Hafta içi her sabah Öncü TV ekranlarında yayımlanan, Manşet Gazetesi Yazı İşleri Müdürü Canan Üstüner’in hazırlayıp sunduğu “Güne Merhaba” programının konuğu, Düzce İl Sağlık Müdürü Dr. Yasin Yılmaz oldu. Dr. Yılmaz, tüm dünyada etkisini sürdüren Yeni Tip Covid 19 salgını ile mücadele çalışmaları başta olmak üzere tedavi sürecinden, Çin aşısına kadar Düzce halkının en çok merak ettiği birçok konuya açıklık getirdi.

“Vakalarda kullandığımız ilaçlar hastalıkların ve ölümlerin önüne geçmek için”

Programı hazırlayıp sunan Canan Üstüner’in sorusu üzerine, koronavirüs salgınına yakalanan hastalara kullandırılan ve kamuoyunda yan etkileri olduğu yönünde söylentiler çıkan ilaçlar konusuna değinen Yılmaz, “Kullandığımız her türlü yabancı maddenin öyle ya da böyle yan etkisi olabilir. Ancak biz burada fayda – zarar ilişkisine bakıyoruz. İlacı ilk etapta 8 tablet olarak vermemizin sebebi sabah ve akşam olmak üzere kana hızlı bir şekilde ulaşmasını istediğimiz için ilk gün yüksek dozda başlayıp, daha sonraki günlerde rutin 3’er 3’er 5 gün boyunca devam ediyor. Eğer tedavide devam etmemiz gerekirse, tedaviyi 10 güne kadar uzatabiliyoruz. Onun dışında, hastanede yatan hastalarla ilgili uyguladığımız antiviral veya farklı tedavilerimiz var. Onları da hekim arkadaşlar hastanın laboratuvar durumuna göre, hastanın genel durumuna göre değerlendirip planlıyorlar. Ama şu anda ilk etapta kullandığımız Favicovir dediğimiz ilacımızda yüksek doz kullanmamızın sebebi, kandaki tedavi edici sürecin maksimum seviyeye hızlı ulaşması. 48 saatte ulaşıyor kandaki maksimum seviyeye. Bütün dünyada da bu ilaç kullanılıyor. Kullanılmadığı zaman da 7. Gün akciğer enfeksiyonu gerçekleşebiliyor. Bu şekilde kaybettiğimiz hastalarımız da oldu. Tabii iyileşenler de oldu. Ama kullanmak gerekiyor bu ilacı” diye konuştu.

“Düzce’deki vaka artışı, İstanbul kaynaklı”

Düzce’de her geçen gün artmaya devam eden ve tehlikeli boyutlarda seyreden vakaların İstanbul kaynaklı olduğunu kaydeden Yılmaz, şu bilgilere yer verdi:

“Salgınla mücadele tek başına kamu kurum ve kuruluşları ile yapılacak bir durum değil. Basınımızın, vatandaşımızın ve diğer STK’larımızın çok büyük katkısı var. Bundan önceki başarılı olduğumuz süreci hep birlikte başarmıştık Düzce olarak. Salgınla ilgili süreç çok iyi ilerlerken, birden İstanbul odaklı bir yayılım söz konusu oldu. Sayın Bakanımız da ifade etti, büyük şehirlerin baskısını. O dönemde, İstanbul’dan Kocaeli, Sakarya şeklinde yoğun bir artış oldu. İstanbul kaynaklı o artıştan sonra, kendi içimizde bir yayılım oldu. Tabii iyi gittiğimizi düşündüğümüz için biraz daha belki hep beraber rehavet olabilir, hep beraber bir sıkıntı olabilir. Ama hızlı bir şekilde tekrar reaksiyon gösterdi. Hem vatandaşlarımız, hem diğer organizasyonlar. Bu nedenle biz yeniden iyi duruma gelmiş sayılırız. Ancak tabii sağlıkçıların üzerindeki ve hastane üzerindeki baskının azalması biraz daha süre alacak. Yaklaşık 8-10 gün arayla hastayı hastanede yatırıyoruz. Çünkü yatırdığımız hastaların farklı kronik rahatsızlıkları olabiliyor. Onların tedavileri ile ilgilenmek gerekiyor.  Çünkü Covid-19 vücudun direncini düşürdüğü için diğer hastalıkları da tetikliyor.  Sağ olsunlar hekim ve sağlık çalışanı arkadaşlarımıza ben tekrar teşekkür etmek istiyorum. Çok özverili çalışıyorlar.”

“Düzce’de 81 vefatımız oldu, vaka sayısı ise 21 bin civarında”

Programda salgınla ilgili güncel verileri de paylaşan Sağlık Müdürü Yılmaz, en çok vakanın Düzce Merkezde olduğunun altını çizerek, konuşmasına şu şekilde devam etti:

“Bugüne kadar Düzce’de salgına bağlı 81 vefatımız oldu. O açıdan da Türkiye ortalamalarına göre çok iyi durumdayız. Toplam vaka sayısını tam olarak hatırlamıyorum, ama 21 civarındadır diye tahmin ediyorum. Tabii bu Mart ayından bu yana görülen vaka sayısı. Sayın Bakanımızın açıkladığı yüzde 99 oranındaki artıştan sonra, oransal olarak yüzde 50 oranında bir azalış oldu. Salgınla mücadelede biraz daha gayret etmemiz lazım. Çünkü biliyorsunuz tüm dünyaya bir kişi ile yayıldı. Birden fazla vaka olduğu zaman daha fazla kişiye bulaşma riski var. Öyle olduğu içinde aşılama çalışmalarımız başlayana kadar, tedbirlere devam etmemiz gerekiyor ve bunu da hep beraber yapmamız gerekiyor. Toplam vakalarımızın yüzde 60 yüzde 70’i merkezde, yüzde 12 civarında Akçakoca ilçemizde, diğer ilçelerimizde, bu oranları paylaşıyor.”

“Çin aşısı en güvenli teknikle üretilen bir aşı”

Düzce halkının en çok merak ettiği konuların başında gelen ve kamuoyunda güvenirliliği sıkça tartışılan Çin menşeli aşıya da değinen Yılmaz, “Birçok bulaşıcı hastalık ile ilgili, yıllardan beri aşı çalışması yapılır. Bulaşıcı hastalıkların önlenmesinde aşı çok önemlidir. Hepinizin malumu olduğu üzere, bu Covid-19’da bir bulaşıcı hastalık. Bununla birlikte tüm dünyada bir aşı çalışması ve aşı seferberliği başladı biliyorsunuz. Hemen hemen bütün laboratuvarlar Covid -19 ile mücadelede aşı üretmek için çok yoğun bir çaba içerisindeler. Sayın Bakanımızın ifade ettiği aşı, en güvenli teknikle üretilmiş aşılardan bir tanesi ve ölüm oranlarını çok çok düşüren bir aşı. Aynı grip aşısındaki gibi bir süreç. Yani hastalığa yakalanmış olsanız bile hafif atlata bilinecek bir özelliği de var. Koruyuculuğu yüksek bir aşı o yüzden. Burada aşılama, salgını bitirebilmek için önemli etkenlerden bir tanesi. Aşının Türkiye’deki testlerinin ardından, ay sonuna doğru öncelikle sağlıkçılar ve 65 yaş üzerindeki kronik rahatsızlığı bulunan vatandaşlarımıza başlanacak. Biliyorsunuz mecburi tutulmadı aşı, ama ben aşılanmayı öneriyorum. İlk aşının yapılmasının ardından 2 – 3 haftalık süreç içerisinde 2. doz yapıldıktan sonra, bir 10 gün geçtikten sonra koruyuculuğu başlayacak. Aşılamanın etkisi o şekilde ortaya çıkıyor. Yaklaşık bir ay kadar bir süreç geçiyor,  ilk doz aşının yapılmasının ardından. Tabii her aşının koruyuculuk hızı aynı oranda olmayabiliyor. Bazı aşılar bir hafta sonra etkisini gösteriyor. Burada önemli olan bizim vatandaşlarımızı koruyabilmemiz. Yani milyonlarca insanının hastalanmasındansa, aşı uygulayıp vücudun antikor üretmesini sağlayarak korumak daha güvenli bir yöntem.” Şeklinde konuştu.

“Aşı, salgının yayılımını önlemek için, insanlarımızın hayatlarını kurtarmak için yapılacak”

Çin’den gelen aşının, salgının yayılımını önlemek ve insanların hayatlarını kurtarmak için yapılacağını söyleyen ve ilk aşıyı yaptıracak gönüllülerin ise sağlık çalışanlarının olacağını ifade eden Yılmaz, şöyle devam etti:

“Herkesin görüşüne saygı duymakla birlikte,  salgınla mücadele edebilmenin de bir takım yöntemleri var. Şu anda aşı olmadığı için elimizde, maske, mesafe ve hijyen diyoruz, kapalı alanlardan uzak durun diyoruz. Birçok kısıtlamaları gitmek zorunda kalıyoruz. Biz kısıtlamaları vatandaşlarımız bir takım imkânlardan mahrum kalsınlar diye yapmıyoruz. Bu salgından dolayı vatandaşlarımızın hayatını kurtarabilmek için, bu hastalık yayılmasın diye yapılıyor. Bundan da kurtulabilmenin en önemli yollarından birisi de aşılamadır. Kimin ürettiğinden daha ziyade, aşının güvenilirliği önemlidir burada. Onunla ilgili bizim Sağlık Bakanlığına bağlı Tıbbi İlaç Eczacılık Kurumumuz bu aşıyı denetleyecek. Zaten bu onay almış bir aşı. Arzla ilgili onay almış bir aşı ile ilgili hangi ülkenin ürettiğini sorgulamanın bir anlamı yok. Birçok hekim ve sağlıkçı arkadaşlarımızda ayrım yapmaksızın hemen yaptıracaklar. Hatta gönüllüler de oldu biliyorsunuz bu aşı ile ilgili.”

“Düzce’de 4 laboratuvarda PCR testi yapılıyor”

Düzce’de koronavirüs testlerinin 4 ayrı laboratuvarda yapıldığı bilgisini veren Yılmaz, şunları belirtti:

“Covid-PCR testleri günlük değişiklik gösterebiliyor. Günlük 3 bin yaptığımızda oluyor, bin 500 civarında yaptığımız da oluyor. Çünkü o arz-taleple alakalı bir durum. Şu anda Düzce’de Düzce Atatürk Devlet Hastanesi, Üniversite Hastanesi ve iki özel hastanede PCR testi yapılabiliyor. Bugün itibarı ile de 2. Cihaz da Düzce’ye gelecek. Böylece Düzce Atatürk Devlet Hastanesinde PCR test cihazı iki tane olmuş olacak.  Hasta ve temaslıların biliyorsunuz karantina süreci 14 günden 10 güne indirildi. Bilim Kurulu bu konuyu değerlendiriyor. Hastalıkla alakalı semptomların ortaya çıkması için 72 saat geçmesi bekleniyor. Bunu daha önceki toplantılarda da konuşmuştuk. Hastalanmış olan bir kişi en erken 4. Gününde tespit edilebiliyor. Bu nedenle de 10 güne çekilmiş oldu bu karantina süreci. Düzce’de biliyorsunuz 4 tane laboratuvarımız var. Bu laboratuvarlarımız da yapılan test sonuçları pozitifte olsa, negatifte olsa Sağlık Bakanlığı’nın sistemine düşüyor. Sonuçlar düştükten sonra bizim Covid Koordinasyon Merkezimizi var, düşen sonuçları oradaki görevli arkadaşlarımız görüyor ve sırayla hastaları aramaya başlıyorlar. Hastalar aranarak, durumu hakkında, her hangi bir kronik rahatsızlığı olup olmadığı ile ilgili bilgi alınıyor, kimlerle temas ettikleri öğrenmeye çalışılıyor ve hastanın durumuna göre ilaç tedavisine başlanıyor. Test sonucu pozitif çıkan bir vatandaşa Düzce’de aynı gün içerisinde ilaçlarını ulaştırıyoruz. Temaslıların takibini de sıkı bir şekilde yapıyoruz. Sağ olsunlar filyasyon ekiplerimiz de çok titiz çalışıyorlar.”

“Yoğun bakım doluluk oranımız yüzde 70”

Düzce’de yoğun bakım ünitelerinde doluluk oranının yüzde 70 olduğunu vurgulayan Yılmaz, son olarak şunlara değindi:

“Düzce’de yüzde 70 civarında bizim yoğun bakım ünitesi doluluk oranımız. Tabii şu anda yoğun bakımlar biliyorsunuz sadece Covid’li hastalar için değil biliyorsunuz. Covid’li hastalarımız için ayrı yoğun bakım ünitelerimiz var. Sağ olsunlar bu süreçte Sağlık Bakanımız Sayın Fahrettin Koca’da Düzce için destek oldu. Covid süreci başladığından bu yana 22 tane ventilatör cihazı geldi Düzce’ye. Bu hafta içerisinde de 10 tane daha gönderildi. Geçen gün de kurulumunu yaptılar. Şu anda faaliyette cihazlarımız. Bu cihazlar hem bizi rahatlattı, hem de önümüzdeki süreçte de lazım bize. Düzce Atatürk Devlet Hastanemizde Yoğun bakım kapasitemizi 65’e çıkarttık. Önümüzdeki süreçte de yoğun bakım konusunda bir sıkıntımız olmamış olacak.”

HABER: Savaş ARI