Fındık hasadında sona gelinirken piyasaya fındık akışının devam ettiği dönemde sorunlar yeniden gün yüzüne çıktı. Fındık tüccarlarına denetim yapan jandarma ve polis ekipleri kantarda hile yapan şahısları tek tek belirleyerek ölçü aletlerine el koydu. Bazı uyanık tüccarlar ise havaların elverişli ilerlediği ve randımanın iyi olduğu bu fındık sezonunda randıman kırmadan fındık alımı yaparak randıman farkıyla fiyattan çalmaya başladı. Lisanslı depoculuk faaliyetlerinin olmaması sebebiyle üreticinin ürününü emanete vermesi uygulaması da bu sezon artarak devam ederken fiyatların çakılmasında önemli bir etkenin de bu durum olduğu ortaya çıktı.

Öte yandan Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) 1 Eylül’de müdahale alımına başladığı gün fındıkta tekel hale gelen İtalyan Ferrero şirketi de Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıkladığı levant kalite için 26.50, Giresun kalite için 27 TL fiyatın altında alıma başladı. TMO’nun sıkı alım şartları, randevu alım ve ödeme günleri konusunda yaşanan aksilikler ise üreticiyi serbest piyasa ve Ferrero’ya yönelmek durumunda bıraktı. Serbest piyasada fındığın kilogram fiyatı 23.50 TL’ye kadar geriledi.

Serbest piyasada 23.50 TL’ye kadar gerileyen fındık fiyatlarına karşı İtalyan Ferrero’ya üreticinin mahkûm olmaması için TMO’nun daha aktif ve işler bir şekilde müdahale alımlarını yapması çağrısı yapan Öncü Medya Haber Genel Yayın Yönetmeni Sadullah Ünsal, fındık üreticisinin emeğini tehdit eden diğer olgulara da dikkat çekti.

Ünsal, emanet fındık verilmesi uygulaması nedeniyle piyasanın altüst olduğunu ve üreticinin gelirini düşüren uygulamanın halen devam ettiğini söyledi. Serbest piyasada tüccarların kiminin tartı oyunuyla kilogramdan kimini ise randımandan çalarak çiftçiyi zarara uğrattığını belirten Ünsal, ziraat odalarına ve tarım il ve ilçe müdürlüklerine de ‘Sahaya çıkıp, üreticinin bir yıllık emeğine sahip çıkın’ çağrısı yaptı.

Ünsal ayrıca fındığın hammadde değil mamul madde olarak pazarlanmasının üreticiye ve ülke ekonomisine kazandıracağının altını çizerek Batı Karadeniz bölgesinde yetişen fındığın Avrupa’nın birinci tercihi ve gözbebeği olduğunu kaydetti.

İŞTE O PROGRAM

Geçtiğimiz hafta dedik ki fındık üreticisini Ferrero’ya mahkûm etmeyin dedik ve bunu gündeme getirdik. İşin özeti de Toprak Mahsulleri Ofisi’nin daha düzenli ve daha hızlı fındık alarak piyasaya müdahil olması ve amacının gerçekleşmesiydi. Geldiğimiz noktada orada bir hareket olsun. Daha da güzel olsun. Piyasa da ufak ufak hareketlenmeye başladı. Fakat işin garip bir tarafı var. Bugün görüştüğümüz fındık tüccarı arkadaşlarımız dedi ki yüzde 70-80’e yakın emanete fındık veriliyor. Yani fındık tüccara harmandan veriliyor. Neyse miktarı emanete bırakılıyor. Bu şekilde bir yaklaşımla bu piyasa nasıl düzelecek?

Emanete fındık veren bindiği dalı kesiyor

Emanete bıraktığınız her fındık piyasanın yükselmesinde ve üretici lehine yukarı çıkmasının önünde çok ciddi bir engel. Buradan baktığımız zaman baltamızla bindiğimiz dalı kesiyoruz. Üreticinin kesinlikle ve kesinlikle emanete fındık bırakmaması piyasanın fiyat politikası anlamında gelişmesi için çok önemli. Şimdi burada bir işçinin, memurun sendikası var. Ama çiftçinin yok. Çiftçinin olmayınca nasıl olacak bu iş? Ziraat odaları var. Düzce’de de Akçakoca’da da var. Bu ziraat odaları ne iş yapar arkadaş? Bu ziraat odaları doğrudan gelir ve mazot desteği evraklarını almak için çiftçiden parayı alıyor. Herkesin imkânları da güzel, evet alsın. Çiftçilere farklı destekler sunuyor, evet bu da güzel. Ama şu anda en kritik noktadayız.

Emanete fındık vermeyin

Gerek emanete fındık alınması noktasında, gerek TMO’ya fındık teslim noktalarında ziraat odasından bir temsilci, bir mühendis, bir yetkili çiftçileri bilinçlendirme adına, yönlendirme adına bir çalışma içine girmesi lazım. Bunun süresi iki ay ya! Bu konuda ziraat odaları başkanlartının bir konsensüs sağlayarak belirli fındık alım noktalarında çiftçinin muhatap oılduğu hali tespit etmek ve köylerde üretim noktalarında insanlarımızı bilinçlendirerek ‘Emanete fındık vermeyin’ noktasında geçtiğimiz yıllarda birtakım çalışmalar olmuştu.

Ziraat odaları ne iş yapar?

Burada en fazla 3 aylık bir dönem var. Bu dönem içinde fındık üreticilerinin hak ve hukukunun korunacağı birinci derece yer ziraat odalarıdır. Ziraat odaları harekete geçmeli. Ne iş yapar? Sadece seneden seneye destekleme için dosyaları hazırlayıp buradan para alma işine mi yarıyor. Yok. Mutlak ve mutlak bu anlamda sahaya girmeliler. Bu meseleyi ve çiftçiyi sahiplenmeleri lazım. Geçtiğimiz günlerde jandarma ve polis bir operasyon yaptı. Bu kadar çirkinleşmeye gerek yok ki! Harmanda fındık alanlarda kantarda hile var. Bunun tespiti yapıldı, kantarlara el konuldu. Burada üreticinin hakkı müdafaa edildi.

Randımandan çalanlar devrede

Hepsinden önemli de şu var. Tüccar noktasında 0.75’ten bu milletin randıman fındığı çalınıyor. Kilodan çalanlar var randımandan çalanlar var. 1 randıman farkı çok ciddi bir para. Bu sene çoğu tüccar randıman kırmadan fındığı alıyor. 52-53 randıman gelen var. Çünkü mevsim çok güzel gitti. Fındığın içini doldurmasında ciddi bir ciddi bir artış oluştu. Şu anda kimse randımana bakmıyor. Bakanlarda da 0.75 oranında çalanlar olduğu iddia ediliyor. Gerek emanet, gerek randıman, gerek üreticinin bir yıl beklediği noktada bu insanların bilinçlendirilmesi lazım. Bu insanlara sahip çıkılması lazım. Özellikle emanete fındık bırakılmaması noktasında bir duruş olması lazım. Çünkü emanete bırakılan fındık piyasanın dengesini bozar. Fiyatlar yükselmiyor.

Tarım İl Müdürlüğü personelini sahada göremiyoruz

Hükümet ne yapsın size? Burada olması gereken bir mesele daha var: lisanslı depoculuk. Vatandaş fındığını koyacak yer bulamayınca tüccara emanete veriyor. Ama lisanlı depo sistemi dahil olsa bu şekilde kendi fındığının randımanını kırdırıp teslim eder. Bu piyasada da dengeleme olur. Tarım İl Müdürlüğü’nün personelini de bu anlamda pek sahada göremiyoruz. Birçok yerde yoklar. Tarım İl Müdürlüğü’nün çiftçiyle ve fındık üreticisiyle hasbihal içinde olduğuna ben ihtimal vermiyorum. Ziraat odaları şu anda aktif bir halde sahaya inmiş hali yok. Üreticinin randımanı gidiyor. Kilogramdan çalan var. Polis ve jandarma Allah razı olsun takip edip müdahil olmuşlar.

Üreticiyi istismar ediyorlar

Peki, çiftçinin tarımsal destek ve örgüt noktasında olan ziraat odaları ve tarım il ve ilçe müdürlüklerine çok büyük görev düşüyor. Bu görevi de yaptıracak ve harekete geçirecek olan Tarım İl Müdürlüğü noktasında valilik, Ziraat Odası adına da köylerden seçilen ve üreticini seçtiği üyeler. Bugün bunlar yoksa yarın olmalarının ne anlamı var ki? Ziraat odaları onay makamı gibi insanlardan sadece para alan bir yer olmasın. Bu üreticiye sahip çıkılacak ve fiyat, randıman ve kilogram noktasında gerek TMO’ya gerek piyasaya verilen fındığın takipçisi olsun. Yoksa insanları bir şekilde istismar eden yapı ve kurumlar mevcut. Onun için ziraat odaları sahaya inmeli. Üreticinin elinden tutmalı ve bilinçlendirmeli. Kesinlikle ve kesinlikle emanete fındık vermeyelim. Çünkü emanete verilen fındık piyasanın bizim ve bizden sonra fındığını satacak olan üreticinin aleyhine seyretmesi anlamına geliyor.

Batı Karadeniz’in fındığı Avrupa’nın gözdesi

Fındık meselesinde şu da çok önemli. Bugün Batı Karadeniz bölgesindeki fındığın layihası, coğrafyası, verimi, tadı Avrupa’daki çikolata üreticisinin birinci tercihi. Kıymetli. Yani birinci sınıf tercih edilen fındık üretim bölgesindeyiz. Bunun nimetini daha güzel elde etmek anlamında ziraat odasıyla, tarım müdürlükleriyle, siyaset ve bürokrasisiyle bu değeri en güzel şekilde üreticinin alın terine karşılık olacak şekilde değerlendirmekte fayda var.