Düzceliler üzerinden geçen 17 yıla rağmen 12 Kasım 1999 Depremi’nin derin izlerini hala taşıyor. Anıtpark Meydanında mikrofonumuza kara günü anlatan vatandaşların acıları bir kez daha tazelendi. Kötü hatıralarını aktaran Düzceliler, gelecek için bir-iki söz söylemeyi de ihmal etmedi.Deprem anında yaşadıklarını sorduğumuz vatandaşların tek temennisi bir daha aynı acıyı yaşamamak oldu.

Devletin bu kötü binalara el atmasını istiyorum
O günlerde çok büyük zahmetler çektiklerini ifade ederek mevcut yapı stokuyla ilgili beklentisini şöyle dile getirdi: “Depremde yakınlarımız o günkü yapıların mevcut durumunun yetersiz oluşundan dolayı öldü. Şimdi yine öyle çok bozuk yapılar var. Onlarla ne ilgileniliyor, ne de kontrol ediliyor. Eskiden kalma çok kötü binalar öylece duruyorlar. Devletin bu kötü binalara el atmasını istiyorum.”

“Allah tekrar aynı şeyleri yaşatmasın”
17 Ağustos ve 12 Kasım Depremlerine şahit olduğunu anlatan bir başka vatandaş ise 12 Kasım akşaımı ‘O an’ı şöyle anlattı:
“Evimiz sallandı korktuk, evimiz ahşaptı açılan kısımları oldu. Korkuttular bizi,‘Bu evde durulmaz’ diye. Kiraya çıkmayı düşündük. 6 yaşındaki küçük kızım korkudan tuvalete bile giremiyordu. Evimizde yatamadık, dışarıda çadırlarda kaldık. Pazar yerinde betona yatak serip komşularla orada kaldık. 2. Deprem olduğunda soğuktu ateşler yakıldı. Çok kötü şeyler yaşadık çok korktuk. Allah tekrar aynı şeyleri yaşatmasın. Hatırlamak istemiyorum o günleri.”

“Düzce’de deprem olmasaydı başka bir Düzce olacaktı”
80 yaşındaki bir vatandaş deprem olmasaydı Düzce’nin daha farklı olacağını belirterek; “Bu son olsun yaşadık,evler başımıza göçtü. Çoluk çocuk yetim kaldı.Büyük acı ile karşılaştık. Gece ben evde oturuyordum. Deprem olmaya başladı.Evden dışarı kaçtık. Gelin ile çocuk içeride kaldı. Ben içerde kaldıkları için tekrar içeri daldım, çok kötü bir andı. Yani çok akılagetirilmeyecekbirşeyler. Eğer Düzce’de bu deprem olmasaydı, bu Düzce başka bir Düzce olacaktı.Allah bir daha göstermesin” diye konuştu.