Düzce Üniversitesi Ziraat Fakültesi Biyosistem Mühendisliği Bölümü tarafından düzenlenen “Dünya Su Günü” programı, davetli konuşmacıların katılımıyla çevrim içi olarak gerçekleştirildi.

Programın açılış konuşmasını gerçekleştiren Düzce Üniversitesi Ziraat Fakültesi Biyosistem Mühendisliği Bölümü Başkanı Doç. Dr. Pınar Göç Rasgele, Dünya Su Günü’nün 1993 yılında Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda resmi olarak ilan edildiğini ve 22 Mart’ta temiz su kaynaklarının korunması adına birçok etkinlik gerçekleştirildiğini ifade etti. Bu etkinlikle iklim değişikliğinin su kaynaklarına ve tarıma etkileri konusunda farkındalık oluşturmak istediklerini belirten Doç. Dr. Rasgele, programda emeği geçenlere teşekkür etti.

“Düzce su havzası İstanbul’da yaşayan 16 milyon nüfus için önemli”

Programda konuşan Düzce İl Tarım ve Orman Müdürü Necdet Çiçek, temiz su ve su kaynaklarının korunmasının önemine vurgu yaparak suyun devletin tasarrufu altında olduğunu dile getirdi. Suyun tüm canlılar için hayati olduğunu ve sonsuz kaynaklı olmadığını söyleyen Çiçek, gıda temininin de önemli kaynaklarından olduğunun altını çizdi. Suyun büyük oranda ormanlık alanlarda yer aldığına ve Düzce’nin de orman alanları bakımından şanslı olduğuna işaret eden Çiçek, Düzce su havzasının İstanbul’da yaşayan 16 milyon nüfus için önemli olduğunu sözlerine ekledi.

Bu yılki tema: Suya Değer Vermek

Düzce Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Sevcan Öztemiz yaptığı konuşmada, Dünya Su Günü 2021 temasının “Suya Değer Vermek” olarak kabul edildiğini, Tarım ve Orman Bakanlığı’nın da 2021 yılını suya yatırımda hamle yılı ilan ettiğini belirtti. Suyun güvenli ve sürdürülebilir tarım için önemli kaynak olduğunu dile getiren Prof. Dr. Sevcan Öztemiz, tüm dünyada en önemli sorunun gıda ve su kıtlığı olarak öngörüldüğü değerlendirmesinde bulundu. Ülkemizin su zengini olmadığına dikkat çeken Prof. Dr. Öztemiz, tarımda su yönetimindeki sorunları çözmenin ve suyu etkin kullanmanın önemi üzerinde durarak sözlerini sonlandırdı.

“Suyun verimli kullanılmasına yönelik farkındalık oluşturulmalı”

Programda konuşan Düzce Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nigar Demircan Çakar, suyun kullanımı ve korunması konusunda yeterli ilgi ve bilincin yakalanamadığını belirterek, suyun etkin ve verimli kullanılmasına yönelik farkındalık oluşturulması gerektiğini ifade etti. Çocuklardan başlayarak günlük yaşamda bilinçli adımlar atılabileceğini dillendiren Rektör Çakar, suyun geri dönüşümü başta olmak üzere ülke ve dünya olarak daha büyük farkındalığa ihtiyaç olduğunun altını çizdi. Geleceği hazırlayacak adımları bugünden atmamız gerektiğini önemle vurgulayan Prof. Dr. Çakar, yapılan etkinliklerin bu amaca vesile olduğunu kaydetti.

“Değişen iklimle beraber ekstrem hava olaylarında artış yaşanıyor”

Programın davetli konuşmacısı İstanbul Teknik Üniversitesi Meteoroloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Levent Şaylan, "İklim Değişikliğinin Su Kaynaklarına ve Tarıma Etkileri" başlıklı konuşmasında, yağışların yaklaşık yüzde 55’inin buharlaşma yolu ile atmosfere geri gittiğini belirterek ana problemlerden birinin de buharlaşma olduğunu söyledi. Küresel ısınmanın hava ve iklimde değişikliklere neden olduğunu dile getiren Prof. Dr. Levent Şaylan, değişen iklimle beraber ekstrem hava olaylarında artış yaşandığını sözlerine ekledi.

“İklim değişikliğinin tarıma etkisi her il ve bitki için detaylı araştırılmalı”

Yapılması gerekenlerle ilgili düşüncelerini de aktaran Prof. Dr. Şaylan; iklim değişikliğinin tarıma etkisinin her il ve bitki için detaylı araştırılmasını, sera gazı ölçümlerinin yapılması ve emisyon azaltma stratejilerinin oluşturulması, daha fazla uygulama ve araştırma yapılması ile üreticilerde farkındalığın arttırılmasına yönelik önerilerini katılımcılarla paylaştı.

“81 il için içme suyu eylem planları hazırladık”

Programın diğer konuşmacısı Devlet Su İşleri 55. Şube Müdürü Deniz Yıldız ise, “Aşırı Yağışların Zararlı Etkileri; Düzce Taşkınları” başlıklı sunumunda, DSİ olarak 81 il için içme suyu eylem planları hazırladıklarını ve suyun tasarruflu kullanılmasının tartışmasız bir gerçek olduğunu ifade etti.

Sel ve taşkın sebepleri arasında; iklim değişikliğine bağlı yağış şiddetinde artış, akarsu yataklarına yapılan müdahaleler, uygunsuz geçiş yapıları, hatalı mekânsal planlamalar, yanlış arazi kullanımları ve havzada bitki örtüsünün tahribi gibi birçok sebebin yer aldığına dikkat çeken Yıldız, büyük ölçekli Düzce taşkınları hakkında da bilgiler vererek sunumunu noktaladı.