Yazıyoruz diye hep eleştiri yapacak değiliz ya. Bazen de güzel şeyler yazmak lazım.

Geçen hafta Karadeniz seyahatim de, Defne Ilgaz Hanımın, imzalayarak takdim ettiği kitabını okudum.

"Unut geçmişi, çürümüş zamandır. Sürükler anıları peşinden."

"Şaşırır insan beklemediği sürpriz karşısında, sonra alışır hayatın akışına..."

"Umutsuz aşk için atılan çift zarda olasılık aranmaz!”

"Umut en zalim beklentidir!”

"Dört cihar gelen zarın umutsuzluğu bazen rastlantıyla çözülür!"

"Aşk verdiği randevuya vaktinde gelmez!"

"Zaman geçiyor; ah ediliyor, geçen günlere!”

"Özlemini duyduğunuz yaşantıyı yakalayanları kıskanmıyorsanız büyüdüğünüze inanabilirsiniz!"

"Kilit ve anahtar, birleşmenin en iyi ve kutsal anlatımı!"

"Kurgu romana, hikâyeye denk düşer; ama gerçek, insanın belini büker, kimsenin yaşamı roman değil..."

"Mazlum, kılıcı elinden alınmış zalimdir!"

"İşte kalp de böyledir, bir kez kırıldı mı eski haline asla dönmez!"

Bu sözler Defne Ilgaz hanımefendinin "KALBİN UZAK EVİ" kitabından alıntılardır.

Daha neler var neler...

Beni en çok etkileyen ise, kalp, diğer adı yürek, insancası gönül ile beynin yani aklın savaşı oldu.

Çünkü ben biliyorum ki; anne karnındaki ceninde ilk oluşan uzuvlar, kalp ve beyindir. İkisi aynı anda yaratılır. Biri diğerinden önde değildir.

Rabbimin insanlığa verdiği bu mesajı doğru okuyamazsanız, dünyada mutlu ve huzurlu yaşayamazsınız.

Gönlünün istediği gibi davranıp aklını kullanmayanlar, hayatın gerçekleri içinde tuş olurken, aklının istediği gibi davranıp yüreğinin sesini dinlemeyeler ise soyut olan mutluluğu tanıyamazlar. Yaşamları sorun çözerken, problem üretmekle geçer.

Cenab'ı Hak, yaratılışın, meydana gelişin sırrında, biz kullarına "Gönlünüzün istediğini yaparken, önce akıl süzgecinden geçirirseniz, mutlu ve huzurlu olursunuz" demiyor mu?

Bir kadının gönül ilişkisini anlatırken, yaşam boyunca süren kadın erkek çekişmesini bir film senaryosu kıvamında kâğıda döken Defne Ilgaz, duyguları da konuşturduğu KALBİN UZAK EVİ kitabıyla orta yaş nesline ince mesajlar veriyor.

Yaşamını Akçakoca’da sürdüren Defne Ilgaz, bölgemizin sosyal hayatına etkili dokunuşları olan, 1930lu yıllarda Akçakoca ve Gümüşova'da öğretmenlik yapmış Rıfat Ilgaz ile usta kalem Afet Muhteremoğlu Ilgaz’ın kızıdır.

Hal böyle olunca Kalbin Uzak Evi'ni, "Armut dibine düşer" özdeyişi doğrultusunda değerlendirmenin yanlış olmayacağını düşünüyorum. Ülkemize mal olmuş iki güçlü kalemin elinde yetişen Defne Ilgaz'ın profesyonel altyapısı da dikkate alınırsa KALBİN UZAK EVİ değerli bir eser olmuş. Kendisini kutluyor, okumayı sevenlere tavsiye ediyorum.

Sağlıcakla kalın...