Bugün Beyköy Belediye Başkanı Osman Kılıç ile ilgili devam etmemiz gereken konular vardı. Osman Kılıç hakkında ortaya atılan iddialar ile ilgili çalışmamız vardı. Önümüze o kadar dosya geldi ki; yok efendim evinin karşısına sosyal alan yapılıyor, bilirkişilerden görüş alınmamış, yok efendim falancanın arazisi… Çok karışık. Bu hafta sonu biraz iyi ders çalışmam lazım ona. Ders çalıştıktan sonra önümüzdeki zaman diliminde bunu paylaşacağız.

Öncü TV Haber Merkezi’ne Düzce’ye kalp merkezi için ruhsat alındığı anjiyo cihazının geleceği yönünde dün akşam bilgi ulaştı. Bu konuda Düzce Milletvekili Ayşe Keşir hanımefendinin bilgisine başvurduk, takip eden o. Aynı zamanda Ersin Gökçe var AK Parti Düzce İl Başkan Yardımcısı, İl Başkanı Mustafa Keskin ile beraber takip etmişler. Sağlık İl Müdürü de takip etmiş ve bunu neticeye bağlamışlar. Tepede de AK Parti Kadın Kolları Başkanı ve milletvekili olmasının vermiş olduğu hem iktidar hem muktedir olma denkleminde Ayşe Hanım işi bitirmiş.

Allah razı olsun, önce bunu diyelim. Ayşe Hanım sağlık konusunda gerçekten elinden ne geliyorsa gücüne katıyor, mücadele ediyor. Düzce’de kalp cerrahisinin yapıldığı, anjiyosunun yapıldığı bir kalp merkezini Düzce’ye kazandırdı. Daha önce bunu özel bir hastane iki defa talep etmesine rağmen,  gerek nüfus gerek farklı sebeplerden dolayı özele de vermediler, devlete de verilmesi bunun buraya alınıp kurulması Ayşe hanımın başarısıdır! Sağlık İl Müdürünün, AK Parti İl Başkanının ve yardımcısının takibindedir ama bu başarının mimarı Ayşe Keşir’dir. Tebrik ediyoruz, Allah razı olsun. Bundan sonra şu memlekette insanların kalp noktasında; işte Bolu’da öldü, doktor mu var, şu mu var bu mu var isyanının biteceği gün.

Ama bunu biz paylaştıktan sonra bir takım eleştiriler var Facebook’ta. O kadar seviyesiz ki… ‘Bunu siyaset için yapıyorsunuz. Bunu bir şey için yapıyorsunuz. Bunların dediğine inanmayın…’

Ya hu arkadaş… Hz. Mevlana ne güzel söylemiş, “Her lafa bir cevabım var ama lafa bakarım laf mı diye, söyleyene bakarım adam mı diye!” Karşımızda hem hanımefendi hem milletvekili olan biri var. Memleketine kalp merkezinin kazandırılması içi mücadele vermiş ve netice almış. Bunun nesini eleştiriyorsunuz? Bunun üzerinden hangi siyaseti yapmaya çalışıyorsunuz?

Şimdi biz burada iktidarın ve muktedir olanların aleyhinde bir haber yazdığımız zaman çok izleniyoruz. Ama takdir ettiğimiz zaman, eleştirilecek yönleri var ama bu da takdir edilmesi gereken yönü dediğimiz zaman bizi dilemiyorlar izlemiyorlar. Bir şey yoktur, olmaz. Vardır, olur. Olmaz ama neden olmaz? Önüne ardına bakmak lazım! Menfi veya müspet her olayın bir arka planı var. Hani resmi olan meşru olmaz, meşru olan resmi olmaz gibi bir anlayış var bizde.

Netice itibari ile Ayşe Hanım! Ben, kalp noktasında bir yakınıyla yıllardır uğraşan biri olarak, Allah senden razı olsun! Bunu, kalp noktasında derdi olmayan bilmez. Dertlenmeyen de bilmez, ne yaptığınızı, ne hizmet kattığınızı, Düzce’ye ne kazandırdığınızı. Dertli olmayan bilmez. İnşallah o eleştirenler de hasta olmadan sağlıklı bir şekilde anlarlar. Kalp noktasında, başka bir şeye benzemeyen bir hastalık biçimidir bu, acziyet ile oraya düştüklerinde “Ayşe Hanım Allah senden razı olsun!” diyecekler.

Tabii bu sadece bir kişide değildir, Sağlık Bakanı’nın da emeği vardır, bürokratın da, memurun da… Ama Ayşe Hanım’ın nezdinde hizmet eden, mücadele eden kim varsa Allah razı olsun, çok teşekkür ediyoruz.  Efendim çok liyakatli, çok insani, çok vicdani bir iş yaptılar. Kim yaptıysa, kim emek erdiyse, sağ olsun var olsun. Düzce’miz adına çok büyük bir hizmet.

Bir de Ayşe Hanım’ın önünde çok büyük bir imtihan var; Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a bunun iletildiğini biliyorum. Üniversite Tıp Fakültesi Hastanesi… Üniversitelerin görevi eğitim. İşletme görevi Sağlık Bakanlığı’nındır. Bunlar işletemiyorlar sayın vekilim. Sayın AK Parti Kadın Kolları Genel Başkanı, Sayın Cumhurbaşkanıma bunu Fahri Çakır beyefendi ve sizin tarafınızdan zaman içinde söylendiğini biliyorum.

Burada bizim bacımız olarak, annemiz olarak, ablamız olarak bize yapacağınız en büyük hizmet; şu Üniversite Hastanesi’nin Sağlık Bakanlığı’na bağlanması ile olacak. İstisna olarak güzel hizmetleri de var ama Sayın Rektörümüz orayı bir dengeye oturtamadı. Oraya bir ahenk veremedi, vermesi de mümkün görünmüyor. Eğitim yine onlarda kalsın ama bu işin işletmesi yıllardan beri yüzlerce hastane yönetme tecrübesi olan Sağlık Bakanlığı’na bağlanmalı.

PROGRAMIN TAMAMINI İZLEMEK İÇİN TIKLAYINIZ