Efendim Toprak Mahsulleri Ofisi fındığı almaya başladı çok güzel zaten müdahale alımı olarak sahadalar.

51 liradan net olacak şekilde vatandaş fındığını teslim etti. Bugün bir vatandaş sosyal medyadan ismini de kullanmamda beis yok Erol Kılıç, fırıncı aynı zamanda…

“Teslim ettim hiçbir sıkıntı yok standartlara uygun olduğu şekilde” dedi.

Efendim TMO fındığı alıyor. Burada standart dediğimiz zaman eskiden bizler fındığı patoz makinesine vurduktan sonra fındığın içindeki çürükleri ayıklardık, ondan sonra Fiskobirlik’e teslim ederdik.

Bugünlerde de aynısı oluyor ama insanların bu standartlara uymasında fayda var, burada Toprak Mahsulleri Ofisi'ne diyeceğiniz bir şey yok!

Ancak bakınız normal piyasada, serbest piyasada bir fiyat belirsizliği var, yani yarın sabah fındığını kuruttunuz ağustosun 10’unda topladınız, 5-10 günlük kurutma süresi bitti, patoza vurdunuz hazırladığınız çuvala koydunuz Türkiye'de satıyorsunuz…

İşlem şöyle oluyor; deniliyor ki “Efendim biz sana bir 25 lira ödeyelim, piyasa açıklandıktan sonra farkını öderiz…”

Bakınız burada çok büyük bir zafiyet var, burada çok büyük bir keyfiyet var, burada çok büyük bir acziyet var! Ne var?  

TMO fındık alım merkezlerinde vatandaş iki konuda ciddi mağduriyet yaşıyor. Fındık tesliminde olağanüstü bir inceleme ve randıman konusunda belirsiz bir düşük alımla fındık alınıyor.

Adeta vatandaşa fındık getirme diyecek kadar bir tavır var.

Akçakoca’da bölge müdürü, ‘Beğenmiyor sanız gidin 5 bin lira tersine tüccara verin.’ diyebilecek kadar fütursuzca ifade var. İkincisi ise teslimden sonra ödemenin 21 içinde yapılacak olması.

Ödemenin iki üç gün içinde yapılmaması serbest piyasada fiyatın dibe vurması anlamına geliyor.

Fındığın eylül-ekim ayında yüzde 50’sinin piyasaya indiği gerçeği nazarı dikkatte alındığında bu olumsuz fiyat oluşmasına sebep oluyor.

Sonuç; alım şartlarının gevşetilmesi, hızlı alınması, paranın alımdan iki-üç gün içinde ödenmesi önem taşıyor. Ödeme eylül-ekim ayında iki-üç gün içinde yapılırsa piyasa şartları çok hızlı üretici lehine gerçekleşecektir.

İşçisi var adamın, okulu var sıkıntısı var, bunu satması lazım, parayı bir an önce alması lazım…

‘21 gün içinde bir para ödeyeceğiz.’ diyorlar. Para yok mu, var! Fiyatı açıklarken bunun bütçesi meydandadır!

Lütfen bölge milletvekillerimiz de siyasetçilerimiz de il başkanlarımız da… Sesimizi duyan Ankara'daki kim duyuyorsa; sayın cumhurbaşkanımıza, sayın Recep Tayyip Erdoğan beyefendiye buradan bir fındıkçı olarak fındık üreticisi olarak sesleniyorum: “Bütçesi hazır olan, parası hazır olan ve bir planlama dâhilinde fındık alan TMO 21 günü beklemesin!

Çünkü serbest piyasadaki Tüccar 21 günü en büyük bir avantaj olarak görüp, bende para peşin fındığını veriyorsun paranı alıyorsun ama benim fiyatım bu diyor!’

Milletin üzerinden, milli olan yerli olan ve İstiklal Savaşı gününden bugüne kadar Türkiye'nin borcunu ödeyen bu kıymetli ürünün üreticilerinin mağdur edilmemesi lazım.

Burada iki tane anlam çıkar, birincisi; bu serbest piyasada bu fındığı alacakların önü açılıyor, ikincisi ise “Biz almayacağız ama lütfen alıyormuş gibi görünelim.” diye bir anlam çıkıyor.

Ben şuna her zaman inanıyorum (ha bazen bana diyorlar ki sen AK Partili’sin) AK Partili falan değilim!

Ama ben sayın cumhurbaşkanının bu ülke için bir değer olduğuna inanıyor ve bu dert, bu sıkıntı, şu benim bahsettiğim konu arz ettiğim konu sayın cumhurbaşkanına iletilir ise mutlak ve mutlak bu konuda bu üreticinin bu Karadeniz insanının mağdur olmaması için mutlaka hızlı çözümler üretir!

Başkanlık sistemi zaten bunu getiriyor. Başkanlık sistemi değişsin değişmesin…

Evet, arkadaşlar biz 2 bin 500 yıllık devlet geleneğimizde başbuğuyla, han, hakan, padişahla yönetilmişiz.

Genlerimizde var! Cumhuriyet'in kuruluş ayarlarına, fabrika ayarlarına indiğiniz zamanda aynı şey olmuş! İnşallah hayırlara vesile olur.

Sayın cumhurbaşkanımız bu dengeyi görüp bu dengenin de piyasayı belirleyen aktörler tarafından üreticinin aleyhine kullanıldığını gördüğü an bildiği, anlatıldığı an müdahale edecektir ama lütfen birileri bunu dert edinmeli, anlatmalı!

Biz sadece yerelde konuşuyoruz, yerelde anlatıyoruz. Yerelde derken, hani Nasrettin Hoca'nın bir hikâyesi var demişler ki

-Dünya’nın merkezi neresi?

Bastonunu vurmuş;

- Burası! Demiş.

- Olur mu hocam?

- Ölçün! Demiş o zaman…

Öyle değil mi? Evet! Dünyanın merkezi burası!

Çünkü iletişim ve bilişim çağında bizim yazdığımız, çizdiğimiz ve konuştuğumuz, çok hızlı bir enformasyonla yayılıyor.

Bunu lütfen siyasi rant malzemesi yapmadan; başta iktidar, Cumhur İttifakı, il başkanı, milletvekili belediye başkanı… Bu dertle dertlenen kim varsa (ki olacaktır ona inanıyorum!) İnşallah yoksa da olsun!

Bunun Ankara bazında Toprak Mahsulleri Ofisi ve Tarım Bakanlığı bazında mutlaka dile getirilmesi lazım!

Bunun siyasi bir malzeme olarak kullanılması, bir siyasetçinin ki bunu anlatması bunun üzerinden siyaset yapmasından da üretici zarar görecek susmasından da zarar görecek…

21 gün ödeme planı gözden geçirilmeli! Bir-iki güne düşürülmeli. Yoksa bu millet fındığını satar ama hani bir söz var; “Kurt kışı geçirirmiş ama yediği ayazı unutmazmış.”

İnşallah bu millet bir şeyleri hatırlamak zorunda kalmaz.

Akçakoca Ziraat Odası’nı ve muhtarları tebrik ediyorum!

Kafalarına göre patoz makinalarını fiyatlarını belirleyenlere karşı Akçakoca Kaymakamlığı bir karar aldı. Saati 750 lira. Daha önceden bin lira tespit etmişti piyasa! 750 lira olarak tespit ettiler bunu da tebrik ediyorum.

Gelelim bugünün dipnotuna. Evet, Düzce'nin çakılından, taşından, toprağından, imarından, tımarından ne derseniz deyin…

Bir İSKİ Kanunu'nun içinde hapsolduk kaldık! Bir yere herhangi bir işletme yapılacak İSKİ’ye soruluyor.

Herhangi bir inşaatta İSKİ’ye soruluyor.

Bu arada sanayi bölgesinde İSKİ üç-dört günden beri bir çalışma yapıyor altyapı çalışması…

Artık ne yapıyorsa, sanayide sabahtan akşama kadar elektrikler kesildi!

İnsanlar üretim yapamaz hale geldi… Ya İSKİ! Sen nimet misin, külfet misin arkadaş?

Yani bu insanlara sen burada bir yatırım yapacaksın diye 5 saat elektrik alamıyorsa, enerji alamıyorsa sanayi durmuşsa…

Bizim bu memleketin sahibi yok mu ya!

Yazık günah ya! Yani İSKİ’nin bu memlekette kanun çıktı çıkalı bize faydası yok! Suyumuzu alacak, imarımıza karışacak, onu yapacak, bunu yapacak…

Efendim bakkal dükkânı yönetir gibi bu işler yönetilmez! Ben böyle düşünüyorum.

Devletin yetkilileri başta sayın vali olmak üzere lütfen bu konuda biraz daha hassasiyet içinde olmalarında fayda var…

Kafasına göre İSKİ bu memleketin elektriğinde kesemez!

PROGRAMIN TAMAMINI İZLEMEK İÇİN TIKLAYIN