Her şey, Ahmet Gül’ün Düzce’de 23 Kasım sabahı meydana gelen 5.9 şiddetindeki deprem felaketinde evi hasar gören babası Mehmet Gül için, kendi arsasına koydurduğu prefabrik evin Gümüşova Belediyesi tarafından kaldırılması ile başladı. Kendisine prefabrik evin kaldırılmasına yönelik Gümüşova Belediyesi tarafından tebligatın ulaşmasının hemen ardından, prefabrik yapıyı arsa üzerinden kaldıran Ahmet Gül’e 10 bin civarında para cezası kesildi. Ahmet Gül, Gümüşova ilçesinde onlarca prefabrik yapı bulunmasına rağmen, babası için kendi arsasına koydurduğu prefabrik eve neden ceza kesildiğini, Gümüşova Belediyesi’ne yazdığı dilekçe ile sordu.

Ardından geçtiğimiz Cumartesi günü Öncü Haber mikrofonuna yaşadığı mağduriyeti anlatan Gül, ilçede bulunan diğer prefabrik yapıların görmezden gelindiğini söylemişti. Haberin kamuoyunda büyük yankı bulması üzerine, Gümüşova Belediyesi, diğer çoğu ticari amaçla kullanılan prefabrik yapı sahiplerine tebligat göndererek, konteynırların kaldırılmasını istedi.

Konteynırı kaldırılan mahalle muhtarı Ahmet Gül’ün kardeşine silah çekti

Tebligatın ardından konteynırı kaldırılan Fatih Mahallesi Muhtarı Burhan Keskin, iddiaya göre Ahmet Gül’ün kardeşi Fatih Gül ile ‘Konteynırım sizin yüzünüzden kaldırıldı’ diyerek tartıştı. Tartışma esnasında muhtar Keskin, belinden çıkarttığı beylik tabancasını Fatih Gül’e doğrulttu. Bu esnada, olay yerinde bulunan vatandaşlar, muhtar Keskin’in elinden silahı aldı.

“Tozan ailemi diğer konteynır sahipleri ile karşı karşıya getiriyor”

Konu ile ilgili Öncü Haber mikrofonuna açıklamalarda bulunan Ahmet Gül, kendilerinin Gümüşova Belediyesine yazdıkları dilekçenin Belediye Başkanı Muharrem Tozan tarafından diğer kaldırılan konteynır sahiplerine ifşa edildiğini belirterek, “Şimdi malumunuz daha önce ki olay, basına yansıdı. İlgili yerlere biz zaten resmi dilekçelerimizle bildirdik bu konuyu.  Ama bu neyse husumet devam ediyor, yani benim resmi makamlara verdiğim dilekçe, sözlü olarak bu ilgili halka ifşa edilip, halkla benim ailemi karşı kaşıya getirmeye çalışıyorlar. Bu olayların önüne geçmesi içinde gerekli yerlere müracaatımı yaptım. Başta Sayın Valimiz olmak üzere, kaymakamımız olmak üzere, savcılığımıza da suç duyurusunda da bulundum. En azından bundan sonraki olayların önene geçebilmek amacıyla, ama bu olayın devam etmesi hakikaten çok üzücü bir olay bir olay. Olmuş bitmiştir, onun dışında bir daha gündeme getirip, yapmak ne kadar doğru bilemiyorum. Şimdi kendisinin bir beyanı var; bu konteynırların hepsi ruhsatlı, hepsi yasal, sadece benim konteynırım yasal olmayıp, 24 saat geçmeden kaldırdık konteynırı. Yasal olmayıp diğerleri yasal diye, beyanı var Muharrem Tozan’ın. Bu beyana istinaden basından, aldığım konteynır bilgileri tespit ettiğimiz bilgileri dilekçeyle bildirdik. Benim konteynırıma, babam için yaptırdığım konteynıra işlem yapıyorsunuz da diğerlerine neden yapmıyorsunuz? Onların hepsi 1, 2 gün sonra basın açıklaması yaptılar bunların hepsi yasal, hepsi ruhsatlı, bunlarla ilgili ‘hepsi inşaat konteynırı, tekerlekli konteynır’ dediler. Ben bunu ispatladım, Muharrem Tozan’da ‘İspatlarsa istifa edeceğim’ diye beyanda bulundu. Ve şuan bütün dilekçede ki konteynırların hepsine tebligat gitmiş. Tebligatta ‘konteynırları kaldırın’ diyor.  Konteynırların kaldırılması yetmez, hiç sorgu sualsiz bana yaptığınız gibi ceza kesilecek. Madem öyleyse çifte standart olmaması için, konteynırları da kendiniz bana yaptığınız gibi kaldıracaksınız. Eğer yasalsa, zaten daha önce hepsi yasal kendinden emin olan kişi şuan ben bunu ispatlamış durumdayım. Niye bekliyorsunuz?” diye konuştu.

“Yeter artık; bize ve halka bu zulüm yeter”

Muharrem Tozan hakkında savcılığa suç duyurusunda bulunduğunu kaydeden Gül, “Fatih mahallesi muhtarı Burhan Keskin’e de dün akşam bu tebligat ulaşmış.  Muhtarın da galiba konteynırı varmış, bizim arsanın hemen yanı başında. Buna tebligat gidiyor, tebligatta işte ‘konteynırı kaldırın’ diyor. O da ‘ben burada muhtarım, ihtiyacım var kaldıramam’ demiş. Yani bilemiyorum; tabii sonuçta da dün akşam saatlerin de benim arsamın olduğu konteynırımın kaldırıldığı yere geliyorlar fotoğraf çekiyor. Ne amaçla çekiyor, boş arsanın fotoğrafını bilmiyorum? Zaten konteynır kaldırılmış, gitmiş. Bunu da benim kardeşim Fatih Gül görüyor. ‘Niye çekiyorsunuz’ falan diyor. Ben kimseye paylaşmayacağım, beni konteynırlar sizin yüzünüzden veya amcanın Ahmet Gül tarafından kaldırıldı’ diyor. Sonra aralarında kavga başlıyor. Çıkan kavgada muhtar belindeki beylik silahını çekiyor. Elinden ise silahı yanındaki kişiler alıyor.  Ben kimseyi şikayet etmedim, ben sadece orada basına röportaj verirken, bu konteynırları tamamı için işlem neden yapılmıyor? İspatlarsa istifa edeceğim’ dedi, ama etmedi. Şimdi bir gün sonra benim belediyeye verdiğim dilekçemi ifşa etti. Hepsine bir gün sonra tebligat gönderiyor. Peki, yasalsa niye kaldırıyorsun? Peki, halkla benim ailemi neden karşı karşıya getiriyorsun. Şimdi burada olacak olayların müsebbibi kimdir?  Olacakları, bunların da olmaması için gerekli valimize bunların bilgisini verdim. En azından ‘bundan sonraki olayların önüne geçilebilsin’ diye. Bu da benim en doğal hakkım. Bir olay olduktan ne kıymeti var. silah çekmek nedir böyle? Bunun derhal düzeltilmesi gerekli. Tedbirlerin alınmasını talep ediyorum ve bu kişiye birilerin artık dur demesini talep ediyorum. Yeter artık; bize ve halka bu zulüm yeter” açıklamalarında bulundu.

Tozan’a hakaretinden dolayı 500 bin TL’lik tazminat davası açtı

Gül ayrıca, kendisine yönelik yaptığı ‘Sahtekar Albay’ hakaretinden dolayı Tozan’a 500 bin TL maddi ve manevi tazminat davası açtı.

Haber: Savaş ARI