Bu çağda bu manzara karşısında insan olan ancak irkiliyor. Binlerce Iraklı ve Suriyeli'yle birlikte göçmenleri barındıran Türkiye'nin batıdaki önemli merkezlerinden biri olan ilimiz Düzce'de kırık dökük virane haldeki bu evde yaşamak cambazlık ister. 4 kişilik bu ailenin yaşadıkları ortayı yerinde görmek için evlerine girdiğimizde insanlığımızdan utandık. Kırık dökük tavanlar.



EV DESEN EV DEĞİL...

İkisi küçük çocuk olan dört kişilik ailenin yaşadığı bu ev dıştan görünüşte ev gibi görünüyor ama biraz yaklaştığınızda evin içinin de dışının da ev olmaktan uzak bir mekan olduğunu anlamamız için kahin olmaya gerek yok. Ev gerçekten bu çağda anlatılamayacak derecede yıkık dökük ve insanlık dramının yaşandığı bir ortamda. Eve ev demek mümkün değil. İçi de dışı da yürek burkan manzaralarla dolu. Fareler evde cirit atıyor.

SÖZDE EV..

2,5 ve 4 yaşlarında iki çocuklu dört kişilik bir ailenin yaşadığı “sözde ev” de yaşamak için cambaz olmanız lazım. Çünkü evin içinde yürümek de yaşamak ta çok zor. Kırık dökük döşeme üstünde ancak cambazlar yürüyebilir. Hele 2,5 yaşındaki bir çocuğun yürümesi hele hele oyun oynaması onun aşağı düşmesi anlamı taşır. İşte böyle bir aileyi Boğaziçi'nin Yeşiltepe Köyü'nde bulduk. Gezdik aileyle konuştuk ama içimiz burkuldu.

Ev eşyasını hayal etmek bile mümkün değil, gıdadan zaten söz edilemiyor bu evde. Evin içinde yürümek te yaşamak ta mümkün değil. Çocuk boyunda çatlak döşeme üstünde çocuklar yürürken zaman zaman düşüyor. “Biz Büyük Bir aileyiz” Derneği Başkanı İsmail Yıldız'ın çabasıyla eve küçük çaplı da olsa yardım uzatıldı şimdilik. Ancak ciddi anlamda yardıma ve ciddi anlamda katkıya ihktiyaç duyulan bir ortama şahit olduk. Evet bu aile kurtarılmayı bekliyor. Yardım ve yakınlığınızla.





Haber; C. ÜSTÜNER