Bugün çok ciddi konulardan birini yorumlayacağız. Geçen hafta sonu Akçakoca’da çok güzel bir Hamsi Festivali oldu. Festivalde insanlar eğlendiler. Pandemiden çıkıştaki o rahatlığı ve huzuru yaşadılar. Akabinde hamsiler dağıtıldı. Akçakoca belediye Başkanı Okan Yanmaz ve emeği geçen herkesi tebrik ediyoruz. Bu arada burada belediye başkanı ve misafirlerinin oturduğu alan vatandaştan biraz yukarıda. Orası münasip görülmüş. Sosyal medyadan bir takım eleştiriler yapıldı. ‘Vatandaşa yüksekten baktılar…’ diye. Amaç orada insanların eğlenmesi. Oraya giden insanların ‘Neden orada oturdular?’ diye bir dertlerinin olduğunu sanmıyorum. Burada da olması gereken bir hal vardı.

Akçakoca Belediyesi’ni baz tutmuyorum da festivalden sonra oradaki insanlarla, belediye çalışanlarıyla konuştuk. Bir tanesi dedi ki, ‘Ağabey siz gazetecisiniz. Bir konu var çok önemli. Biz belediyeden 2 aylık maaşımızı alamadık.’ Bazı belediyelerde bu durum var.

Bugün bunu dile getirmek istedik. Belediyede çalışıp mesai ve hizmet üretenler maaşlarını alamıyorlar. Peki, bunun arka planında ne var? Gerek Akçakoca gerekse de diğer bütün belediyelerde belediye başkanları aday lup milletin karşısına çıktıklarında herkes bir istekle gider. İmar işleri, işe girecek çocuklar… Belediyede resmi, kadrolu ve memur 100 çalışan varsa bunun 40 tanesini şirketler üzerinden alabiliyor. Belediye başkanları şirketler üzerinden personel aldıklarından bunun yüzde 40’ı geçmemesi lazım. Geçerse sıkıntı. Hatta 40’ın da dolmaması lazım. Çünkü çalışmayıp oturan, hatırla veya torpille o belediyeye giren var.  Yapılan çalışmalarda veya tespitlerde bu yüzde 402ın birçok belediyede aşıldığı görülüyor. Yani hatır gönül için, torpil için belediyeye alınan elemanların çoğunda bu oran bir hayli sıkıntı veriyor.

Peki, ne yapmak lazım? İşçinin parasını vaktinde vermek lazım. Veremeyince de işçi çıkartmak lazım. Bugün belediyeler Türkiye’deki yaşanan genel sıkıntı gibi ciddi bir ekonomik sıkıntı içinde. İşçi çıkarın. ‘Bunu çıkardığımız zaman insanlar aç kalır, sıkıntı olur.’ Ama zaten bir belediyede fazla işçi olduğu zaman diğer çalışanlar da maaşını alamıyor. Böyle bir adaletsizlik olmaz. Birine fazla maaş veremezsiniz, birine gününde veremezsiniz. Bugün Düzce genelindeki belediyelerde işçi fazlası çok ciddi safhada. Bu da maaşların ödenememesi ve yatırımların uzaması veya gerçekleşmemesi anlamına geliyor. Özellikle işçi parama noktasında sıkıntı yaşayan belediyeler mutlak ve mutlak atıl vaziyette olan ve olmadığı zaman olabilecek işlerde olan personellerin çıkışını vermek durumunda. Özellikle çok güzel bir organizasyon yapıp insanları mutlu eden Akçakoca Belediyesi başta olmak üzere Yığılca’sından Gölyakasına, Düzce’den Çilimli’sine bütün belediyeler bunu yapmak durumunda. Çünkü bu hizmetlerin insanlara daha iyi ulaşmasının önündeki en büyük engellerden bir tanesi. Bir çalışanın bugün üç aşağı beş yukarı bir belediyeye aylık maliyeti 6 bin 500 TL. Yüz işçi olduğunda bunu bir düşünün. Bütün belediyeler maaşları ödeyebilmek için krediler çekiyorlar. Bu kredilerle yoldu sosyal hizmetti farklı hizmetlerdi hayat bulamıyor. Neden? Personel fazla. Niye? Seçim kaygısı var. Örneğin 10 bin nüfuslu bir belediyede torpilli veya başka sebeplerle 20 işçi almak zorunda kaldığını zaman geriye kalan binlerce insan var. Gerçekten liyakat ve ehliyetiyle olan personelle yola devam etmek varken bugün geldiğimiz noktada belediyeler durumlarını gözden geçirmek zorunda. Yoksa diğer personellerin de hakkına giriliyor.

Bir de şu var. Düzce İŞ-KUR İl Müdürü Ferhat Acar çok güzel çalışıyor. Hakikaten de istihdam noktasında ciddi mücadele veriyor. Fakat bizim buradaki insanlarımızın çoğu iş beğenmiyor. İş var ama beğenilmeyen iş var. Herkes masanın başında oturmak istiyor. Bakın bugün Düzce’de ara eleman ve kalifiye eleman sıkıntısı var. İşi beğenmiyoruz.