Yanlış adımlar yapılaşmayı etkiledi
1999 yılında 3 ay arayla yaşanan depremler yüzünden büyük tahribat yaşanan Düzce'de bir çok uzmana göre; yeniden yapılanma sürecinde doğru bir yol izlenemedi. Şehirleşme politikalarındaki yanlış kararlar, Düzce'nin tam anlamıyla sağlıklı ve modern bir kente bürünmesinin önüne geçti. 

Sorunlar ortada duruyor

40-50 yıllık miadını doldurmuş eski binalar ve yıkılmayı bekleyen hasarlı yapılar sorunu ortada dururken, Düzce Belediyesi bünyesindeki Estetik Kurulu tarafından şimdi de şehrin daha güzel bir görünüme kavuşması için çalışmaların başladığı basına yansıyor. Hedef; esnaflarla anlaşma sağlayarak şehrin merkez caddelerindeki binaların dış cephesini uyumlu hale getirmek... Mevcut sorunlar aşılmadan gelen bu adımın sonucu beklenirken diğer bir husus olan kat arttırımı ise Düzce'nin en çok tartışılan konuları arasında başı çekiyor. 

Kat arttırımı tartışmaları

2'den 3'e, 3'ten 4'e çıkan kat imar izninin şimdi de 5-6 katlara kadar yükseltilmek istenmesi, inşaat sektörünün ağzını sulandırıyor. Ancak 2 kez depremin yıktığı bir ilde çok katlı binaların tekrar inşa edilmek istenmesi bu konuda söz sahibi kesimlerin tepkisine neden oluyor. Devletin zirvesinden bakanlara kadar; hem Düzce hem de Türkiye geneli için "Yüksek binalardan vazgeçin" uyarısı yapılıyor. Ancak yerelde hala kat arttırımına dönük gelen açıklamalar, dikey yapılaşmadan vazgeçilmediğini gözler önüner seriyor.

“Yatay yapılaşmaya geçmemizin zamanı gelmiştir”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Çevre ve Şehircilik Bakanı Fatma Güldemet Sarı, İstanbul’da düzenlenen “Kentsel Dönüşüm ve Akıllı Şehirler Kurultayı”nda bu noktaya parmak basan önemli açıklamalarda bulundu. Kentsel dönüşümün her şeyden önce insan odaklı olması gerektiğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Geçmişte hem yeterli imarlı alanının olmayışı hem de merkezi yerlere yönelik aşırı talepten dolayı yüksek bina ihtiyacı makul görülebilirdi. Artık dikey yapılaşmadan yatay yapılaşmaya geçmemizin zamanı gelmiştir." dedi.

"Akıllı şehir yüksek bina demek değildir"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, akıllı şehirlerin yüksek bina anlamına gelmediğini vurgulayarak, sözlerini şöyle sürdürdü: "Şehir merkezlerimiz binaların ve araçların öylesine istilasına uğramış bulunuyor ki adeta insana yer kalmamış vaziyette. Kimi zaman kaldırımlar gibi yayaların kullanımına tahsis edilen alanların dahi otobüsler tarafından işgal edildiğini görüyoruz. Yayaya, yaya kaldırımında ayrılan yer yok."

“Kentsel dönüşümde yolumuza akıllı şehirler stratejisi ile devam edeceğiz”

Kentsel dönüşümde yola akıllı şehirler stratejisi ile devam edeceklerini vurgulayan Çevre ve Şehircilik Bakanı Sarı ise daha az enerji harcayan, az su tüketen, bisiklet yollarıyla birbirine entegre olan, toplu taşıma sistemleriyle ulaşım sorununun çözülmüş, ekolojik bir şehrin temellerinin atıldığı yeni şehircilik anlayışı ile hareket ettiklerini belirtti.

HABER;C.ÜSTÜNER