Mübarek ramazan ayı; hayrın muhabbetin oluştuğu, şeytanların bağlandığı, insanların hayır hasenat içinde yaşarken bir o kadar da, sigara gibi alışkanlıklardan dolayı sinirlenin gerilmenin arttığı bir aydayız. Allah, hayırlısıyla kazasız belasız Ramazan-ı Şerif’i bitirmeyi nasip etsin. Şeytanlar bağlandı ama insanlar kendi bağlandığı konulardan, hususlardan, alışkanlıklardan vazgeçemiyor. Allah özellikle sigara tiryakilerine kolaylıklar versin.
Dedik ya Ramazan ayı, hayır ayı, bereket ayı, huzur ayı. AK Parti Kadın Kolları Başkanlığı, AK Parti İl Başkanlığı, Düzce Belediye Başkanı Sn. Faruk Özlü tarafından yardımlar yapılıyor, güzel. Fakir sofralarına oturuluyor. Şimdi Gönül Asuk Düzce Belediyesi’nin şirketlerinden yönetim kurulu başkanlığı noktasında maaş alan ve bir o kadar da AK Parti kadın kollarında başkanlık yapan bir isim. Bir fakir sofrasına oturmuş, poz vermiş sosyal medyada. Fotoğrafa baktığınız zaman fakir sofrası demeyelim de halkın gönül sofrası diyelim, gönül sofrasına oturmuşlar. Sofrada belediyenin iftar çadırlarında hazır yemek olarak dağıttığı plastik kaplar. Belediye başkanımız Faruk Özlü ve AK Parti İl Başkanı Mustafa Keskin’in sofrasında da aynı görüntü.
Mütevazılık adına, gönül almak adına, Ramazan Ay’ının önemine binaen, biz gönüllere dokunuyoruz halkın içine çıkıyoruz demek için verdiğiniz pozlarda plastik kaplar var. Gönüllere plastik kapla mı dokunacaksın? İnsanların yanına bu şekilde mi gideceksin? Gönül almaya giderken bu enaniyet neden? Belediyenin veya başka bir kurumunun dağıttığı hazır yemek ve paket ekmekle buraya neden gidiliyor? Neden poz veriliyor arkadaş ya hu? Bu ne biçim bir gönüldür, bu nasıl gönül almadır?
Ya bunu hadi birileri yaptı. Siz nasıl yaptınız Sayın Faruk Özlü, Sayın Mustafa Keskin, Sayın Gönül Asuk? Siyaset yapıyorsunuz. Gönül sofrasında fakirin halini anlamaya, kendi sofranızla kendi yemeğinizle gidiyorsunuz. Ya hu bir fakirin halini mi anlayacaksın, gönlüne mi dokunacaksın; ne yiyor bir bak. Selamun aleyküm – aleyküm selam, biz iftara geldik kabul eder misiniz tanrı misafirini dersin. Bu işin özü de budur.
Bir otur bakalım sofrasında o insanlar ne diyor. Derdi ve talebi ne, dermanı ne bir dinle. Bu iş böyle olur. Burada bir enaniyet var. Peygamber efendimiz buyuruyor ki ‘Aşırı mütevazılık kibirdendir’. Burada var mı bilmiyorum. Bunu ben hatırlatmak zorunda kaldım.
Pekintaş dediğiniz yarım asırdan beri Küçük Sanayi Sitesi’ne betonları taka taka bitiremeyen bir firma. Bir yerde doğmuş ama Düzce’de büyümüş ve dünya şirketi olmuş. Ama Düzce’ye bugüne kadar bir sosyal sorumluluk projesi adına yaptığı bir tane eser de yok. Ama bugün iş yapabilmek için cami projesine girmiş.
Bir dernek adına 350 koli yardım dağıtıyor. Diyor ki, ‘Toplam 350 adet temel gıda maddelerinden oluşan kolilerimizi, enflasyon ve hayat pahalılığının tavan yaptığı bu dönemde, titizlikle ve süratle yerlerine ulaştıracağız.’ Hoppala! 350 koliyle enflasyonu mu bitireceksin, hayat pahalılığını mı? Yardımınız batsın. Davulla zurnayla yardım mı olur? Enflasyon tavan yapmış! Sana onu mu sordular? Yapıyorsan yardımını yap.
İşte CHP zihniyeti bu. Sizin ne işiniz var Ramazanla? Varsa da dini duygulara hitap ederken propaganda yapıyor. Enaniyetle nefsaniyetle bu işler olmaz. Bir elin verdiğini diğer el görmeyecek. Geçen gün İYİ Parti İlçe Başkanı şu kadar koli dağıtıyoruz diye poz veriyor. Allah Allah, hani kızıyordunuz bu millet yobazdı? Makarnayla oylar alınıyordu. Niye istismar ediyorsunuz? Koli vereceğinize kart verin o zaman. Bir de kolileri yapıp sofralara oturuyorsunuz. İşte ne zamanki bu millet, asalet aslına rücu etmekmiş derler ya, aslına rücu ederse, maneviyetiyle yürürse dünyada söz sahibi olur. Diğer türlü anlatsınlar anlatsınlar duyulmaz. Sürçülisan ettiysek affola. Ama bir memlekette bu hakikatleri de Allah rızası için söylemesi gereken insanlar olması lazım.
