Baro seçimlerinin ilk gününde Ali Dilber’in neden aday olmadığını açıklamasının ardından adayların konuşmaları ön plana çıktı. Düzce Adliyesi'nde gerçekleşen 9. Olağan Genel Kurulda faaliyet raporları ve yeni dönem baro bütçesi görüşülmesinin ardından Düzce Baro Başkanlığı’na aday olan Azade Ay ile Metin Güçlü konuşma yaptı.
Metin güçlü yaptığı konuşmasında Baro Başkanı Ali Dilber’i hedef alarak üstü kapalı göndermede bulunurken, Azade Ay ise baroda alınan kararların kendilerine ulaştırılmadığını ifade etti.


"Yönetimiyle öne çıkan bir baro oalcak"

Adaylardan Metin Güçlü yaptığı konuşmasında şu ifadelere yer verdi; “Barolar birliği ve bazı barolar dönem dönem kesik kesik çıkışlarıyla demokrasiye hukuk devletine savunmaya dair mücadele vermiş ve vermeye de devam ediyor. Düzce barosu olarak bu mücadeleye yeterli destek verdiğimiz söylenemez. Düzce barosu olarak uzunca bir süredir yürütme organı ve onların Düzce’deki temsilcileri ve yine yargı mensuplarıyla iyi ilişkiler içerisinde bulunmayı yeter li gören bir anlayış geçerli kılınmıştır. Düzce barosu gücü elinde bulunduranların yanında olmayı ülke genelinde estirilen rüzgara kapılmayı yeğlemiştir. Başka bir bakış açısı sunmaya yapıcı eleştirel bir anlayışla hakka hukuka çağdaş demokrasiye katkı sunmaya talip olmamıştır. Yine Düzce barosu herkesin kolayca sahiplenebileceği olaylara sahip çıkmış riskli ama doğru tarafta durarak gerekirse yalnız kalmayı göze alamamıştır.
Güçlünün ve iktidarın değil güçsüzün savunmaya ve hukuka ihtiyacı olanın yapıcı eleştirel bakabilen bir baro hayal ediyoruz. Ülkemizdeki gelir dağılımı adaletsizliğine ve bunun nedenlerine dair sözü olan bir baro hayal ediyoruz.”


“Kararlar bize ulaştırılmıyor”
Baro Başkanlığı’na aday olan diğer isim Azade Ay ise yaptığı konuşmada "baroda yönetim kurulunun aldığı kararlar bize ulaştırılmıyor" diyerek sorunu nasıl çözeceğini anlattı.
Azade Ay şöyle konuştu; “Avukatın kendi hakkını kendi işlerini rahatça yapabilmesi gerekmektedir.Biz bireysel olarak bu işi yapıyoruz. Baro bizim önümüzde bir kurumdur. Bizim haklarımızı korumak için bizim seçtiğimiz bir kurumdur ama bizi savunmakta sorumludur.Bizim üzerimizden başka bir şey yapmak zorunda değildir. 16 yıldır benim gördüğüm bizim baromuzda bir kurumsallaşma yok. Bizim baroda yönetim kurulunun aldığı kararlar bize ulaştırılmıyor. Bugüne kadar böyle bir sistem yapılmadı.Bizim katılımımız sağlanmadı. Bu nedenle yapmak istediklerimin başında bir Eposta sistemi kurmak var.”