Düzce Üniversitesi, 17-18 Temmuz 2019 tarihlerinde Düzce’nin Akçakoca, Cumayeri ve Gölyaka ilçelerinde yaşanan sel felaketine ilişkin Orman Fakültesi Orman Mühendisliği Bölümü öğretim elemanlarınca hazırlanan “İlk Teknik Değerlendirme Raporu”nu yayınladı.

Köyleri ve dere yataklarını incelediler
Selin bilimsel açıdan incelenmesi için Düzce Üniversitesi Rektörlüğü’nce oluşturulan bilim heyeti, 24, 25 ve 26 Temmuz 2019 tarihlerinde, sel felaketinin en yoğun yaşandığı ve can kayıplarının meydana geldiği Akçakoca’nın Esmahanım köyü ile Uğurlu, Dilaver, Nazımbey ve Melenağzı köylerini ve dere yataklarını inceledi.



Raporun detayları

Yapılan inceleme, gözlem ve değerlendirmeler sonucunda “İlk Teknik Değerlendirme Raporu” hazırlandı. Rapora göre; arazilerin yetenek sınıflarına uygun kullanılmasının önemi belirtilerek havzada arazi kullanımından dolayı bozulan toprak-bitki-su dengesinin yeniden kurulması gerektiği ifade edildi. Teknik Değerlendirme Raporu’nda, sel/taşkın bölgesinde yer alan yapıların makul bir süre içerisinde buralardan taşınmalarının sağlanması hususu da önerildi.



Sel meydana gelen yerlerde bilimsel ölçütlere uygun önlem alınmasının; her şeyden önce meydana gelen olayın tekniğine uygun kayıt edilmesine ve envanterinin tutulmasına bağlı olduğu ifade edilerek gerekli envanterlerin tutulması belirtildi.



Yaşanan afetlerin kamuoyunda büyük hassasiyetler oluşturduğu ve bundan dolayı kurumların genellikle hızlı bir şekilde hareket ederek dere yataklarında yapısal-teknik önlemler alma eğiliminde olup çoğunlukla akarsuyun kanala alınması prosedürünün uygulandığı belirtildi. Bazen bu uygulamanın bir zorunluluk olabilmekle beraber kültürel önlemlerle birlikte alınmak şartıyla, işlem sırasının öncelikle, yağış sularının yağış havzasından dere yatağına düzenli geçişinin sağlanması; sularla havza yamaçlarından dere yataklarına taşınan katı materyalin nitelik ve nicelik bakımından kabul edilebilir ölçülere indirilmesi; düzenli bir şekilde dere yatağına ulaşması sağlanan suların ve materyalin uygun yerlerde depolanması ve tespit edilmesi şeklinde olması gerektiği vurgulandı.

İşlem sırasından hareketle öncelikle heyelan kontrolü de dahil olmak üzere yamaç ıslahı ve ana dereye su, malzeme vb. taşıyan oyuntular ile yan derelerin ıslahından sonra, gerek duyulması halinde ekosistemi ve akarsulardaki canlıların da sürekliliğini sağlayacak daha doğa dostu ve ekonomik önlemlerle ıslah yöntemlerine başvurulması gerektiği dile getirildi.
Öte yandan detaylı rapor, ilgili makamlara sunulurken, Düzce Üniversitesi’nce çalışmaların derinleştirilerek sürdürüleceği bildirildi.