Bugün 24 Ekim 2022 günlerden pazartesi. Yorumlu yorum günündesiniz. Ben Sadullah Ünsal. Cuma günü akşamı akşam saatlerinde, haber merkezimize bir bilgi ulaştı. Ulaşan bilgide halk ekmek büfelerinde gramajı düşük olan ekmekler satışa sunuluyor. Zabıta gitmiş tespitini yapmış. Biz de bu konuyla ilgili haber merkezindeki arkadaşlarımız bu ekmeği üreten, satan Fırıncılar Odası Başkanı İbrahim Korkmaz'ı aradılar. Efendim böyle böyle bir durum var dediler. Onun cevabı da şöyle; ekmeğin gramajı 6 saatte bir düşer, yüzde bir düşer. Bunu anladık. Yüzde bir 200 gram da 2 gram eder. Ne bu niye böyle düşük. İkinci bir bilgi; bu pasta sınıfına giren susamlı ekmekler var. Bunlar da 190 gram olarak üretiliyor. Onlardan olabilir ama fotoğrafta susamlı ekmek yok ki zabıtanın tespitinde. Aşağı yukarı %10'a yakın bir oranda düşüklük var. Yani tam %10 değil de oran düşük. Ama pasta ekmeği yok. Yani pasta sınıfında Hani Ekmek yoksa pasta yesinler demişler ya onun gibi fotoğrafta zabıtanın tespitinde normal ekmek var. Niye bu böyle oluyor? Tabii bunun bir izahı yok. Tabi bununla ilgili olarak da bu işin birinci derece muhatabı kim, Mustafa Kayıkçı. Özlü tarafından Mustafa Kayıkçı muhatap, böyle böyle bir durum var. Nedir, ne değildir, bir bakar mısınız dediğinde Kayıkçı’da ekmeğin üretildiği İspir'de oturuyor o anda mesajları oradan değerlendiriyor.
Şimdi buraya kadar şey tamam mı, tamam. İşin özü bu. Düzce kamuoyunda eksik bir şey var. Faruk Özlü hızlı bir Halk Ekmek noktasında insanlara mağdur olan şu sıkıntının içinde daha uygun şartlarda ekmek vermeye çalışıyor. Hizmet etmeye çalışıyor. Fırıncılar sözde fedakârlık yapıyorlar. Yapmıyorlar. Niye? Çünkü 3 liradan veriyorlar fırınlara ekmeği. Yani bakkala 200 gram ekmeği 3 TL’ye veren fırın Halk Ekmek büfelerine de 3 TL’den veriyor. Belediye burada yer tahsis etmiş, adam tahsis etmiş bir lira kar etmeden vatandaşımız uygun fiyata bu ekmeği alsın 3 TL’ye alsın diye bir mücadele veriyor. Fırıncının kaybı var mı? Yok. Kar var mı? Var. Nasıl var? Çünkü bakkala verdiği ekmekten bayat ekmek iadesi var. Burada garanti ekmek satışı Halk Ekmek işinde zaten gönüllü değildi. Hani derler ya oynamayacak olan gelin yerim dar dermiş. Bunun gibi bir şey.
Şimdi bu ince ince dolaylı ve direkt provokasyon ediliyor. Bu hizmetin kitlelere ulaşmasında mağdur insanlara ve gerçekten 3 tane ekmek aldığın zaman bir ekmek kara geçip bu hesabı yapan insanlara bu belediyenin yapmış olduğu bu hizmet provokasyon gibi bir yaklaşım içinde. Fırıncıların burada bir zararı yok ki. Geçtiğimiz günlerde fırıncılar bir talepte bulundular. 5 TL olsun ekmek dediler. Tabii burada yerel dinamiklerden olur gelmeyince, iş Ankara'dan Konfederasyon üzerinden gelecek bu fiyatlandırma ile yakında da ekmek 5 lira Düzce'de olacak. Bunda da bir haberimiz olsun müjdemiz olsun size. Zaten köy ekmeği veya diğer özellikle ekmeği insanlar ekonomik şartlarda düzgün bir hayat şartları olan insanlar ekmeğe 20 lira vermiş 10 lira vermiş bunları zaten konuşmuyoruz. Fakir fukara garip gurabaya belediye, sosyal belediyecilik adına bir hizmet sunmaya çalışıyor. Bunun niye bir taraflarından girip sağından solundan kenarından köşesinden farklı hizmet sunmaya çalışıyorsunuz. Farklı bir anlayış sunmaya çalışıyorsunuz. Yani belediye bir fırın fabrikası ekmek üretim fabrikası kurupta ekmeği 10.000 tane üretip de 5 tane yerde yapıyorsa 20 tane yere dağıtıp da bunu kilitleyemezsin.
Belediye esnafın yanında vatandaşın da yanında bir hakem olmaya çalışıyor. Peki böyle bir mesaj trafiği nerede dinlendiriliyor. Bu da çok enteresan. Esnaf Odası Başkanı Sayın Kayıkçı, bunu Faruk Bey Efendim böyle böyle bir durum nedir diye sorduğunda değerlendirdiği yer İspir yani ekmeğin üretildiği yer maalesef. Böyle akıl tutulması olan halleri yaşıyoruz, kaldı ki bu bir niyettir. Bu bir samimiyettir. Memlekete millete faydalı olma niyetidir, samimiyetidir. Faruk Özlü Bey'in bu konudaki samimiyetinden bir endişe yok. Ancak uygulama noktasında sağında solunda belediyede veya diğer birimlerde olan insanların bu idrakta olmamasının sancısını çekiyoruz. Yok mu adam? Var. Güzel işi takip edebilecek netice alacak insanlar da var. Tabii bir perdelenmiş Faruk Özlü’nün etrafında çok ciddi perdeler var. Yani hakikat ve doğru noktasında samimiyet noktasında, doğru insanlarla konuşulan doğru olan mesele doğru insanlarla konuşulan mesele eğri insanlarla tahlil edildiği zaman eğri insanlarla istişare edildiği zaman işte hani derler ya yanlış hesaptan doğru sonuç çıkmaz diye böyle bir tablo ile karşılaşıyoruz. Halkın ekmeği ile oynamayın. Bugün Düzce Belediyesi'nin durduğu nokta hem vatandaşın yanında hem esnafın yanında. Vatandaş imkanlara sahip olsun esnaf da zor şartlarda ticaretini kaybetmesin. Güzel bir hakemlik görevi yapıyor burada daha bunu istismar etmenin veya bunun 3 gram 5 gramın üçe beşe bakmanın anlamı var mı. Yazık maalesef yazık. Bu konu ile ilgili Fırıncılar odasından esnaf odasından Belediye başkanından kamuoyuna açıklama bekliyoruz dedi İYİ Parti İl Başkanı Yunus Özay Er.
Bir tabir var bizim anneannelerimizden gelen toplumda bilinir böyle Anadolu'da. Ulumasını bilmeyen bekçi köpeği sürüye kurdu getirirmiş derler. Bunun gibi buna benzer bir ne kadar oturdu oturmadı bilmiyorum ama. Burada bir samimiyet yok. Yani dünya menfaati dünya hesabı birçok değerin önüne geçmiş vaziyette. Efendim bu arkadaşlar yurda veya hayra ekmek veriyormuş. Ben onu bilmem. O kendi işi ama burada 200 gram ekmek dediğin zaman 3 TL’den dediğin zaman bakkala 200 gram ekmeği veriyorsan Halk Ekmek büfelerinde 200 gramdan düşükse, ben oraya bilmem. Hayır hasanat yapıyorsan dünyadaki ahiretteki o senin kazancın. Ama işine doğru yap varsa da bir eksik düzelt. Yok ekmeğin gramajı ekmeğin gramajı düşüyormuş altı saatte %1 düşüyormuş dediklerine göre. Yüzde bir iki gram yapıyor. Yok pasta türü ekmek göndermişiz. Fotoğrafta pasta türü ekmek yok. O zaman belediyenin zabıta ekipleri ve belediyenin yetkilileri o zaman doğru iş yapmadı öyle mi? Ondan sonra da basınla ilgili farklı farklı değerlendirmeler yapıp insanlara böyle korku vererek işte mahkemeye veririz… Buyurun. Ben gene söylüyorum Fevzi Çakmak Mahallesi'nde adliye bilmeyenler için.
Çok enteresan bir konudan bahsedeceğiz yine. Sinan İnan belediye başkan yardımcısıydı, şimdi insan kaynakları müdürü. Sinan efendi daha önce bundan belediye başkanıyken çocuğunu belediyenin makam arabası ile sağa sola gönderdiği noktasında bir duyum almıştık. Biz de bunu değerlendirdik. Sonra yapılan görüşmede biz zaten sabah 8'de 9'da geliyoruz akşam kaçta çıktığımız belli değil ben bu aracı yine kullanacağım demişti. Faruk Özlü'ye rağmen gene kullanacağım demişti. Şimdi geçtiğimiz gün pazar günü veya cumartesi günü hafta sonu 34 AAH 097 plakalı bir araç. Kimin bu? Düzce Belka firmasının aracı, şirketin aracı. Yönetim kurulu başkanı aracı. Bu araçla beraber Sakarya Serdivan’a İstiklal Mahallesi'nde Köfteci İsmail'in oraya ailecek köfte yemeğe gidiliyor. Biz burada birçok konuyu halk tabiriyle konuşuyoruz. Ekmek elden su gölden. Cuma günü akşam saat 5 olduktan sonra bu müdür Belediye Başkan Yardımcısı bu kadar aracın bu adamların altında ne işi var. Beşten sonra bıraksınlar. Efendim akşam lazım oluyormuş. İnsan kaynakları müdürü akşam su patlağına mı gidecek, fen işlerine mi gidecek, yola mı gidecek, ne işi var? Ve bunun gerçekten ve gerçekten izah edilirken o samimiyete yani belediye Faruk Bey ne yapmış imkanlar sağlamış etrafına. Niye? Vatandaşa hizmet edin diye, araçlar kiralanmış. Tamam olması gereken olmuş veya öyle gerekmiş onu ben bilmem. Ama bunu bu belediyenin aracıyla beraber makam aracıyla beraber yönetim kurulu başkanları yönetim kurulu falan filan neyse. Bu görevlerde olanlar çoluğundan çocuğundan geç Sakarya'da köfte ye diye sana bu arabaya vermediler Sinan Efendi. Doğru mu doğru. Bu doğruysa bizim elimiz nerede?
Ve gerçekten şu net Faruk Özlü’nün memlekete hizmet etme ve iyi niyeti ekibi tarafından istismar ediliyor. Buradan bu sonuç çıkıyor. İnandığı güvendiği dağlara bazen kar yağıyor. Burada da buna benzer bir şey var hal var. Önümüzdeki günlerde bir cuma günü bahsettiğimiz bir konu vardı. Belediyenin iş merkezinin altında bu Bahçeşehir'de bu konuyla ilgili bir açıklama yapıldı. Önümüzdeki günlerle ilgili bunu da değerlendireceğiz ama orada gerçekten bir vurdum duymazlık var, gerçekten bir nahoşluk var. Son olarak şunu bahsedelim. Memlekette irade ve idare sahipleri dünyadaki nimet ve hakikatlerle beraber ahirette bir vebalinin olduğunu unutmayın unutmayalım.
