Düzce Üniversitesi Tıp Fakültesi Eğitim, Araştırma ve Uygulama Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Öner Abidin Balbay, Muammer Kızılırmak’ın sunumuyla salı akşamları Öncü TV’de ekranlara gelmeye başlayan ‘Memleket Kahvesi’ programının ilk konuğu oldu. Tüm dünyada hayatı kabusa çeviren yeni tip koronavirüs ile ilgili konuşan Prof. Balbay programın ikinci bölümünde de çok önemli açıklamalarda bulundu.

Halk arasında koronayla ilgili birtakım uygulamalarla ilgili de konuşan Balbay, “Yüksek ateş, kuru öksürük, nefes darlığı…Her hastada görünmüyor ama bu üçü önemli. İyi beslenmek, bağışıklık sistemini güçlü kılmak tabiki önemli ancak, kekikiğinden, nanesine, kelle paça,elma sirkesi gibi bazı yiyecekleri manşete çıkarmak doğru değil.Bu bir viral ve bulaşıcı bir hastalık. İşin kolayına kaçabilecek kadar keşke kolay olsaydı bütün dünya bu basit tedbirlele çözümle kurtulurdu” dedi.

“HASTA OLMAMAK İÇİN ÇABA GÖSTERMEK LAZIM”

COVİD 19 ile ilgili bütün dünyanın kabul ettiği üç kural olduğunu belirten Balbay,”Tüm uzmanların üzerinde fikir birliğine vardığı üç kural var. Temizlik Maske Mesafe  29 Mayıs’ta benim şahsi sayfamda paylaşmıştım. Sayın Cumhurbaşkanı artık bizden mi gitti, bilemiyorum. 20 Haziran’da çok güzel ifade etti. Temizlik Maske Mesafe. Ama çok güzel ifade etti. ‘TMM’ şeklinde. Bunları prensip edinirsek ancak tamam deriz. Favipiravir, Plaquenil diyoruz, kortizon diyoruz, başka ilaçlar diyoruz. Hasta olduktan sonra bunlar elimizdeki silahlar. Ancak olmamak lazım olmamak için çaba göstermek lazım.Bu üç şeyi yapmadığımız müddetçe, hasta olduktan sonra şanslıysak eğer, bahsettiğim 80 kişinin içinde oluruz. Hastalığı evde atlatırız. Ancak şeker hastalığı, kronik hastalıklar varsa risk grubundayız demektir. 100 kişiden  15 kişi bu grupta hastaneye yatıyor” ifadelerini kulandı.

‘HİÇBİR ŞEY YOK NEDEN KÖTÜ SEYREDİYOR?’ DEDİĞİMİZ VAKALAR OLUYOR

Durumun ciddiyetine dikkat çeken Balbay, “Hatta hiçbir şikayeti ek hastalığı olmayan kişi dahi yoğun bakıma alınabiliyor. Kişisel korunma mekanızmanın önem kazandığı  bir başka bilgi gelmeye başladı. Hiçbir şey yok neden kötü seyrediyor dediğimiz vakalarımız oluyor. Demek istediğim tedaviye bel bağlamadan,bir kısmı bilimsel geçerliliği olmayan bir kısmı kısmen faydası olan ilaçlara bel bağlamadan bu üç basit kuralı uygulayalım” sözleriyle vatandaşları uyardı.

ÇOCUKLARIN EN BÜYÜK ÖZELLİĞİ TAŞIYICI OLMALARI

Prof. Balbay, çocukların koronavirüs süreciyle ilgili ise “Çocuklarda genellikle belirtiler, hızlı çok kısa seyrediyor, ya da hiç belirti olmuyor. Çocuklarda hiçbir belirti görmesek de dışardan aldığı mikrobu eve taşıyıcı fonksiyonu görüyor, belirti görmesek de çocuklar taşıyıcı olabiliyor. Okullar onun için tatil edildi. Çocukların en büyük özelliği taşıyıcı olmaları. Hasta olmuyor demiyoruz, hasta oluyorlar ancak hafif atlatıyorlar” dedi.

HASTALARIMIZIN KORONAVİRÜSTEN ETKİLENMEMESİ İÇİN AZAMİ GAYRET GÖSTERİYORUZ

Hastanenin koornavirüs hastalarını iyileştirmek için harcadığı gayretle beraber diğer hastalar için de yoğun bir çaba içerisinde olduklarını ifade eden Balbay,

“Biz bütün dünyada COVİD üzerinden gidiyor. Şunu unutmamalıyız ki başka hastalıklar da var. Hastanemiz için konuşursak, Kanser ünitemiz, böbrek hastaları, diyaliz, endoskopi, diğer hastalıkların tedavi edildiği yoğun bakım ünitelerimiz var. Ameliyat gerektiren genel cerrahi, ortopedi hastaları var. Öte yandan Kardiyoloji, Anjiyo işlemlerinin yapıldığı enfarktüs geçiren hasta grupları var. Bizim Anjiyo cihazımız var. Anjiyo hizmetlerinin yapılabildiği tek yer burası. Listeyi uzatmak mümkün.

Bizim bu hastalarla ilgili öngörümüz olması gerekiyor. Biz az önce bahsettiğim Koronavirüsten yatan yoğun bakım dahil olmak üzere 100’e yakın hastamız var. Hastanemiz 316 yataklı. Kalan yatakları olabildiğince bahsettiğim  koronavirüs dışındaki hastalarımıza tahsis etmek zorundayız. Biz hastanemizde bu hastalarımız koronavirüs fırtınasından etkilenmemesi için azami gayret gösteriyoruz.” dedi.

BİZİM İŞİMİZ DAHA DA KOLAYLAŞTIRIN

Balbay sağlık çalışanlarının bu dönemde artan yüküne istinaden “Halkımızdan ricamız, biz işimizi severek yapıyoruz. Halkımız da hasta olmamak için bu tedbirleri almak konusunda hassasiyet gösterirse , bizim işimiz daha da kolaylaşır. Doktorundan personeline kadar arkadaşımız bu hastaların tedavi aşamalarında yer alırken kendileri de kovide yakalanan personelimiz oldu.  

HALEN 30’A YAKIN ÇALIŞANIMIZ COVİD

Bu hizmette herbir eksilen personel eksilen bir nefer gibi. Savaşta asker gibi düşünün. O hizmeti verirken sıkıntılar yaşamaya başladık. Çok şükür tedbirlerle biraz duruldu. Halen 30’a yakın çalışanımız COVİD olduğu gerekçesiyle çalışma hayatında değil. 10 günle 20 gün arasında bu hastalıkla boğuşuyorlar. Tabi bu durum bizleri üzüyor.Her ne kadar bizler korumaya gayret etsek de o kadar yoğun hasta grubumuz varki anlık zafiyette, personelimiz hastalığı kapabiliyor. Entübe olan hastalarımız da çok zorluk çekiyorlar. Nefes alamamak çok zor bir duygu…Allah düşmanımın başına veremesin derler ya onun gibi. Bunu yaşayan hekim, hemşire arkadaşlarımız da tam da bunu ifade ediyorlar” sözleriyle Düzcelileri bir kez daha uyardı.

TAM İZOLASYON GEREKLİ

Hekim olarak bur süreçten en hızlı ve sağlıklı biçimde kurtulmak istediklerini söyleyen Balbay, tam izolasyon yapılması gerektiğini söyledi. Balbay, “Almanya’nın yaptığı gibi tam izolasyon yaparsak işin ekonomi tarafı da var. Bir taraftan sistem devam edecek, hayat devam edecek. Şimdi uygulanan kısmi ya da hibrit sistemde, geçici kısıtlamalarda tedbirlerimizi almazsak tam kapanmay yaşarız. Örneğin Almanya’da geçici kısıtlamalar çözüm olmamış ki tam kapanmaya karar verilmiş. İnşallah şimdiki alınan tedbirler etkili olur da tam kapanma dönemi geçirmeyiz” dedi.

UMUT EDİYORUM Kİ 2021’İN SONLARINDA BU GÜNLERİ BİR ANI OLARAK HATIRLAYACAĞIZ

Balbayu aşı çalışmalarında gelinen noktanın umut verici olduğunu kaydederek, “Biz sağlık personeli olarak bu hastalarımız için arkadaşlarımızla birlikte şifa bulmak için elimizden geleni yapıyoruz. Yapmaya da devam edeceğiz. Ancak Kovid dışı hastaları da düşünerek, elbirliği ile Bakanlığımız ve Cumhurbaşkanımızın bahsettiği tedbirleri, bize tanınan şu anda uygulanan yarı hibrit modelinin Almanyadan farkı bu iyilik halini iyi değerlendirelim, Bakanımız önerdiği aşı programına uyalım, hep bir arada bu hususları yerine getirirsek bahsettiğiniz bahardaki güzel günleri görme fırsatını elde ederiz diye düşünüyorum. Umut ediyorum ki 2021’in sonlarında bu günleri bir anı olarak hatırlayacağız” dedi.