Darbe ve muhtıraları araştırmakla görevli TBMM Darbeler ve Muhtıralar Komisyonu, görüşmelerin yer aldığı raporları tamamladı. Meclis Darbeleri Araştırma Komisyonu raporunda, Düzce’nin de adının geçtiği ölüm üçgeni de yer aldı. Raporda, Özel Harp Dairesi’nde ‘görevli’ sivillerin sayısının ‘yüz binlerle ifade edildiği’ belirtilerek, bu birimin ‘ölüm üçgenine’ gömdüğü silahlarla faili meçhul cinayetlerin işlendiği anlatıldı.
TBMM Darbe ve Muhtıraları Araştırma Komisyonu’nun hazırladığı rapora göre, 1993 yılından itibaren faali meçhul cinayetlerde Güneydoğu’nun yanı sıra dikkat çeken bir başka bölge daha oldu. Bolu-Düzce-Sapanca’nın kesiştiği sınırlar. Hedefte bu kez Kürt işadamları vardı. Ölüm Üçgeni adı verilen bu bölgenin çok önemli bir özelliği var. Özel Harp Dairesi’nin 1950’li yılların sonlarından itibaren, olası bir işgal durumunda Sovyetler Birliği ordusunu durdurmak amacıyla sivil unsurları örgütlediği bölgeydi burası. Kürt işadamlarının bu bölgede öldürülmesi 1993 yılı MGK’da alınan kararlardan sonra başladı.
Ölüm üçgeni cinayetleri yeniden soruşturuluyor
Geçtiğimiz aylarda Sapanca Başsavcılığı, üzerinden 7 yıl geçen Nezih Yılmaz cinayetini, Sapanca- Hendek- Düzce Ölüm üçgeninde işlenen faili meçhul cinayet dosyalarının yeniden incelenmesi kapsamında ele almıştı. Sapanca Cumhuriyet Savcılığı, bir süre önce 'Ölüm üçgeni' olarak bilinen Sapanca Hendek Düzce bölgelerinde 1993- 1996 yıllarında işlenen faili meçhul cinayetlerin aydınlatılması için, o dönem olay yerinde elde edilen parmak izlerini, ehliyet, pasaport, silah ruhsatı işlemlerinde başvuru sahiplerinden alınan örneklerle karşılaştırmak için Emniyet'in yanı sıra Jandarma Genel Komutanlığı'na bağlı parmak izi veri sisteminde de inceleme başlatmıştı.