Düzce Baro Başkanı Avukat Ali Dilber, TBMM Genel Kurulu'nda kabul edilerek yasalaşan Türk Ceza Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Tasarısıyla ilgili değerlendirmelerde bulundu. Yeni Yargı Paketi’nin içeriğinin birçok yeniliği barındırdığına dikkat çeken Baro Başkanı Dilber, özellikle uyuşturucu, hırsızlık ve çocuk istismarcılarına yönelik cezaların yeterince caydırıcı olmaması nedeniyle bu konunun toplumsal bir yara haline dönüştüğünü işaret etti ve caydırıcılık unsurunun artırılarak cezaların alt sınırının yükseltilerek ağırlaştırıldığını söyledi.

 

ÇOCUKLARIN DEFALARCA ÖRSELENMESİ ÖNLENECEK


Dilber, “Cinsel Dokunulmazlığa Karşı İşlenen Suçlara İlişkin Düzenlemelerde basit cinsel fiiller (sarkıntılık) ile daha ağır fiiller (tasaddi) için verilen cezalar arasında makul bir denge kurulmakta ve cezalar kademeli olarak artırılmaktadır. Beden ve ruh sağlığının bozulması halinde cezanın artırılacağına ilişkin düzenleme yürürlükten kaldırılmakta ve suçun temel şeklinin cezası artırılmaktadır. Böylelikle mağdurların özellikle çocukların defalarca örselenmesi önlenmektedir. Cinsel taciz (söz atma) suçunun çocuğa karşı işlenmesi halinde verilecek ceza bir kat arttırılmakta ve cezanın alt haddi 3 aydan 6 aya çıkarılmaktadır. Cinsel dokunulmazlığa karşı suçların sarkıntılık düzeyinde kalması halinde; mağdur çocuksa 16 yıldan 20 yıla kadar ceza verilecektir.” dedi.


Suçun işlenmesini kolaylaştıran bazı faktörlerin, ağırlaştırıcı sebep olarak kabul edildiğini dile getiren Dilber, “Bunlar; vesayet, kamu görevi, koruyucu aile, kayın hısımlığı, üvey baba, üvey ana, üvey evlat ve evlatlık ilişkisi olarak belirlenmekte, Bu hallerde verilecek ceza yarı oranında arttırılacaktır. 15 yaşını bitirmiş çocukların cebir, tehdit ve hile olmaksızın cinsel ilişkiye girmesi halinde sanığa verilecek ceza 6 aydan 2 yıla kadar iken, 2 yıldan 5 yıla kadar olacak şekilde artırılmaktadır. Mağdur yetişkinse 12 yıldan 20 yıla, mağdurun çocuk olması durumunda 8 yıldan 15 yıla kadar olacak şekilde artırılmaktadır. Hastalık veya engellilik nedeniyle ceza infaz kurumunda hayatını yalnız idame ettiremeyen hükümlülerin cezalarının infazının geri bırakılması için ‘toplum güvenliği bakımından tehlike oluşturmaması’ gerekmektedir. Toplum güvenliği bakımından tehlikelilik unsuruna ‘ağır ve somut’ kriteri eklenmek suretiyle kavram daraltılıp somutlaştırılmaktadır. Şartları taşıyan mahkûmların cezalarının infazının geri bırakılması öngörülmektedir’’ dedi.


SULH CEZA HAKİMLİĞİ KURULACAK


Pakette sulh ceza mahkemelerinin kaldırılması olduğunu söyleyen Dilber, ‘‘Sulh ceza mahkemeleri kaldırılacak, bu mahkemelerin görevi asliye ceza mahkemesine devredilecek. Soruşturma aşamasında hakim tarafından verilmesi gereken kararları almak, işleri yapmak ve bunlara karşı yapılan itirazları incelemek amacıyla ise sulh ceza hakimliği kurulacak.” dedi.

 

 

Haber;S.Kaşkır