Öncü Medya Haber Genel Yayın Yönetmeni Sadullah Ünsal, Öncü TV ve 100.2 Öncü Rdayo ortak yayını Yorumluyorum programında gündeme dair çarpıcı yorum ve tespitlerini aktarmaya devam ediyor.

Programın son bölümünde Ünsal’ın gündeminde Düzce’de iki gün boyunca etkili olan yoğun kar yağışında belediyenin karla mücadele çalışmalarında etkili olmaması, karın ardından üçüncü günde yolların ve kaldırımların buz tutmasıyla vatandaşların zor anlar yaşaması vardı. Ünsal, programda TOKİ Mehmet Akif Ersoy Ortaokulu öğrencilerinden oluşan ve Düzce ile bölgede şampiyon olan basketbol takımına belediye tarafından araç tahsis edilmemesinin ardından konunun CHP Milletvekili Mahmut Tanal tarafından siyaset gündemine taşınmasını da değerlendirdi.

‘CHP’nin Düzce çalışmasından iyi sonuçlar çıkmadı’

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Düzce ile ilgili söylemleri ve ardından gelen tepkileri değerlendiren Ünsal, “Gündemimiz aslında çok yoğun. Sayın CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu Düzce'yi Türkiye'nin hava kirliliğinde bir numaralı ili olarak ilan etti. Anlattı, kendine göre doğru. Belediye Başkanı Faruk Bey de buna bir cevap verdi. Genel siyasette AK Parti İl Başkanı Mustafa Keskin de cevap verdi. AK Parti Genel Merkez Kadın Kolları Başkanı ve Düzce Milletvekili Ayşe Hanım da cevap verdi. CHP ona bir şeyler dedi. Bunlar olacak şey. Bunlar gayet doğal şey. Ama anormal şeyler de var. Bir, ‘Düğün yok, bayram yok. Eniştem beni diyor, niye öptü?’ Yani Kılıçdaroğlu buraya yirmi yedi CHP milletvekili geldi. Böyle bir çalışma yaptılar Düzce'de. Bu çalışmada da çok iyi sonuçlar çıkmadı.” dedi.

‘Belediyede kraldan çok kralcılar var’

Sözü CHP’li heyetin içinde olan İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal’a getiren Ünsdal, “Bu çalışmaların bir tanesinde de Mahmut Tanal var. Mahmut Tanal, CHP Milletvekili, biliyorsunuz. Düzce'den de sorumlu. Türkiye'de de etkili bir isim. Bir paylaşım yaptı. TOKİ Mehmet Akif Ersoy Ortaokulu öğrencileri, güzel bir sportif başarı elde etmişler. İl dışına çıkacaklar. Müracaat ediliyor belediyeye. ‘Efendim bizi araç tahsis eder misiniz?’ Belediye başkanına konu iletilip iletilmediğinden emin değilim. Bir kere bunun altını çiziyorum. Kraldan çok kralcılar var orada. Şimdi ben şuna inanıyorum, Sadullah Ünsal olarak. Zaman zaman itilaflı muhalif de olduğumuz pozisyonlar oluyor. Bu çocukların, bu gençlerin Türkiye'deki başarısı, hepimizi mutlu eder mi? Eder. Belediye başkanını mutlu eder mi? Eder. Bir araç sonuçta. ‘Dört tane aracımız var. Beşinciyi veremiyoruz ve gönderemiyoruz.’ Sayın Mahmut Tanal köşesine yazmış. Sayın Faruk Özlü de açıklama yapmış. Demiş ki ‘Sayın Tanal sen bana hakaret davası açtığın zaman açtığın zaman kendin aradın davadan vazgeçtim. Niye beni aramadın?’ Allah Allah.” diye konuştu.

‘Ehliyetsiz, liyakatsizlerin Özlü’yü düşürdüğü duruma bak!’

Belediyedeki işbilmezlerin Başkan Özlü’yü içinde bıraktığı duruma dikkat çeken Ünsal, “Bakın ehliyetsiz, liyakatsiz, dertsiz bir meseleye hakimiyetinden aciz olan insanların belediye başkanını düşürdüğü duruma bak. Ya Mahmut Tanal mı söyleyecekti Sayın Faruk Özlü'ye öğrencilerin sportif faaliyetlere katılmak için araba bulamadığını? Ben bunun muhataplarının kendi işlerini, kendi taleplerini gece karanlığında bir araya geldiği insanların taleplerini, kıvrımlarına kadar, detaylarına kadar olabilecek şekilde Faruk Başkan’dan talep ettikleri gibi bu konunun izah edilmediğine inanıyorum. Eğer edilseydi bu araç bunlara verilirdi. Faruk Bey ondan çekinecek bir idareci, irade ve idare sahibi değil.” dedi.

‘Milletin ağzına başkanını sakız eden adamdan da bir şey olmaz’

Özlü’nün bu durumda Kılıçdaroğlu’na telkin ettiği gibi adım atması gerektiğini belirten Ünsal, “İkincisi biliyorsunuz kar yağdı dedik ya, bu işin müsebbibi kimse bu hale Faruk Bey'i kim düşürdüyse hani Kılıçdaroğlu'na diyor ya ‘Sana yanlış rapor vermişler. Onlar raporları verenleri görevden alırım.’ Bu işi mahiyetini ve izahını, yeterli derecede Faruk Özlü’ye izah etmemiş olan ve bu meseleyi de ulusal bir mesele gibi Sayın Mahmut Tanal'ın elinde siyasi malzeme yaptıran kim varsa Faruk Özlü görevden alsın. Örnek, hani ben kimsenin işine karışmam, kimseyi yönetmek gibi bir hadsizliğe düşmem ama ne var burada? Kılıçdaroğlu'na o telkinde bulundu. Hadi, buyur. ‘Niye bana bunu doğru dürüst izah etmediniz? O yavrular niye giremedi?’ Bunu yapan özel kalem. Cihan Ünal veya özel kalemde kimse veya bu konuyu kim dinlediyse, kim bunu layıkıyla Faruk Bey'e izah etmediyse bu adam bu işten sorumludur. Milletin ağzına başkanını sakız eden adamdan da bir şey olmaz. Kimse bu, ben bilmiyorum.” ifadelerini kullandı. 

‘Tuncer greydere binip avare etme, zaten iş yürümüyor’

Kar yağışının çileye dönüşmesine neden olan belediyenin yetersiz mücadele çalışmalarından bahsederek şöyle konuştu:

“Kimse Düzce'de biliyorsunuz tarihi günlerinden birini yaşıyor, güzel kar yağdı. Ortam bir hayli sıkıntılı belediye bu işlerde yeterli derecede vatandaşa çözüm üretemedin diye yazdık. Biz yazmadık vatandaş gönderdi, yazdık. Vatandaşın diline derman olduk. Dostluk düşmanlık tartışılır hale geldi. Ya şimdi Cengiz Tuncer var orada. Belediye başkan yardımcısı binmiş arabanın üstüne, ya milleti niye avare ediyorsun? Greyderin üzerine veya makinenin üzerine binme zaten iş yürümüyor. Önüne gelecek afetlere öngörülü olup bütün memleketteki müteahhitler, iş adamları ve makinesi olan kim varsa teyakkuz halinde tutup da sıkıştığın yerde, belediyenin araçlarının yetmediği yerde takır takır takır takır devreye sok. Bu kadar basit bu. İkincisi bu personel sizin derdinizle dertlenecek, sevecek, inanacak. ‘Bizim başkanımıza, bizim başkan yardımcımıza, bizim müdürümüze, bizim amirimize, bizim camiamıza ses gelmesin, söz gelmesin, laf gelmesin’ diyecek. Personele hart hurt edersen bu sonuçlara katlanırsın.”

‘Özlü, Ankara’da Düzce için uğraşıyor, ekibi Düzce’de poz veriyor’

İlçelerdeki faaliyetleri örnek gösteren Ünsal, “Kaynaşlı Belediye Başkanı var, Birol Şahin. Kaynaşlı’da kar bizden biraz daha fazla. Çıktı sahaya. Dedi ki ‘İsteyen 153’ü arasın. Ulaşamayanlar da aha cep telefonum. Herkes beni arasın.’ Operasyon devam ediyor. Gümüşova Belediye Başkanı Muharrem Tozan paylaştı. Dedi ki ilçemizde ulaşımla ilgili sıkıntı yok. Açtık her tarafı. Çilimli Belediye Başkanı Muhsin Yavuz da açıkladı. Operasyon bitti. Her tarafı açtık. Devam ediyoruz diye. Ama bizim belediye başkan yardımcısı ‘kraldan çok kralcı olan zihniyetin bir temsilcisi’ tabiri caizse greyder veya iş makinesinde poz veriyor. Millete avare bari etme ya. Öngörülü ol. Faruk Özlü nerede? Faruk Özlü, Ankara'da Düzce'nin ali menfaatlerini kollamak için Karayolları’nda veya değişik birimlerde uğraşıyor. Bunların zaten bilmesi hangi imkândan, hangi yetkiden, hangi tasarruftan sizi kısıtladı?” diye sordu.

‘Personeline hart hurt edersen bu işler böyle olur’

Salı günü başlayan ve çarşamba gecesi son bulan kar yağışının cuma namazına giden vatandaşları dahi zor durumda bıraktığını belirten Ünsal, “Bu akşam böyle bir sıkıntı var deyip de yirmi tane, otuz tane, kırk tane, neyse makinalarla örgütlediniz de ‘Biz bunları örgütleyeceğiz, hava şartları böyle, sanayide sıkıntı böyle. Şehrin merkezinde namaz kılınacak. Sıkıntı böyle. Bunları böyle bu şekilde yapacağız. Böyle bir olağanüstü durum var. Bir tedbir alacağız’ deyip önüne alternatif koydunuz da kabul etmedi mi? İhtimal vermiyorum. Ama personeline hart hurt edersen, bir şeyle dertlenmezsen bu işler böyle olur. Olmaz. Bugün cuma namazına millet giderken sıkıntı yaşadı. Aslında belediye başkanımız Düzce için büyük bir fayda. Ankara'da veya bürokraside bu memlekete kazandırılması gereken işleri takip etsin. Sıkıntı yok. Gayet de güzel gider. Ama bunun arkasındaki arkaya toplayıcılar var bu. Ama kraldan çok kralcı herkesin bir hesabı var. Birisi milletvekili olma peşinde. Birisi belediye başkanı adayı olma peşinde. Ya böyle olunmaz ki zaten bu. Böyle olunmaz. Yani usulü bu değil.” dedi.

‘Ulumasını diyor bilmeyen it sürüye kurdu aşırır’

Hizmet işinin dertlenmeyle olabileceğinin ve aksi durumda beklentilerle yapılan işlerdne hayır gelmeyeceğinin altını çizen Ünsal, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Neyse burada kısaca şunu söylüyorum. Ekip ve özellikle de millete hizmet derdiyle dertlenmen gereken bir derde sahip olacaksın. Derdin makamsa, mevkiyse, belediye başkanını milletvekilliği yani gece gecenin ilerleyen karanlığında buluştuğunuz, görüştüğünüz adamların dertlerini, beklentilerini, hesaplarını, bütün kıvrımlarına, bütün detaylarına, bütün mantığına kadar nasıl anlayacaksa, nasıl izah edilecekse o şekilde izah etmeyi derdine düşen belediyenin çalışanları, okul meselesindeki olduğu gibi karla temizlemede olduğu gibi aynı dertle aynı öngörüyle, aynı sıkıntıyla ne yapacaklar? Belediye başkanının önüne koyacaklar. Bunlar Faruk Özlü'nün önüne geldiği zaman ben birçok sorunun olmayacağına inanıyorum. Yani işin özünde şu var. Atasözlerimiz çok güzel. ‘Ulumasını diyor bilmeyen it sürüye kurdu aşırır.’ diyor. Araba altınızda. Makam altınızda. Harcama yetkisi elinizde. Tasarruf yetkinizde, bir on beş tane çocuğu bir sportif faaliyete gönderemeyip milletin ağzına başkanınızı sakız ediyorsunuz. Veya bir memleketin içinde üç tane beş tane makineyi organize edemeyip milleti yürütemez hale getiriyorsunuz.”

‘AK Parti’nin 3 sorunu var: Makam, mevki ve ego’

Son olarak AK Parti’nin üç sorununa değinen Ünsal sözlerine şöyle son verdi:

“AK Parti'nin bu memlekette üç tane sıkıntısı var. Makam, mevki ve ego. Bunlar aşılmadığı zaman, insanlara dokunulmadığı zaman sıkıntı büyük. Bakın bugün Sayın Dr. Faruk Özlü Faruk başkan Aziziye Camii'nde cuma namazı kıldı. Tabana inmeye başladı. İnsanları dinledikçe buradan söylenenlerin ne kadar doğru olduğunu görecek. Çünkü etrafındakiler bir yolu açma acziyetinden, öngörüsünden yoksun. On beş tane öğrenciyi bir yere gönderttirme iradesinden bitap haldeler. Sıkıntı bu. Vatandaşın sıkıntısını bu kadar anlatabildik. İnşallah amaç hasıl olur. Amacımız üzüm yemek. Bizim bağcı dövmek değil. Bağcı zaten inşallah o üzümlere daha güzel bakar. Biz de o üzümlerden faydalanırız.”

PROGRAMIN TAMAMINI İZLEMEK İÇİN TIKLAYINIZ