Düzce'nin tarihini “Depremden Önce” ve “Depremden Sonra” olmak üzere ikiye bölen iki büyük deprem felaketinin ilki olan 17 Ağustos depreminin üzerinden dokuz yıl geçti. Merkez Üssü Gölcük olan ve en büyük yıkımı İzmit'te yapan 17 Ağustos depremi Düzce'de de aradan geçen yıllar boyunca sarılamayan yaraların oluşmasına neden oldu.

17 Ağustos 1999 günü saat 03.02'de gerçekleşen 7,4 şiddetindeki deprem, İzmit, Adapazarı, Yalova, İstanbul, Bursa, ve Eskişehir'in yanı sıra Düzce'de de ağır bir yıkıma neden oldu. O zamanlar Bolu'nun bir ilçesi olan Düzce başta olmak üzere, Gölyaka, Cumayeri, Çilimli ve Gümüşova'da da büyük can ve mal kaybı meydana geldi. Depremde, Düzce genelinde 270 kişi hayatını kaybederken, bin 157 kişi de yaralandı.

Depremde binaların aldığı hasar da korkunçtu. Değişik illerde yıkılan ve ağır hasar alan binaların sayısı 16 bin 649 olarak tespit edilirken, 90 Bin 536 konut ve 14 bin 133 işyeri orta derecede hasar gördü. 102 bin 822 konut ve 13 bin 344 işyerinin de az hasarlı olduğu bildirildi.

Depremde sadece özel şahıslara ait binalar değil, kamu binaları da ya yıkıldı, ya da ağır hasar gördü. Kamu binaları arasında Belediye, Düzce Devlet Hastanesi,Düzce Lisesi, Teknik Eğitim fakültesi, orman fakültesi ve Tıp fakültesi ağır hasarlı hale geldi. Yıkılan evlerden kurtulan veya ağır hasarlı evlerinden çıkan vatandaşlar, aylarca binlerce çadırdan oluşan çadırkentlerde bir arada yaşamak zorunda kaldılar. Çadırkentler zaman içinde yerlerini prefabrik yapılara bıraktı.

Yapım hatalarından kaynaklanan hasarlar ve kayıplar nedeniyle toplam 2 bin 100 dava açıldı. Bu davalardan Bin 800 civarındaki dava, şartlı salıverme yasası ve başka hukuki boşluklar nedeniyle cezasız kaldı.Geri kalan davanın 110 tanesinde değişik cezalar uygulanırken, bu cezaların birçoğu ertelendi. Kalan davalar ise, 16 Şubat 2007 tarihinde zaman aşımından düştüler.

Düzce'de yıkılan binalarla ilgili olarak yaklaşık 220 Dava açıldı. Yargılamaların sonucunda Düzce'de ceza alan olmadı. Düzce'de 36 Kişinin öldüğü Ersoy apartmanı ve 11 kişinin yaşamını yitirdiği Ömür Hastanesi ile ilgili açılan davalar da zaman aşımı nedeniyle düştü.

Depremin hemen ardından il olan Düzce'de yaraları sarmak amacıyla yapılan tüm çalışmalara rağmen, depremin tüm izlerini ortadan kaldırmak ve tüm yaraları sarmak hala mümkün olamadı. Depremden dokuz yıl sonra, her deprem haberi karşısında hemen o acı günleri hatırlayan Düzcelilerin yaraları belki kabuk bağladı ama tam olarak iyileşmedi.