Efendim biliyorsunuz aşağı yukarı 10-15 gün sonra fındık fiyatları için Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) fındık fiyatları için ‘Şu bazdan alıyoruz, en az şu olabilir, bu şekilde alıyoruz.” diye açıklama yapacak. Bu açıklamayı muhtemelen sayın cumhurbaşkanımız yapacak ama fındık konusunda şu an insanların çok büyük beklentileri var. Çaya verilen zam belli diğer ürünlere verilen zam belli. Üretici, “Toprak Mahsulleri Ofisi’nin açıklayacağı rakamın az en az 60 lira civarında olması lazım ki 50-55 liradan biz serbest piyasaya fındık satabilelim.” diye bir beklenti içinde. Şimdi bu arada fındık toplamaya işçiler gelecek bu durum çok istismarlara gebe bir iş. İşçiler yol parası istiyorlar fakat yapılan değerlendirmede şu andaki yevmiyenin 215-210 lira civarında olacağı düşünülüyor ve bu para da işçilerin geçen seneye oranla artan yol maliyetlerini karşılayacak seviyede, bu yükselişte.

Bugün tarlaya giren bir ekip 11 kişiden oluşuyor. 1’i çavuş oluyor, çift yevmiye alıyor. Aşçı da var, tarlaya gitmeden çalışıyor, aslında tarlada 11 kişi çalıştırırken 13 yevmiye parası ödüyorsunuz. Bu da aşağı yukarı bugün 215 ya da 213 liradan açıklanırsa bu maliyet 290 liraya falan tekabül ediyor fiyat olarak. Maliyet çok yüksek, çok çok yüksek. Bunun için de fındık üreticisi hatırı sayılır bir rakam bekliyor. Alt sınırda 60 lira gibi bir rakam bekliyor. Biri yazmış “85 liradan aşağı kabul etmeyiz” atmayalım. Olacak olan soyut adımlara bakalım Doğu ve Güneydoğu’da bir yapı, çok yüksek fiyata buğday alıyor. Allah Allah. Yani burada fiyatlarla oynamak için birileri devreye girmiş insanların hassasiyetlerini istismar edip siyasete çevirme var. Yani bir insan yüksek fiyata 50 milyon dolarlık, bir milyon ton neyse bir buğday aldığı zaman zaten hükümeti düşürmek, cumhurbaşkanını oradan indirmek için bir çalışma içinde olan insanlar, çok küçük rakamlarla Türkiye’nin ekonomisinde çok büyük etkiler oluşturabilecek bir havada. 85 bin liralık fiyata alınan buğdayla yüksek fiyata alınan buğday arasında bir fark yok. Bu da olmayacak duaya âmin demek gibi bir şey.

Fındık dedik ya. Fiskobirlik var biliyorsunuz. FİSKOBİRLİK yıllardır üreticinin fındığını değerlendiren bir kurum haline geldi. Daha sonra Toprak Mahsulleri Ofisi devreye girdi. Devlet FİSKOBİRLİK‘e sürekli para süspanse ederken buraya sürekli para verirken, hazineden destek verirken özel bankalardan krediler çekilirken har vurulup harman savurdular, FİSKOBİRLİK‘i dibe vurdurdular. Şimdi Lütfi Bayraktar diye bir adam çıktı. FİSKOBİRLİK Yönetim Kurulu Başkanı, mücadele veriyor. Bu sene de sahaya çok kuvvetli geliyor. Fındık üreticisi Ferrero‘ya veya Türkiye'de tekelleşmiş 3-5 firmanın elinde oyuncak gibi kalmayacak. Bu ne demek? Geçen sene Ferrero tarafından bir fiyat alımı yapıldı. Bir esnaf kitlesi belirlendi. Fındık taciri, fındık ticareti yapanlara, burada on esnaf varsa altısından 50 kuruş fazla fiyat verildi. Piyasadan gelenleri de kendi hesaplarına göre sonuçlar çıkardılar. Bu dört kişi fındığını veremedi, alamadı. Yani piyasayı hem fiyat olarak etkilerken hem stratejik olarak etkileme noktası bu sene inşallah olmayacak…

Toprak Mahsulleri Ofisi’ne geldiğimizde, Toprak Mahsulleri Ofisi bugüne kadar aldığı fındıktan hiç zarar etmedi. Hani ‘Kolaylaştırınız, zorlaştırmayınız, yakınlaştırıp uzaklaştırmayınız’ diye bir nasihatimiz var ya bu dini temelde, Peygamber Efendimizin hadisi şerifinde. Toprak Mahsulleri Ofisi’ne fındık teslim etmek için Sırat Köprüsü’nü geçmen lazım. Üreticinin geldiği nokta bu, Sırat Köprüsü’nden geçerken ne çile çekeceksin bilmiyoruz. Anlatılanı söylüyoruz. Toprak Mahsulleri Ofisi’ne kısaca TMO‘ya fındık vermek Sırat Köprüsü’nü geçmek gibi bir pozisyonda. Birçokları bundan mağdur. Bunun mağduriyetini bilen tüccar ve özel sektör piyasayla oynuyor ama bunun da bir alternatifi var. O da piyasaya giren FİSKOBİRLİK.

Toprak Mahsulleri Ofisi dedik, fındık dedik, fındık dediğiniz zaman akla Türkiye’de ve dünyada Akçakoca geliyor. Ordu’dan sonra Akçakoca’nın fındığı Ordu’dan fındık gelir, Akçakoca menşeili ihracı olacak kadar çok kaliteli. Çok kıymetli, çok çok kıymetli aslında bakmayın yani sanayi noktasında üretim noktasında işlenme noktasında Akçakoca‘nın fındığı dünyada bir numara ama Akçakoca’da bundan 18 yıl evvel bir girişimci tescil belgesini alarak fındıklı tahin helvası yapmış. Tic

Efendim biliyorsunuz aşağı yukarı 10-15 gün sonra fındık fiyatları için Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) fındık fiyatları için ‘Şu bazdan alıyoruz, en az şu olabilir, bu şekilde alıyoruz.” diye açıklama yapacak. Bu açıklamayı muhtemelen sayın cumhurbaşkanımız yapacak ama fındık konusunda şu an insanların çok büyük beklentileri var. Çaya verilen zam belli diğer ürünlere verilen zam belli. Üretici, “Toprak Mahsulleri Ofisi’nin açıklayacağı rakamın az en az 60 lira civarında olması lazım ki 50-55 liradan biz serbest piyasaya fındık satabilelim.” diye bir beklenti içinde. Şimdi bu arada fındık toplamaya işçiler gelecek bu durum çok istismarlara gebe bir iş. İşçiler yol parası istiyorlar fakat yapılan değerlendirmede şu andaki yevmiyenin 215-210 lira civarında olacağı düşünülüyor ve bu para da işçilerin geçen seneye oranla artan yol maliyetlerini karşılayacak seviyede, bu yükselişte.

Bugün tarlaya giren bir ekip 11 kişiden oluşuyor. 1’i çavuş oluyor, çift yevmiye alıyor. Aşçı da var, tarlaya gitmeden çalışıyor, aslında tarlada 11 kişi çalıştırırken 13 yevmiye parası ödüyorsunuz. Bu da aşağı yukarı bugün 215 ya da 213 liradan açıklanırsa bu maliyet 290 liraya falan tekabül ediyor fiyat olarak. Maliyet çok yüksek, çok çok yüksek. Bunun için de fındık üreticisi hatırı sayılır bir rakam bekliyor. Alt sınırda 60 lira gibi bir rakam bekliyor. Biri yazmış “85 liradan aşağı kabul etmeyiz” atmayalım. Olacak olan soyut adımlara bakalım Doğu ve Güneydoğu’da bir yapı, çok yüksek fiyata buğday alıyor. Allah Allah. Yani burada fiyatlarla oynamak için birileri devreye girmiş insanların hassasiyetlerini istismar edip siyasete çevirme var. Yani bir insan yüksek fiyata 50 milyon dolarlık, bir milyon ton neyse bir buğday aldığı zaman zaten hükümeti düşürmek, cumhurbaşkanını oradan indirmek için bir çalışma içinde olan insanlar, çok küçük rakamlarla Türkiye’nin ekonomisinde çok büyük etkiler oluşturabilecek bir havada. 85 bin liralık fiyata alınan buğdayla yüksek fiyata alınan buğday arasında bir fark yok. Bu da olmayacak duaya âmin demek gibi bir şey.

Fındık dedik ya. Fiskobirlik var biliyorsunuz. FİSKOBİRLİK yıllardır üreticinin fındığını değerlendiren bir kurum haline geldi. Daha sonra Toprak Mahsulleri Ofisi devreye girdi. Devlet FİSKOBİRLİK‘e sürekli para süspanse ederken buraya sürekli para verirken, hazineden destek verirken özel bankalardan krediler çekilirken har vurulup harman savurdular, FİSKOBİRLİK‘i dibe vurdurdular. Şimdi Lütfi Bayraktar diye bir adam çıktı. FİSKOBİRLİK Yönetim Kurulu Başkanı, mücadele veriyor. Bu sene de sahaya çok kuvvetli geliyor. Fındık üreticisi Ferrero‘ya veya Türkiye'de tekelleşmiş 3-5 firmanın elinde oyuncak gibi kalmayacak. Bu ne demek? Geçen sene Ferrero tarafından bir fiyat alımı yapıldı. Bir esnaf kitlesi belirlendi. Fındık taciri, fındık ticareti yapanlara, burada on esnaf varsa altısından 50 kuruş fazla fiyat verildi. Piyasadan gelenleri de kendi hesaplarına göre sonuçlar çıkardılar. Bu dört kişi fındığını veremedi, alamadı. Yani piyasayı hem fiyat olarak etkilerken hem stratejik olarak etkileme noktası bu sene inşallah olmayacak…

Toprak Mahsulleri Ofisi’ne geldiğimizde, Toprak Mahsulleri Ofisi bugüne kadar aldığı fındıktan hiç zarar etmedi. Hani ‘Kolaylaştırınız, zorlaştırmayınız, yakınlaştırıp uzaklaştırmayınız’ diye bir nasihatimiz var ya bu dini temelde, Peygamber Efendimizin hadisi şerifinde. Toprak Mahsulleri Ofisi’ne fındık teslim etmek için Sırat Köprüsü’nü geçmen lazım. Üreticinin geldiği nokta bu, Sırat Köprüsü’nden geçerken ne çile çekeceksin bilmiyoruz. Anlatılanı söylüyoruz. Toprak Mahsulleri Ofisi’ne kısaca TMO‘ya fındık vermek Sırat Köprüsü’nü geçmek gibi bir pozisyonda. Birçokları bundan mağdur. Bunun mağduriyetini bilen tüccar ve özel sektör piyasayla oynuyor ama bunun da bir alternatifi var. O da piyasaya giren FİSKOBİRLİK.

Toprak Mahsulleri Ofisi dedik, fındık dedik, fındık dediğiniz zaman akla Türkiye’de ve dünyada Akçakoca geliyor. Ordu’dan sonra Akçakoca’nın fındığı Ordu’dan fındık gelir, Akçakoca menşeili ihracı olacak kadar çok kaliteli. Çok kıymetli, çok çok kıymetli aslında bakmayın yani sanayi noktasında üretim noktasında işlenme noktasında Akçakoca‘nın fındığı dünyada bir numara ama Akçakoca’da bundan 18 yıl evvel bir girişimci tescil belgesini alarak fındıklı tahin helvası yapmış. Ticaret ve Sanayi Odası’na marka tescilini yaptırmış, Ticaret ve Sanayi Odası da bunu takip etmiş. Fakat geçtiğimiz gün bir haber yayınlandı. Coğrafi işaretlerde tahinli fındık helvası Düzce‘de işaretli. FİSKOBİRLİK'in Batı Karadeniz Bölge Müdürlüğü bile Akçakoca‘daydı. Akçakoca, Türkiye’den dünyaya ihraç bankası, fındığın markası. FİSKOBİRLİK’in batıdaki tek temsilcisi burası, buradan tahin ve fındıklı helva çıkmış “Akçakoca helvası” diye ama coğrafi işaretlerde bunu Düzce'ye koymuşlar. Niye Akçakoca‘ya koymadınız? Melengüççeği tatlısı var, meşhur bir tatlı. 2 tane daha ürün var yani 2 tane ürün de aynı şekilde Düzce olarak girmiş. Daha sonra mücadele verildi. Bu mücadelede mancarlı pide ile melengüççeği tatlısı Düzce'de çıktı coğrafi işaretleri, daha sonra verilen mücadelede bu Akçakoca‘ya menşeilendi. Bunu kim yaptıysa, bu hatayı yapmış. Tahinli fındık helvası var ya, bu Akçakoca’nın ürünü. Ve fındık dediğiniz zaman Akçakoca geçiyor. Ben de bir Akçakocalı’yım. Akçakoca-Düzce ayrımı, milliyetçiliği yapmıyorum ama burada bir bit yeniği var. Burada benim yapılmasına razı göstermediğim bir milliyetçilik yapılmış veya bir anlayış yapılmış. Düzce’de coğrafi işaretlerde fındıklı tahin helvasını bundan 18 yıl evvel bu tescillenmiş marka tescili yapılmış. Düzce'den kim, hangi akılla, hangi fikirle, hangi düşünceyle yapıldıysa bu coğrafi işaretlere Düzce olarak geçiyor Tarım Bakanlığı’nda. Bu Tarım İl Müdürlüğü'nün de takip ettiği bir konu ve buna itiraz edilmiş. Bu coğrafi işaretlerde, Düzce’de değil Akçakoca‘da olması lazım diye fakat bu itiraz da kabul görmemiş. Ne alakası var? Burada bir ürün üretilmiş, insanlar bir emek vermiş, insanlar bir mücadele vermiş ve bunu marka tescil ettirmiş coğrafi işaretlerde Düzce yazıyorsunuz. Bu olmaz ya, bu emeğe, bu mücadeleye, saygısızlıktır. Bu yanlışın düzeltilmesi lazım. Burada Akçakoca Ticaret Odası Başkanı sayın Mehmet Nazım Pazvant olsun, bu ürünü ilk tescil ettiren firma olsun bunlar bu mücadeleye başladılar. Coğrafi işaretlerde ürünün Akçakoca'da yer alması için mücadele veriyorlar ve haklı bir mücadele veriyorlar. Bunun mülkiye idaresi de siyaseti de birimi de hepsi buna sahip çıkmalı ve hepsinden önemlisi fındığa sahip çıkılmalı fındığa. Kurtuluş Savaşı’mızda milli gelirimizin olmadığı dönemde bu milletin fakir fukara hâlindeyken tek gelir kaynağı fındıktı. Dünyada bu coğrafyayı Allah öyle bir yaratmış ki, bu coğrafyanın fındığından başka randımanı işlenebilir, sanayide kullanılabilen ve lezzet alınan, sağlamlığı ve dayanıklılığıyla başka alternatif yok. Fındık bizim stratejik ürünümüz. Stratejik ürünlerde devlet devletliğini yapmalı ve biz de onu bekliyoruz ve 60 lira bekliyoruz fındıkta. İnşallah sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan bu serzenişi duyar. Ben de bir fındık üreticisi olarak bu memleketin kaderinin, bu bölgemizin kaderinin fındığa bağlı olan bir bölge olduğunu bilerek, bunu bir daha vatandaşın diliyle, vatandaşın gönlüyle vatandaşımızın ve üreticinin diliyle izah etmek istedim. İnşallah hayırlara vesile olur. 60 liraya bekliyoruz sayın cumhurbaşkanım.

Bir sonraki Yorumlu-yorum’da görüşmek üzere hoşça kalın, dostça kalın, Allah’a emanet olun.

aret ve Sanayi Odası’na marka tescilini yaptırmış, Ticaret ve Sanayi Odası da bunu takip etmiş. Fakat geçtiğimiz gün bir haber yayınlandı. Coğrafi işaretlerde tahinli fındık helvası Düzce‘de işaretli. FİSKOBİRLİK'in Batı Karadeniz Bölge Müdürlüğü bile Akçakoca‘daydı. Akçakoca, Türkiye’den dünyaya ihraç bankası, fındığın markası. FİSKOBİRLİK’in batıdaki tek temsilcisi burası, buradan tahin ve fındıklı helva çıkmış “Akçakoca helvası” diye ama coğrafi işaretlerde bunu Düzce'ye koymuşlar. Niye Akçakoca‘ya koymadınız? Melengüççeği tatlısı var, meşhur bir tatlı. 2 tane daha ürün var yani 2 tane ürün de aynı şekilde Düzce olarak girmiş. Daha sonra mücadele verildi. Bu mücadelede mancarlı pide ile melengüççeği tatlısı Düzce'de çıktı coğrafi işaretleri, daha sonra verilen mücadelede bu Akçakoca‘ya menşeilendi. Bunu kim yaptıysa, bu hatayı yapmış. Tahinli fındık helvası var ya, bu Akçakoca’nın ürünü. Ve fındık dediğiniz zaman Akçakoca geçiyor. Ben de bir Akçakocalı’yım. Akçakoca-Düzce ayrımı, milliyetçiliği yapmıyorum ama burada bir bit yeniği var. Burada benim yapılmasına razı göstermediğim bir milliyetçilik yapılmış veya bir anlayış yapılmış. Düzce’de coğrafi işaretlerde fındıklı tahin helvasını bundan 18 yıl evvel bu tescillenmiş marka tescili yapılmış. Düzce'den kim, hangi akılla, hangi fikirle, hangi düşünceyle yapıldıysa bu coğrafi işaretlere Düzce olarak geçiyor Tarım Bakanlığı’nda. Bu Tarım İl Müdürlüğü'nün de takip ettiği bir konu ve buna itiraz edilmiş. Bu coğrafi işaretlerde, Düzce’de değil Akçakoca‘da olması lazım diye fakat bu itiraz da kabul görmemiş. Ne alakası var? Burada bir ürün üretilmiş, insanlar bir emek vermiş, insanlar bir mücadele vermiş ve bunu marka tescil ettirmiş coğrafi işaretlerde Düzce yazıyorsunuz. Bu olmaz ya, bu emeğe, bu mücadeleye, saygısızlıktır. Bu yanlışın düzeltilmesi lazım. Burada Akçakoca Ticaret Odası Başkanı sayın Mehmet Nazım Pazvant olsun, bu ürünü ilk tescil ettiren firma olsun bunlar bu mücadeleye başladılar. Coğrafi işaretlerde ürünün Akçakoca'da yer alması için mücadele veriyorlar ve haklı bir mücadele veriyorlar. Bunun mülkiye idaresi de siyaseti de birimi de hepsi buna sahip çıkmalı ve hepsinden önemlisi fındığa sahip çıkılmalı fındığa. Kurtuluş Savaşı’mızda milli gelirimizin olmadığı dönemde bu milletin fakir fukara hâlindeyken tek gelir kaynağı fındıktı. Dünyada bu coğrafyayı Allah öyle bir yaratmış ki, bu coğrafyanın fındığından başka randımanı işlenebilir, sanayide kullanılabilen ve lezzet alınan, sağlamlığı ve dayanıklılığıyla başka alternatif yok. Fındık bizim stratejik ürünümüz. Stratejik ürünlerde devlet devletliğini yapmalı ve biz de onu bekliyoruz ve 60 lira bekliyoruz fındıkta. İnşallah sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan bu serzenişi duyar. Ben de bir fındık üreticisi olarak bu memleketin kaderinin, bu bölgemizin kaderinin fındığa bağlı olan bir bölge olduğunu bilerek, bunu bir daha vatandaşın diliyle, vatandaşın gönlüyle vatandaşımızın ve üreticinin diliyle izah etmek istedim. İnşallah hayırlara vesile olur. 60 liraya bekliyoruz sayın cumhurbaşkanım.

Bir sonraki Yorumlu-yorum’da görüşmek üzere hoşça kalın, dostça kalın, Allah’a emanet olun.

PROGRAMIN TAMAMINI İZLEMEK İÇİN TIKLAYIN