Düzce Ticaret  Borsası Başkanı Nurettin Karslıoğlu, Öncü TV’nin Düzce iş dünyasının nabzını tutan programı ‘İşte Düzce’ye konuk oldu. Cahit Üstüner’in sunumuyla ekranlara gelen programda, borsanın çalışmalarından Düzce’nin ekonomik durumuna, fındık sektörüne sağladığı katkıdan projelere kadar bir çok konu ele alındı.

“Sadece fındığın geliriyle ayakta duruyoruz”

İlk olarak Düzce Ticaret Borsası olarak üyelerin ekonomik sıkıntılarını gidermek adına ne gibi çalışmalar yaptıklarını anlatan Karslıoğlu, şu ifadeleri kullandı:

“Bizim meslek komitemizin olmaması yeterli sayının olmamasından kaynaklanıyor. Yani şimdi ticaret odasında 500 tane mobilyacı var, 500 tane inşaatçı var ayrı ayrı gruplar kendi içinde yönetimi var, komitesi var ve yönetim kurulu var. Bizde sadece tarımla ilgili olduğu için o kapasite yok. Ama en yakın komşu Adapazarı borsasında çok çeşitli meslek komitesi olduğu için orada 7 tane grup var. Peynirciler ayrı, mısırcılar ayrı, fındıkçılar ayrı gibi. Bizim işimizin yüzde 90’nını fındık kapsıyor, fındık olmasa zaten şuan bizim borsamızın giderlerini karşılaması mümkün değil, sadece fındığın geliriyle ayakta duruyoruz.”

“Borsanın bir katını laboratuvar şirketine kiraya verdik”

“2009 yılında faaliyete geçen Borsa’nın iştiraki olan Düzce Ticaret Borsası Özel Gıda Kontrol Laboratuvarı'ndaki işlemler hakkında bilgi verir misiniz?” sorusuna Karslıoğlu, şu yanıtı verdi:

“Biz laboratuvarı 2009 yılında kurduk 2010 yılında faaliyete başladı. Akdredite edilmiş mühendislerimizin verdiği rapor uluslararası ülkelerde geçerli. Düzce’de borsayı kurduktan birkaç yıl sonra aflatoksin işi çok gündeme geldi. Bir zamanlar Düzce Valisi Ercan Topaca “Bu işi tarım il müdürlüğü mü yapacak siz mi yapacaksınız?” diye bir toplantı da düzenledi. Dedik biz o zaman “düşünüyoruz”  ama ekonomimiz de o kadar müsait değil çünkü laboratuvardaki aflatoksin analizlerinin sonuçlarını veren cihazlar pahalı cihazlar. Borsanın bir katını laboratuvar şirketine kiraya verdik şimdi ki yeni binamızın her katı bize lazım değil. Bizim birinci katımızda borsa işlerini yapıyoruz, ikinci katı laboratuvar şirketine kiraya verdik onun dışındaki diğer katları Düzce’nin bütün sosyal aktivitelerine açtık. En üst katta toplantı salonu var, seminer salonu var gibi gibi 300 kişilik salonumuz var.”

“AB ülkelerinin tamamında bu belge olması lazım”

Laboratuvarda yapılan analiz sonuçlarının ihracattaki durumunu anlatan Karslıoğlu, şunları kaydetti:

“Analiz sonucu ihracat için zaruri. Gümrük ve Hazine Bakanlığı’nın ihracata giden bir ürün için istenen belgeler arasında o ürünün alfatoksin analiz mecburiyeti var eğer AB ülkelerine gidiyorsa. Bazı ülkelerde zaruret yok ama Avrupa Birliği ülkelerinin tamamında bu belge olmadan yurttan ürünü çıkartamıyorsunuz. Bizim Düzce’de laboratuvar olmasa ihracat yapan ihracatçı arkadaşlarımızın en yakın Sakarya’ya gitmesi zorunda veya Bolu’ya gitmek zorundalar. Bolu’da Tarım İl Müdürlüğü’nde var Sakarya’da borsa da var.”

“Düzce’de bir tarım sanayisi olması lazım”

Düzce ekonomisi hakkında da değerlendirmelerde bulunan Düzce Ticaret Borsası Başkanı Nurettin Karslıoğlu, şunları kaydetti:

“Düzce ili yeteri kadar sanayiye kavuştu bana göre. Düzce ili çok güzel turizm ili, Düzce ili tarım ili yani Düzce’de bir tarım sanayisi olması lazım. Hatta bem Çilimli’deki organize sanayi bölgesinin bacasız tarım sanayisi olsun diye yıllar önce bizim şube toplantısında dile getirmiştim. Düzce’de fındığın dışındaki bazı ürünler için kalıcı yatırımlar olması çok önemli. Fındığın yeri belli her zaman satılabilen bir ürün ama diyelim şimdi fındığı olmayıp da Ovaköyü’nde ek gelir için ahududu, kivi, çilek gibi ürünleri yapabilecek çiftçilerimiz var. Ova çok müsait bunları her yıl alma garantisi tesisler yok Düzce’de. Bu tür tesisler çok önemli. Yakınımızdaki illerde de yok.”

 “Düzce’deki küçük esnafın durumu iyi değil”

“Düzce’de Türkiye’nin en iyi toprağı var.” diyen Borsa Başkanı Karslıoğlu, sözlerine şöyle devam etti: “Bunu Türkiye’de herkes bilir. Düzce Ovası erozyona uğramış bir yer ne eksen çıkar burada. Düzce’de kaç tane OSB kuruldu durumda iyi ama bizim gerçek Düzceli’nin durumu değil. Bu dışarıdan gelen yatırımcının durumunun iyiliği ya da kötülüğü Düzce için tartışılabilir bir konu değil. Bence Düzce’deki küçük esnafın durumu iyi değil bariz biliyoruz. Büyük esnafa yorum yapmıyorum. Düzce’deki kriz ortamını aşacak bütün kesimleri kapsayan bir program yapılmadı. Mesela başta inşaat sektörü özellikle küçük esnaflar günü kurtararak gidiyor. Tabii buna köklü bir çözüm lazım o artık devletin yapacağı bir çözüm.”

“Kar edecek bir iş değil”

Programı hazırlayıp sunan Cahit Üstüner’in “Düzce Belediyesi ve Ticaret Borsası’nın bir arada olduğu çalışmalar var mı?” sorusunu yanıtlayan Borsa Başkanı Karslıoğlu, şöyle konuştu:

“Şuanda bir projemiz yok. Ben bir zamanlar hayvan pazarını alalım diyordum. Hayvan pazarı işini bir türlü alamadık şimdi almak da istemiyorum borsa başkanı olarak. Çünkü kar edecek bir iş değil bizim de zarar edecek durumumuz yok. Biraz geniş kapsamlı ilgi alaka isteyen bir iş.“

“Fındıkçı göğsünü gere gere Spor Sokak’ta alışveriş yapıp evine gidemiyor”

Borsanın kurulmasından bugüne kadar fındık sektörünün önünü açmak için yaptıkları girişimleri anlatan Karslıoğlu, şu ifadeleri kullandı:“Fındığın yüzce 100’ü ihracata giden bir ürün. Yüzde 5’i kuruyemiş sektöründe kullanılıyor, yüzde 95’i ihracata gidiyor yani hiçbir sıkıntı yok satmasında burada dengelerin kurulması üreticiden nihai tüketiciye kadar gönderen ihracatçıyla arasındaki mekanizma olumlu olduğu zaman sorun yok. Düzce ilinde 2019 yılında 100 bin tonun üzerinde ürün oldu şimdi bunu 15 lira civarında çarparsak ekonomiye büyük katkı yapması gerekiyor. Ancak yüzde 80 civarında kişinin parası yetmemiş gübreyi veresiye alıyor veya bugünden parası bitmiş bugünden sonrasına yeni proje yapıyor. Düzce’deki esnaf diyor ki; “Bu fındık parası nereye gitti?” Burada aslında ileriki yıllarda bundan 2-3 sene öncesinin bir ezginliği vardı fındık üreticisinde ekonomik olarak.  Bu yılki bu kadar çok giren parayı Düzce esnafı hissedememiş. Oysa 100 bin çarpı 15 yapsanız paranın ne kadar büyük olduğunu göreceksiniz. Ekonominin o kadar darboğazda olduğunu gösteriyor ki bu, bir ferahlama yok, bir rahatlama yok. Fındıkçı göğsünü gere gere Spor Sokak’ta alışveriş yapıp evine gidemiyor.”

“100 kilonun altında bir üretim çıktığı zaman o üretici zarar ediyor”

Düzce ilinde resmi kaydı olan 51 bin 500 üretici olduğunu aktaran Karslıoğlu, sözlerine şöyle devam etti: “Üretim alanı 63 bin hektar. Tarım il müdürlüğü 2018 yılında çıkacak rekolteyi 52 bin ton yapmıştı. Zaten 100 kilonun altında bir üretim çıktığı zaman o üretici zarar ediyor kar etmiyor. Burada ürünün hektarda 150 kiloyu geçmesi lazım Düzce Ovası’nda 250 kilo da olabiliyor.”

“Borsalar fındığın fiyatını belirlemiyor”

Üstüner’in “Fındık alım sezonunda serbest piyasa fiyatlarını duyuran Düzce Ticaret Borsası zaman zaman eleştiriliyor. Bunun nedeni nedir? Fiyat bilgisi hangi kriterlere göre paylaşılıyor?” sorusuna Düzce Ticaret Borsası Başkanı Nurettin Karslıoğlu, yanıtı şu şekilde oldu:

“Birincisi gelen evrakın fiyatlarından döküm yapıp muhasebe yapıp ortalama yapmak var. Biz yönetim kurulu olarak günlük serbest piyasada bugün fındık 20 lira bunu deklare edelim deyip bunu yazdırıyorduk. Yani serbestti yazmak sonra çelişkiler çıktı. Her şey farklı yazılmaya başlandı kimi borsa pahalı yazıyor kimi borsa ucuz yazıyor. Bu çelişkiler çıkınca fiyat yazmasını kaldırdık ama piyasa kendi kendine her gün oluşmaya başladı. Tabii aynı piyasa yine oluşuyor değişen bir şey yok. Borsalar fındığın fiyatını belirlemiyor, fındığın fiyatını arz ve talep belirliyor.”

“Tekelleşme diye bir şey yok”

Düzce’de fındık piyasasında tekelleşme olmadığını savunan Karslıoğlu, “Öyle bir şey yok aslında. Bunun varlığı yokluğu çok büyük bir alıcının Düzce’de fabrikasının olmasından kaynaklanıyor. Tekelleşme diye bir şey yok.”