Zaten 4-C’liler mahkemeye başvurduklarında kurumlarındaki emsalleri kadar ek ödeme alıyorlardı. Bu da aylık 450-500 TL’den az değildi. Yani 4-C’lilere verilen bir hak değil, aksine 4-C’lilerden gasp edilen  bir hak söz konusudur.Tüm bu rezaletler yaşanırken Eylül ayında emekli kesenekleri %1 oranında sessiz sedasız arttırıldı. Bu ay tüm kamu çalışanlarımız 25 TL ile 60 TL arasında eksik maaş aldılar. Maaş bordroları karşılaştırıldığında cebimizden çıkan miktar çok net görülecektir. Maalesef yetkili sendika bu durumdan da bihaberdir.”

KADİM DEVLET GELENEĞİ YOK EDİLMİŞTİR

Yeni Eğitim Öğretim yılına kısıtlı imkanlarla başlandığını ifade eden Şişman, bu kadar sıkıntı ve meşkalenin arasında bazı sendika temsilcilerinin çözüm sürecine ilişkin eylemler yaptığını söyledi. 

Şişman, “malum  sendikanın temsilcileri  Diyarbakır’da ellerinde Türkçe-Kürtçe dövizlerle ve ne hikmetse Türk Bayrağı olmadan yaptıkları ortak açıklamada “Çözüm süreci yaşatılmalıdır” söylemini dillendirirken Türk Eğitim-Sen olarak bizler de diyoruz ki “Çözüm süreci Büyük Türk Milletinin binlerce yıllık kardeşliğini bozmaya yöneliktir, anaları ağlatmış yüreklerimizi dağlamıştır, terör  örgütü şehirlerimize yerleşmiş ,devletimize başkaldıracak cüreti kendilerinde bulmuştur, bu günkü olayların temelinde çözüm süreci adına meydanlarda terör örgütünün propagandasını yapanlara ses çıkarılmaması, bizzat bazı kamu yöneticileri ve hükümet yetkililerince terörist  elebaşının övülerek meydanlarda mesajlarının okunması yatmaktadır. Türk Devletinin temel dinamikleriyle oynanmış,  Kadim Devlet geleneği yok edilmiştir.”dedi.

 Şişman, her gün şehit haberlerinin geldiği bir Türkiye’de, toplu sözleşme görüşmeleri ile ilgili Türk Eğitim Sen olarak eylem yapmama kararı aldıklarını da sözlerine ekledi.