24 yıldır Düzce Ticaret Borsası’nın başında bulunan Nurettin Karslıoğlu, 22 Ekim’de yapılacak olan seçimler öncesin yeniden başkan adaylığını açıkladı. Başkan adaylığı açıkladığı toplantıda Karslıoğlu’na Öncü Medya Genel Yayın Yönetmeni Sadullah Ünsal, kamuoyunda Türkiye’nin en büyük fındık ihracatçısı konumundaki Ferrero firması ile ilgili kamuoyunda merak edilen soruları sordu.

“Türkiye’de Ferrero’ya kimsenin yaptırım uygulayamadığı ortada”

Ünsal’ın “Son zamanlarda sizin de ticaret yaptığınız Ferrero diye bir firma var. Bu firma Düzce’de bazı esnaflardan fındık alıyor, bazılarından almıyor. Esnafın sivil toplum kuruluşu yok. Şimdi bu fiyatlara üreticiye nasıl yansıyor? Borsanın burada rolü nedir?" sorusu üzerinde Karslıoğlu,  “Bu soru bu gündem sezonun başladığı haftanın devamından beri hep devam etmekte, bu problem hala devam etmektedir. Ancak ben buna şöyle net cevap vermek istiyorum. Devlet destek dahil 54 TL fiyat açtı. Bunun üstüne Ferrero firması 48 artı bonus 49 lira fiyat açtı. Tabii bunlarla ilgili çok yorum oldu. Devlet açtıktan sonra bu firma neden sonra düşükten açtı diye. Lakin ortada şu demek oluyor; Ferrero firmasına Türkiye’de kimsenin yaptırım uygulamasının söz konusu olmadığı ortada. Neden ortada? Hükümetin bile bir yaptırım uygulaması olmuş olsaydı, hükümetle aynı fiyatı açıklardı. Madde bir buradan başlamıyor muydu? Buradan başlıyor. Bu sıkıntının oluşmasına en büyük sebeplerden biri Ferrero firması dünyada en çok fındık kullanan bir firma. Dünyanın en büyük firması değil belki ama dünyada en çok fındık kullanan bir firma. 20 ülkede çikolata fabrikası var. Dolayısı ile fındık kullanmaya başladığı zaman alımını bitiresiye kadar sürekli bir alım yapıyor.” diye konuştu.

“Ferrero’ya yaptırım uygulamak mümkün görünmüyor”

Ferrero firmasına Türkiye’de yaptırım uygulamanın mümkün olmadığını söyleyen Karslıoğlu, şu ifadelere yer verdi:

“Bu yıl bizim edindiğimiz istihbaratlara göre, araştırmalarımıza göre, yaklaşık Türkiye’deki ürünün yüzde 35 ile yüzde 40 arasındakini alan bir firmanın, bu kadar net olarak ortada kalması, en yüksek alıcı olup da diğer satıcıların mağdur olmasının ana sebeplerinden birisi, ‘Avrupa Birliği ülkelerindeki krizden kaynaklıyor’ diye bir olgu oluştu. Bunun sebebi de tabii ki diğer alıcılarımız, yani yüzde 65, yüzde 60’lık diğer alıcıların çok hareketli olmaması, çok yoğun oluşmaması. Bu piyasada sürekli diğer alıcıların olmaması, Ferrero’ya ürün satanların, biraz daha avantajlı duruma geçilmiş oldu. Burada diğer satıcılar mağdur oldu. Şimdi Ferrero defalarca dile getirildi, mağduriyet söylendi. Neden tüm kesimden ürün almıyorsunuz? Az kesimden ürün alıyorsunuz diye. Ben de defalarca dile getirdim. Ancak şunu net olarak söyleyebilirim; ne Düzce Ticaret Borsası ne Türkiye’deki fındık borsalarının, ne Türkiye’ deki hükümetin bu işte bir yaptırımı olamamıştır ve olması da mümkün görünmüyor. Ancak Ferrero firmasının yetkililerinin şöyle bir beyanları var; diyorlar ki; "Ticaret serbesttir. Bizim de Türkiye’de belli bir müşteri kitlemiz vardır. Biz bu müşteri kitlemizden ürün alıyoruz, geçmişte de böyle yapıyorduk. Şimdi de böyle yapmaya devam ediyoruz. Bu sezon ortaya çıkan sıkıntının gerçek sebebi biz değiliz. Diğer alıcıların bize eş değer de alıcı olmamasından kaynaklanıyor." diye bir söylemleri var. Kısmı olarak haklılar. Ferrero’ya fındık veremeyip mağdur onlar da haklılar. Ortada tabii ki bir mağduriyet var. Ancak karşı taraf diyor ki; sonuçta biz bir tüccarız. Türkiye’de bin 500’e yakın manav tacir var, 130 tane fındık fabrikası var. Bunlar yaklaşık yüzde 15, yüzde 15’e yakın bir kısımdan alışveriş yapıyorlar. Yani yüzde yüzünü alabilmemiz zaten mümkün değil diyorlar. Bu konuda söyleyebileceklerim bunlardır. “

"Ferrero ve TMO fındık alımında ince eleyip sıkı dokuyor”

Yine Ünsal’ın “Bunun yansıması üreticiye nasıl oluyor? Bu firmanın Ferrero’nun üreticiye ve bunun ticaretini yapanlara yansıması nasıl oluyor? Bu uygulama o anlamda piyasaya nasıl yansıyor?" sorusunu yanıtlayan Karslıoğlu, “Ferrero’nun uygulamasının piyasaya yansıması diye bir sistemden bahsedemeyiz. Bugün Ferrero’nun fiyatı 48 lira, TMO’nun fiyatı 50 lira, serbest piyasanın 46 lira. Hep brüt bunlar. Yani şimdi brütle net arasında 1000 TL fark var. İnsanlar bunu yanlış algılıyor bazen. Devlette biliyorsunuz, çiftçi kayıt sistemine göre fındık alıyor. Çiftçi kayıt sistemi olan arazinin yapısının işte bir hektara 170 kilo alıyor. Siz diyelim 3 ton ürün ürettiniz. Sizden devlet bin 500 kilo alıyor ya da bir ton alıyor. Yüzde yüz almıyor zaten. Bu konuda şöyle olsaydı; bugün serbest piyasanın fiyatı 46 lira değil de 53 lira olsa idi ne TMO’ya bir kilo fındık gider idi, ne de Ferrero’ya fındık gider idi. Çünkü her iki kurum da ince eleyip sık dokuyor zaten. Dolayısı ile serbest piyasada daha çok alışveriş görüyor. Ancak bunların fiyat avantajları üreticilerin TMO kalitesi, Ferrero kalitesi diye bir özenti de yapma zorunluluğu getirmiştir. Biz kalite konusunda memnuniyet duyuyoruz. Üreticinin o işe eğilim göstermesinde. İnşallah serbest piyasaya gelen ürünleri de aynı zafiyeti gösterirler diye umut ediyoruz. Geçen yıl en son alımı kapattığı noktada 24 TL 50 kuruş idi. Daha sonra ilerleyen serbest zamanlarında yaz aylarında fındık 40 TL’ye çıkmış idi. Fındık 24 TL’den alımını kapattıktan sonra Ferrero bir daha o fiyatın dışında bu sezona kadar hiç alım yapmadı.  Şu an 1 buçuk aydır çok ciddi bir sıkıntı doğrudur, mağduriyetler olmuştur. Hem Ferrero’ya hem TMO’ya fındığını satamayan kitle fındığını 2-3 bin TL zarar ile satmıştır. Ancak şunu demek istiyorum. TMO kuruluşu şu an 100 bin tonu geçti. Bir o kadarın üstünde de Ferrero’yu ve serbest piyasayı düşünürsek serbest piyasada hiç gitmiyor değil. Yani diyelim burada Almanya’da harici bir küçük çikolata fabrikası şu ana kadar 10 tır mal alıyorduda, 2 tır mal aldı. Bu ufak ufak gidiyor. Ferrero’nun dışında Türkiye’de 50 tane en az ihracatçı var. Bunlar sadece kapasitelerinde iş yapamıyorlar. Ama beşte biri ile yapıyorlar ya da dörtte biri ile yapıyorlar” şeklinde konuştu.

“Fındık dedikodudan, manipülasyondan en çok etkilenen ürün"

“Devlet tarafı 150 bin tonun üstünde ürün aldıktan sonra her şey değişebilir." diyen Karslıoğlu, son olarak şu ifadelere yer verdi:

“Elinde ürün olan çiftçiler için TMO fiyatı da Ferrero’nun fiyatı da düşük kalabilir. Geçmişte olmuş, bu sene de olabilir. Ancak mağduriyeti yaşamış olan yaşamış oluyor. Burada en büyük mağduriyetler özellikle Doğu Karadeniz Bölgesi’nde Ordu ilinde fındıkçılar küçük çaplı bizim Batı Karadeniz gibi değil. Orada sahil grubunda gurbetçi grubu var. Ortalama 1 ton ile 3 ton arasında ürün alan grup var. Onlar fındığını ürününü satıp gidiyorlar. O günün şartlarında ucuz satabiliyorlar. Ancak bizim bölgemizde ürün ortalama tonajı daha yüksek. Bizim bölgemizde bugün 1 ton fındık satan üreticinin eline 45-46 bin TL geçtiği zaman kendini sıktığı zaman, mecburiyetin dışında ürün satmadığı zaman ürünün geriye kalan kısmını daha çok değerlendirme ihtimali olabilir. Olur demiyorum kesinlikle. Bu bir arz talep meselesi. Ben kesin konuşmuyorum ancak ürüne sahip çıkma meselesinden bahsediyorum. Ürüne kim sahip çıkar? Yani bin kilo ürünü olan mağdur bir çiftçi satar sahip çıkamaz, mağdur da olur. Ancak on bin ton ürünü olan bir insan 5 tonuyla 5 tonunu ucuza satabilir ikinci beş tonunu TMO fiyatından da yüksek satabilir. Ticaretin kuralı budur. Memlekette bir kriz oluyor her şey değişiyor. Seneye yılbaşından sonra karanfil seçimleri başlayacak. Hatta bu aralıkta bile ön gösteriyor. Bir dedikodu olur fındığın ne olacağı belli olmaz. Çok görünüyor derler, hiç verim yapmaz, afet oldu derler. Fındık dedikodudan, manipülasyondan çok etkilenen bir ürün. Bugün döndük döndük Ferrero noktasına vurduk ama sadece bu mesele bu mesele değildir yani.”