Bir yandan dev projeler bir bir hayata geçirilip açılış kurdelaları kesilirken bir yandan da Düzce’nin çehresini geliştirecek alanlar vatandaşların kullanımına sunuldu. Düzce’nin çöpü bile kazandırılan tesisle değere dönüştürülürken, kronik hava kirliliği ve su problemlerinin de bertaraf edilmesi için Ankara’yı harekete geçiren Başkan Özlü’nün vizyonuyla projeler hazırlanarak ihaleleri yapılmaya başlandı. Düzce’de ye, iç, paylaş düzenine son veren Belediye Başkanı Dr. Faruk Özlü’nün liderliğinde başlayan değişim ve dönüşüm hamleleri birtakım çevreleriyse rahatsız etti.

İş vandallığa vardı

Olimpiyat Kavşağı ve Rumeli Kavşağı olarak bilinen D-100 üzerindeki kavşağın isminin değiştirilmesi üzerinden başlatılan propagandanın daha da kaşınması öyle bir boyuta ulaştı ki Düzce’nin tüm gündemi buraymış gibi algı yapılarak, durum vandallığa kadar uzandı. Geçtiğimiz pazar gecesi sabaha karşı kimliği belirsiz kişi veya kişiler söz konusu kavşaktaki ‘Bu kavşağın düzenlemesi Sancaklı Mobilya tarafından yapılmıştır’ tabelasına boyalı saldırı düzenledi.

Özlü’nün fotoğrafına siyah bantlı saldırı

Bununla da kalmayan şehir eşkıyaları, Düzce’de 100 seçmenden 47’sinin oyunu alan Başkan Özlü’nün girişimleriyle Düzceliler’e armağan edilen Millet Bahçesi’ni bile hazmedemeyerek, billboardlarda Başkan Özlü’nün fotoğrafında ağız kısmına siyah bant çekerek akıllarınca gözdağı vermeye kalktı.

Öncü Medya Haber Genel Yayın Yönetmeni Sadullah Ünsal pazartesi, çarşamba ve cuma günleri Öncü TV ve 100.2 Radyo Öncü ortak canlı yayını ‘Yorumluyorum’ programının son bölümünde Düzce’de Başkan Özlü’yle başlayan sıçrama hamlelerine karşı işi vandallığa kadar sürükleyen kirli odakları masaya yatırdı.

Ünsal sordu: Neden bugün?

1453 senesinden bir anektod ile başlayan Ünsal, “Şimdi Bizans muhasara altında yani Osmanlı bütün gücüyle, haşmetiyle Bizans'ın o surları yıkmak için gelmiş. Bizans askerleri memleketi savunma durumunda. Bizans'ın bir de entelektüelleri var. Yani bizim bu günkü tabiri caizse o yörenin bilirkişileri, akil kişileri, o memleketin kaderine ve geleceğine yön veren insanlar. Bunlar toplanmışlar, tartışıyorlar. Konuları da şu: ‘Melekler dişi midir erkek midir?’ Çok enteresan değil mi? Yani etrafı sarılmış mücadele var, birçok ciddi bir mücadele var, melekler dişi midir erkek midir? Bunu niye anlattım şimdi? Geçtiğimiz gün sosyal medyada ve farklı mecralarda bir fotoğraf paylaşıldı. Billboardda Düzce Belediye Başkanı Sayın Dr. Faruk Özlü'nün ağzı kapatılmış. Bunu çocuk yapmış ise önceki gün niye olmamış, bugün niye olmamış da dün niye olmuş?” diyerek manidar zamanlamaya dikkat çekti.

‘Bunlar yaptırılmış eylemler’

Fotoğrafa yapılan iğrenç müdahalenin birçok tehlikeli anlama geldiğini belirten Ünsal, “Şu fotoğrafa baktığınız zaman çok ama çok şey ifade eder. Sayın Özlü’ye, ‘Seni sustururuz’ mu diyorlar? ‘Konuşma’ mı diyorlar? Ne diyorlar bunu bilmiyorum. Bunu kimin yaptığı bir yana bu yaptırılmış bir eylem. Bu belli. Buraya gelmeden yine pazar günü bir konu daha vardı, bir kavşak meselemiz var bizim. Kaç günden beri uzun zamandan beri burası Sancaklı Kavşağı niye olmuş? Olimpiyat Kavşağı vardı, bir kısmına göre de Rumeli Kavşağı'ymış. Yani Rumeli Kavşağı olarak bilen de var, Olimpiyat Kavşağı olarak olayları bilen de var.  Sancaklı ailesi de kavşağı düzenlemiş. Burada ‘Bu kavşağın düzenlemesi Sancaklı Mobilya tarafından yapılmıştır’ tabelasına boya döküldü. Polis, zabıta kısacası yetkililer bunu kimin yaptığını araştırıyor. Kamu malına zarar vermek suçundan bununla ilgili gerekli çalışmayı yapıyorlar.” diye konuştu.

‘Düzce’nin gündemi bir kavşak mı?

Düzce’nin onca sorunu varken bir kavşak üzerinden, atılan adımların gölgelendirilme çabasını örneklerle anlatan Ünsal, “Peki, buradan baktığımızda bizim gündemimiz bu mu ya? Bizim gündemimiz bu ülkenin gündemi bu mu? Burada iki tane bakış açısı var. Bakın, Düzce'nin Türkiye gündemine oturan bir park meselesi vardı. İnönü Parkı meselesi vardı. Oraya güzel bir Millet Bahçesi yapıldı, insanlar mutlu. Gayet de keyifli bir alan oldu. Yine yıllardır süregelen bir problem olan Küçük Sanayi Sitesinin taşınması için geçtiğimiz günlerde bir ihale yapıldı. Fakat firma çok ucuz, ihaleyi çok alt fiyat verdiği için pek de makul görmediler. Yani iş yarım kalır diye belediye dedi ki, bunu biz bu şekilde yürüyeceğiz. Yaptığımız işte net çalışmamız lazım, ihale iptal edildi ve burayı gerçek anlamıyla, fiyatıyla, gücü ile nispeti ile gelecek olan ihale zamanında firma gelsin yapsın, adam gibi yapsın. Güçlü bir firma olsun diye bu ihaleyi iptal etti.” diyerek Küçük Sanayi’deki son durumu da anlattı.  

Her alanda değişim rüzgârları esiyor

Düzce’deki olumlu değişime dikkat çeken Ünsal, “Şimdi hayal edin, kavşağı tartışıyoruz ya biz kavşağı tartışırken bir Millet Bahçesi’ni düşünün. Yani daha dün bu Düzce'nin insanı Melen Suyu kenarında İSKİ’nin su alanında çöpleri döküp, bütün bu çöpün suyu kılı tüyü İstanbul’a gidiyordu ve doğayı kirletiyordu. Bugün geçilmiş bir modern bir çöp tesisi yapılmış ya. Bugün takılmayan, yapılmayan işin parçalarının alındığı, paralarının harcandığı bir toplu taşıma, düzensiz toplu taşıma düzenimiz vardı. Bu düzen bozuldu. Küçük uğur böcekleri tıkır tıkır işliyor ve buna 30 milyonluk yatırım yapıldı. 30 milyonluk yatırım da insanlara yayıldı ve insanlar yaptı. Bunu belediyenin bütçesinden bir şeyler gitmeden oldu. Bugün bir BELTAŞ var. Mermeri ile üretimi ile şekliyle şemali ile istihdamıyla gerçekten güzel işler yapıyor. Yani Düzce’de bir şeyler değişiyor.” diye konuştu.

‘Birtakım gruplar, bizi derlediler topladılar bir kavşağa kitlediler’

Kentin temel problemlerini kökten çözmek için ortaya bir irade koyulduğunu belirten Ünsal, “Bir şeyler değişirken biz takıldık kavşağın ismi ne oldu, o mu olsun, bu mu olsun. Yani Bizans’taki melekler dişi midir, erkek midir meselesi gibi. Ya arkadaş güzel de, tamam herkes demokratik hakkını kullansın, siyasi hakkını kullansın ama bir de yapılan var ya. Bakın, hiçbir belediye hiç akıllı bir belediye başkanı, beklentisi yüksek olan belediye başkanı parayı toprağa gömmez. Düzce'de aşağı yukarı 50 yıldan beri kansere sebep olan sular içiyoruz. Tadı, şekli şemali çok farklı ama pırıl pırıl su kaynağına gelince de pırıl pırıl şehrin merkezine girdiği zaman suyun kimyası bozuluyor ve buraya geçtiğimiz günlerde Devlet Su İşleri’nden bir yatırım yapıldı. Belediyenin de organizatörlüğünde burada içtiğimiz su, bastığımız yol, kokladığımız havamız Türkiye'nin en kötü havası, çözüm üretilmeli. Bir mücadele var arkadaş. Ama belli olmayan birtakım düşünce gruplar, bu mücadele noktasında bizi derlediler topladılar bir kavşağa kitlediler. Yazık günah ya. Gündem bu değil ki. Kavşak noktasında kusur mu var, eğrisi mi var, doğrusu mu var, olabilir. Ama kasıt yok.” dedi.

‘Bu eylem ne insani, ne İslami ne de demokratik’

Pazar günü meydana gelen vandallıkların belli birtakım odakların planlı işi olduğunun altını çizen Ünsal, “Şimdi burada hadiseye baktığımız zaman bir takım eserler bir takım hizmetleri ortaya çıkıyor. Ortaya çıktığı zaman da kimin bunu nasıl sulandıracağını anlamak mümkün değil. Bunlar vicdani sesler olabilir, menfaati sesler olabilir, her şey olabilir ama bununla bunlar belirli bir hiyerarşi dâhilinde, belirli bir platform dâhilinde yapıldı. Yani kavşağa boya dökmenin, bir bilbordda Sayın Dr. Faruk Özlü'nün ağzının kapanması seni sustururuz demek mi? Allah Allah! Bu çok anlamlara geliyor ya bunu nereden tutarsanız, ne yaparsanız, nasıl değerlendirirseniz değerlendirin. Yani bu bu eylem burayla ne insani ne vicdani ne de İslami ne de demokratik. Bu farklı bir şey. Bunlar hiç hoş şeyler değil, yanlış mı var, konuşalım; tartışalım ama şu eylem bir belediye başkanının, millet bahçesi sizin bahçeniz sizin eseriniz dediği şeyin ağzını siyah bir bantla siyah bu şekilde kapatmak. Bunun bu şekilde yapmanın bence çok anlamı var. Ama bu anlamda iyi bir anlam değil. Yani 2 kere 2, 4 eder.” diye konuştu.

Tatlı dille geliştirilecek diyaloğun her kapıyı açacağını belirten Ünsasl, “Dünyada biz iyi bir niyetin samimiyetin, tatlı dilin, her çözümün, her türlü meselenin çözümünün anahtarı olduğuna inanıyoruz. Hani derler ya en büyük külhanbeylik efendiliktir diye. Bu külhanbeylik, özellikle de bu yapılan hal efendilik değil bence. Sizce nedir bilmiyorum takdir sizin.” dedi.

HABER: Mehmet GÜNESEN

Programın tamamını izlemek için:

FACEBOOK İÇİN TIKLAYIN

YOUTUBE İÇİN TIKLAYIN