Yorumlu-yorum’da bugün sesi sedası çıkmayan, cismi olsa da ismi olmayan, tabelası olan etkinli olmayan ve il başkanı olmayan bir partiden bahsedeceğiz: Cumhuriyet Halk Partisi. Türkiye genelinde bir algı oluşturuluyor. Bu algıda da Cumhuriyet Halk Partisi iktidara, makbul ve muktedir olmaya yürüyor. Böyle bir algı var. Ama bu Ankara ve İstanbul büyükşehir belediyelerinde bir aşama kaydetti. Fakat Düzce’ye geldiğiniz zaman bütün CHP’lilerin üzerine ölü toprağı atılmış gibi bir hal var. Bugün Düzce’de en büyüğünden en küçüğüne kadar partilerin basın grupları var. Basın gruplarında partinin faaliyetleriyle ilgili bilgilendirmeler ve haberler var. Bunu çok güzel ve en iyi yapanlardan biri de İYİ Parti. Ancak Türkiye’nin ana muhalefet partisinden bir enformasyon yok. Ne olduğunu ne bittiğini insanlar bilmiyor. 
Biz bir araştıralım dedik. Dün akşam bir toplantı yapıldı. Demokratlar grubu ve CHP ilçe başkanları katıldı. İl başkanı arıyorlar. 20 kişi katılmış bu toplantıya. İl Başkanlığı’na kayyum olarak atanan Basri Karslıoğlu’na ‘Devam edelim mi?’ deniyor. Karslıoğlu, ‘Benim il başkanlığına vaktim de sağlığım da müsait değil.  Kayyum olarak partiyi 3 Ekim’de yapılacak olan seçime taşıma noktasında bir görev addettik. Ama aday değilim’ dedi. Kerim Görün diye partili birisi Karslıoğlu’nun il başkanı olarak devam etmesini istiyor ama tabii bu kişinin talebine bağlı.

İkincisi adaylardan Saim Aksöz. Konuralp’ten. ‘Ben partime hizmet edeceğim’ diyerek net bir aday olarak ortaya çıktı. Mustafa İzgin’in burada çekildiğini görüyoruz. Bu toplantıda çok enteresan bir gelişme olmuş. Akçakoca Eski Belediye Başkanı Fikret Albayrak. Bir dönem DSP’den ilçe başkanlığı ve CHP’den ilçe başkanlığı yapmış bir isim. Albayrak, hakikaten Akçakoca’da turizm adına önünü ciddi biçimde açan, ‘Akçakoca’da yıkmaya geldi’ diyerek sahil bandındaki pejmürde binaları yıkan, turizm hareketine çok büyük bir ivme kazandıran bir belediye başkanı. Akçakoca’da esnaf ve tabanla olan bazı yaklaşımları belediye başkanlığını kaybettirdi Bir de belediye 5 yıl belediye başkanlığı yaptığı dönemden çok da enteresan bir anekdot paylaşayım sizinle. ‘Antalya’da oteli var, Bursa’da şuyu var. Şöyle imkân sağladı.’ diye çok dedikodu olurdu. Hatta ‘Eşinden ayrılacak’ dedikoduları da çıktı bir türlü boşatamadılar. Ama ne Antalya’da oteli vardı ne de başka bir şey… Ama belediye başkanlığı bittikten sonra ekonomik açıdan çok zor günler yaşadığını biliyoruz. Ben  CHP’li olmamama rağmen Fikret Albayrak’ın çalışmalarıyla Akçakoca’nın önünü açtığına inananlardan biriyim. 

Fikret Albayrak’ın simini il başkanlığı için o toplantıda zikredenler oldu. İlçe Başkanı Tuğrul Abanoz bu konuyla ilgili bir teklifte bulunmuş. Tabii bunlar iddia.  Yine Cemil Bektaş isimli bir partili ‘Fikret Albayrak tabandan geliyor. Liberal kişili ve siyasi kişiliği ve çalışmasıyla biz onu destekleriz’ noktasında bir sonuç çıkmış.
Ortalığı karıştıran ise bizim daha önce yaptığımız yorum. Mantık da şu: İYİ Parti’den Mehmet Keleş birinci sıra, Ömer Küçük ikinci sıra milletvekili adayı olursa ne olur? ‘Mehmet Keleş İYİ Parti’ye giderse, bizim CHP olarak zaten yapabileceğimiz bir şey kalmaz’ diyerek birçokları geri duruyor. Perki, Türkiye’de veya bölgede partililer ‘İktidara yürüyoruz’ diyorlar ama Düzce’de il başkanlığına hararet ve aşkla talip olan yok. Nerede o Faruk Darıyerli? Zekeriya Tozan nerede? 

CHP il başkanını arıyor ama bulamıyor. Mutlaka biri başkan olur. Ama ana muhalefet olan ve iktidara yürüyen bir motivasyonda bir heyecan yok. O zaman siz inanmıyorsunuz. Siz inanmıyorsunuz ki vatandaş inansın… Kaldı ki ana muhalefet. Yarın 98. yıldönümü kutlanacak. Ama gelin görün ki Düzce’de hiçbir etkinliği olmayan, ne tarlada ne harmanda hiçbir etkinliği ve sözü olmayan, gündemde olmayan, ismi var cismi yok, sözü var eylemi yok bir parti. 

Bizi de zaman zaman eleştiriyorlardı. Biz gündemde tutmuyoruz da kim tutuyor CHP’yi? Hangi basını var, hangi enformasyonu var? Herhangi bir konuda çözüm önerileri ve eleştirileri ne? Yok! Bir baş olmayınca durum böyle oluyor. Geçtiğimiz dönemde Zekeriya Tozan’ın istifa etmesinin ardından oradaki hiziplikten birkaç bin oyla milletvekilliğini kaybettiler. Eleştirmek güzel şey tabii. Ama yapıcı bir eleştiri. Fakat bunlar eleştirileri nasıl yapıyorlar bilmiyoruz. Bilinmesi gereken bir şey var. Burada ana muhalefetin güçlü olması, etkili bir il başkanı olması, organize olması buradaki yerel ve genel siyasete kalite katar. Herkes istediği gibi hareket etmez. Direkt ve dolaylı olarak Düzce siyasetine etkileri olur. Bir tek Akçakoca İlçe Başkanı Tuğrul Bey’de bir hareket var. Onun haricinde CHP’liler var mı yok mu, ilçe başkanı var mı yok mu, Düzce’de ne olduğuyla ilgili fikirleri var mı… Bunlar natomermer pozisyonda oldukları için bilgileri yok, fikirleri de yok… Yazık…Düzce adına üzülüyorum. Çünkü etkin bir muhalefet, etkin bir siyaset Düzce’de hizmetin kalitesini arttırır. 

Gündemde bulunan il başkanlığına aday Sami Aksöz var, bir de Fikret Albayrak var. Adama sorarlar. Merkezden adam bulamadın ilçeden bir adam buldun ve il başkanı oldun. Bu da ayıp olmaz mı arkadaş. Zaten ayıbın acziyetin, mahcubiyetin, pasifliğin en üst safhasındasınız. Yani o anlamda nirvanaya çıkmışsınız. Akçakoca’dan, Gümüşova’dan, Çilimli’den veya Merkez’den ne fark eder? Siz partinize ve iktidar olacağınıza inanıyorsanız ne önemi var? Bu mantık da var gördüğüm kadarıyla. Yaptığım istişarelerden. ‘Merkez’den değil de Akçakoca’dan mı aday olsun’. Akçakoca’dan dediğiniz kişi ilçe başkanlığı ve belediye başkanlığı yapmış. İnsanlara dokunmasını bilen ve toplumda karşılığı olan bir insan. Çarpma bölme çıkarma yapmamış, belediye başkanlığının imkânlarını kullanmamış. Belediye başkanlığından ayrıldıktan sonra çok büyük ekonomik kayıp içinde olmuş. Bu bir kayıp değil ki… Bu bir acziyet değil bu bbir fazilet. CHP’nin içindeki durumu bilemem benim ve insanların bildiği şu var. Düzce’de etkin bir muhalefet yerel ve genel siyasetteki kaliteyi arttırır. Dr. Faruk Özlü’nün her şeyi çok mu doğru? Hayır, eksiği de var hatası da var. Veya diğer belediyelerde her şey çok mu doğru yapılıyor. Hayır. Bunları kim dillendirecek? 

Bunu en iyi yapan İYİ Parti İl Başkanı ve Teşkilatı. Hiç durmuyorlar. Sürekli enformasyonlar yapıyorlar. Basın açıklamalarıyla gündemi değerlendiriyor. E, siz şimdi ana muhalefet partisi olarak İYİ Parti’nin gölgesinde kalmayı kendinize uygun görüyorsanız takdir sizin… Yok, biz ana muhalefetiz iktidara yürüyoruz dediğiniz zamansa buraya 5-6 tane heyecanlı ateşli il başkan adayları olması lazım. Görünen görüntüde CHP’nin bir hareketi var. İktidar yürüyüşü noktasında bir hedefi ve heyecanı var. Ama Düzce’de yok. İktidar olmak istemiyorsunuz, öyle mi? Veya iktidarın çok doğru yaptığını mı görüyorsunuz? Yok, eğer görmüyorsanız, neredesiniz?
CHP il başkanını arıyor. Burada iki isim gündeme gelmiş. Biri Fikret Albayrak, biri Saim Aksöz. Albayrak, milliyetçi, muhafazakâr, sosyal demokrat kesimlere bir hayli olumlu yaklaşan birisi. Beklenmeye birçok noktaları harekete geçirebilecek bir isim. CHP’de delegasyon neyte karar veriri bilmiyoruz ama sizin kararlarınız alınan kararları, sizin heyecansızlığınız yapılan hizmetleri, yanlış olan, eksik olan, olmayan hizmetleri bir şekilde uzaklaştırıyor. 

3 Ekim’de CHP’nin il kongresi yapılacak. Karslıoğlu ‘Ben aday olmayacağım’ dedi. İşin en enteresanı, bu stüdyolarda CHP eski il başkanı Haluk Demir bu konuları o kadar iyi izah etmişti ki kasım ayından bu yana olabilecekleri üç aşağı beş yukarı ortaya koymuştu Niye bu dinlenmiyor? Ben kimsenin ne karşısında ne yanındayım. Ama tekrar ediyorum. Etkin ve kaliteli bir muhalefet ve etkin ve öngörülü bir il başkanı Düzce’de siyasete ve hizmete çok önemli katkılar sağlar. Bu olay sadece İYİ Parti’nin muhalefetiyle olmaz. Cumhuriyet Halk Partisi yeni bir yapılanma ve seçeceği il başkanıyla Düzce siyasetine bir katkı sağlamalı.