Bugün önemli bir konudan bahsedeceğiz. Hani geçtiğimiz günlerde dedik ya… Bürokrasi atıl halde. Bürokraside sıkıntı var. Bürokrasi Ankara’dan gelen nimeti külfet haline getirip, Düzce’deki hizmeti neticelendirmek için acele etmiyor, risk almıyor.

Biliyorsunuz, Batı Karadeniz’in Efes’i dediğimiz Konuralp’teki Prusias Ad Hypium Antik Kenti’nde uzun zamandır hummalı bir çalışma var. Güzel gelişmeler oluyor. Tarihte çok istisna olabilecek bir nimete sahibiz. Bu konuda Düzce Belediye Başkanı Dr. Faruk Özlü’nün de buranın aydınlığa çıkarılması için gerçekten samimi bir şekilde verdiği gayretlerinden dolayı teşekkür ediyoruz. Türkiye’ye ve dünyaya mal olacak bir iş için adım adım ilerliyoruz.

Burası çok güzel fakat Konuralp’te tarihi bir köprü var. Restorasyonu bitmek üzere. Burayla ilgili çok ciddi paralar harcandı ama burada çok ciddi bir sorun var. Yarın bu memlekette büyük bir sel olması durumunda ki bunu Akçakoca’da, Çilimli’de ve Cumayeri’nde yaşadık. Memleket mahvoldu çok ciddi sıkıntılar yaşandı. Köprüler yıkıldı, insanların canı ve malı gitti. Devlet Su İşleri’nin tarihi Konuralp köprüsünün olduğu yerde mevzuat gereği derinleştirme yapması lazım. Bununla ilgili DSİ İl Müdürü’ne 6 defa yazı yazılmış. Allah Allah!

Yapılan bu kadar yatırımla beraber buranın ortaya çıkabilecek sel ve taşkın afetlerine karşı güvenli olması için buranın derinleştirme çalışması yapılması lazımken bu yapılmamış. Hepsinden önemli DSİ İl Müdürü, buradan size sesleniyorum. 6 defa yazı yazılmasına rağmen bu derinleştirme noktasında ne yaptınız? İkincisi bunu gerek belediye gerek siyaset makamına arz edip de ‘Burada böyle bir sıkıntı var. Yarın öbür gün böyle sonuçları olur’ diye bir dertle dertlendiniz mi?

Dedik ya Sağlık il Müdürü atom karınca gibi çalışıyor diye… Turizm İl Müdürlüğü’nden DSİ’ye 6 kez yazı yazılıyor. Deniliyor ki ‘Burada restorasyon yapıldı. Bu köprünün bu kadar maliyeti var. Buranın yarın bir sel ve taşkına karşı güvenlik altına alınması için derinleşme yapılması lazım.’ Yapılmamış, cevap bile verilmemiş! Böyle bir şey olabilir mi? Belki bunda DSİ İl Müdürlüğü’nün tasarrufu olmayabilir, gücü de yetmeyebilir. Bunun bir yolu var, izi var. Devletin valisi var. Vali bu işe çözüm üretir. Onun çözüm üretemediği yerde siyaset yani milletvekili, il başkanı gerekirse bakan devreye girer. Burada çözüm üretilir. Ama bu meselenin özü şu ki atom karıncaların Düzce’de sayısının artması lazım.

DSİ İl Müdürü veya bu konuya muhatap olan diğer müdürler ‘Burada tarihi bir zenginlik var, Türkiye’ye ve dünyaya bir tarih misyon ve vizyonu çizecek yapı var. Ama bunun için bu tedbirlerin alınması lazım.’ diye dertlenilmiyorsa davul siyasetçinin boynunda, tokmak bürokratın elinde. Bundan tempo ve sonuç çıkmaz. Ben yine söylüyorum. Siyasetçiler, Düzce bürokrasinin yeniden gözden geçirsin. Bu ve buna benzer işlerde çözüm üretmeyen, dertlenmeyen, makamdan aldığı yetkiyle toplumda etkiyle günün gün edenlere lütfen! Sonuç itibariyle kimse sizin gemiyi hangi fırtınada, hangi dalgalarda limana getirdiğinize bakmaz. Limanda gemi var mı yok mu diye bakar.

Bu arada özellikle Düzce’de ben şunu çok büyük eksik görüyorum. Bakınız siyaset noktasında da milletvekilliği ve bakanlık yapmış bir belediye başkanımız var. Milletvekilliği ve AK Parti Genel Merkez Kadın Kolları Başkanlığı yapan bir milletvekilimiz var. AK Parti’nin kurucu iradesi ve 20 yıl sonra milletvekilliği yapan bir Fahri Abi’si var Düzce’nin. Hepsinden Düzce’ye bir enerji doğmalı. Hepsinden önemlisi merkez ilçe teşkilatında kurucu olan Mustafa Keskin de şuan il başkanı olmuş. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Düzce’ye kurulabilecek en güzel takımı kurmuş. Herkesin kendi alanında bir geçmişi ve tecrübesi var. Bunların hayata geçmesi için buradaki dörtlü aynı duyguyu paylaşıp aynı dili konuşacak. Eğer bu olmazsa DSİ İl Müdürü böyle bekler. Çözümleme noktasında bir adım atmaz.

Bu işin bir maddi bir de manevi boyutu var. Maddi boyutunda devletin çeşmesinden su içenler hiçbir zaman kayıpları, kazançları ve imkânları kadar düşünmez. Ama manevi boyutunda bu memlekete il müdürü veya seçilmişlerce layık görülen atanmışlar Yörük ahalisinin derdiyle dertlenmeli. Dertlenmedi mi, siz hangi adımı atarsanız atın sonu alamazsınız. Teknik direktör süper bir takım kurmuş. Cumhurbaşkanı getirmiş Düzce’ye bu ekibi oturtturmuş. Çok güzel bir ekip ama koordinasyonda eksiklikler var. Aynı duyguyu paylaşmakta ve aynı dili konuşmakta çok ciddi bir sıkıntı var Düzce’de. Bu da bürokrasiye yansıyor. Bürokrat, bu zafiyetten faydalanıyor. Dere akar, kalır mili. Eğer bu makamların gelip geçici olduğunu unutmazsak, hepsinden önemlisi biz bugün 2023’te Cumhurbaşkanına inanan insanlar şu tabloyu gördükçe inançları da kaybolur. Buraya gösterilen teveccüh hiçbir anlam ifade etmez. Her zaman söylediğim gibi Yörük ahalisinin malıyla kurban kesip, Yörük’ün derdiyle dertlenmeyenin kurbanı da niyeti de kabul olmaz.

PROGRAMIN TAMAMINI İZLEMEK İÇİN TIKLAYIN