Öncü TV ekranlarında ve 100.2 Radyo Ortak yayınıyla geniş bir izleyici kitlesine ulaşan, Öncü Medya Haber Genel Yayın Yönetmeni Sadullah Ünsal’ın hazırlayıp sunduğu “Kitabın Ortasından” programının son bölümünün konuğu AK Parti Düzce İl Başkanı Mustafa Keskin oldu.  Düzce’nin gündemine ilişkin bir çok konunun masaya yatırıldığı “Kitabın Ortasından” programının dün akşamki bölümünü, gerek ekranları başından, gerek 100.2 Radyo Öncü üzerinden ve gerekse Öncü sosyal medya hesaplarından binerce Düzceli vatandaş takip etti.

“Akçakoca’ya fayda sağlaması noktasında iktidarın yapacağı birşey olursa biz ona da sahip çıkarız”

Akçakoca CHP İlçe Başkanı Tuğrul Abanoz’un Genel Merkez ziyareti sırasında CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na ilçenin en değerli bölgesinde bulunan ve işletmesi geçtiğimiz yıllarda yapılan protokolle Ankara Büyükşehir Belediyesi’ne geçen MTA tesislerinin yerel yönetimler tarafından işletilmesi talebini değerlendiren Keskin, “Akçakoca’daki MTA Tesisleri ile ilgili, CHP’nin ilçe Başkanı veya CHP İlçe teşkilatı bizi ilgilendirmiyor. Onların yapmak istedikleri şey neyse, bu kendilerini bağlar. İnsanların buradan faydalanması noktasında bizim üzerimize ne düşüyorsa, rahatsızlığı veya memnuniyeti noktasında bizim yapabileceğimiz bir şey varsa biz yaparız. Ya da burası zaten Ankara Büyükşehir Belediyesinin, Akçakoca’ya fayda sağlaması noktasında eğer iktidarın yapacağı bir biz ona da sahip çıkarız. Ama insanların istemediği veya nefret ettiği bir nokta haline gelecekse de, biz kanun çerçevesinde ne yapılması gerekecekse, onu yaparız. Tabii bu konu bir şekilde gündeme geldi. Bizde buna bir bakarız, burada yapılacak ne varsa, bu milletin hayrı için her şeyi yaparız. Biliyorsunuz; Sayın Cumhurbaşkanımız İstanbul Büyükşehir Belediyesine ilk geldiği zaman, Çamlıca olsun, diğer yerler olsun, buralar bazı kesimlerindi ve vatandaş buralara giremiyordu buralara. Böyle bir halin bizim Akçakoca’da da olmasını bizim müsaade etmemiz lazım. Dolayısıyla dedim ya; Kanunlar çerçevesinde milletin hayrı için, ne yapılması gerekiyorsa, yaparız” diye konuştu.

“Hızlı tren projesi teknik bir konu siyasete alet edilmemeli”

Bazı sivil toplum örgütleri tarafından Hızlı Tren Projesi güzergâhının Düzce’den geçmesine yönelik çalışmalar ile ilgili konuşan Keskin, projenin teknik bir konu olduğunu ve siyasete alet edilmemesi gerektiğini ifade ederek, şunları söyledi:

Şu anda hızlı tren ile ilgili sonuçlanmış bir şey yok. Bunu kamuoyunda takip eden arkadaşlar var. Bizim dediğimiz şu; bazı projeler vardır, bu sadece Düzce’den bakılıp da karar verilmez. Bu hızlı tren projesi, Ankara – İstanbul arasında ulusal bir projedir. Bunun siyasete de alet edilmemesi lazım. Eğer siyaseten bastırarak bu olsaydı, biz 50 sefer almıştık bunu. Bu ülkenin bazı gerçekleri var. Şu anada bir inceleme ya da bir altyapı çalışması veya bununla ilgili bir karar verme aşamasındalardı. Yani bu konuda bir çalışmanın olduğunu biliyorum. Ama bu şu demek değil; ‘AK Parti bu işe karşı.’ Öyle bir şey yok, bende hızlı trenin Düzce’den geçmesini istiyorum. Ama bu benim verebileceğim veya benim asılıp kopartacağım bir şey değil. Keşke öyle bir şey olsa. Zaten bu dosyayı veren de benim. Ben o kadar çok bakandan, o kadar çok şey istiyorum ki Düzce için. Bunu da isterim, ama bu öyle bir proje değil. Bu milli bir proje, bu proje ulusal bir proje, ülke genelini ilgilendiriyor. Düzce’den bakıp da kopartacağımız, alacağımız bir proje değil bu. Bu çalışmalar yapılıyor, bu projenin siyasete de kurban edilmemesi lazım. Ben Düzce’deki tüm sivil toplum örgütlerinden şunu istiyorum; lütfen bunu siyasete kurban etmeyelim. Bu teknik bir konu, eğer ki Düzce’den de geçerse, biz çok memnun olacağız.

“Belediyenin hiçbir fuzuli harcaması yok”

Özellikle son dönemde muhalefetin Düzce Belediyesi’nin gereksiz işlere para harcadığına yönelik eleştirilere cevap veren Keskin, şunları kaydetti:

Bakın Düzce Belediyesi eğer, har vurup harman savursa, ya da düzensiz harcamalar yapsa bugün işçisine zamanında parasını ödeyen, belediyeler içinde en yüksek maaşı çalışanlarına ödeyen sendika farklarını ve mesailerini zamanında ödeyen hiçbir işçisine borcu olmayan bir belediye olabilir miydi? Bugün bütün esnafa sorun; belediyeye mal vermeye çalışıyorlar. Neden? Çünkü parasını alabiliyor. İnanın, Faruk Başkan geldi geleli ekonomi ile uğraşıyor. Borç elbette olabilir. Ama ne var; borçlar ödeniyor mu, o teker dönüyor mu? Bugün dünyanın en borçlum ülkesi Amerika, Japonya. Bu tekerin dönmesi lazım. Düzce Belediyesinin de tekeri dönüyor, artık yatırımlar yapılıyor. Asar deresi olsun, stadyum projesi olsun Düzce’deki bütün yatırımlar start almış vaziyette. Dolayısıyla biz bu yatırımlardan geri adım atmayacağız. Düzce’de hiç kimseyi mağdur etmeyen para noktasında bir belediye var. Bizim için de önemli olan bu. Hiçbir fuzuli harcamamız da yok. Millet Bahçesi yaptık, nasıl yapıldığını her kes gördü, orada olan yatırımı da her kes gördü.”

“Bizim Meclis Üyelerimiz imar konularında serbestler, siyasi kararlara da uyuyorlar”

Düzce Belediyesi Meclis Toplantısında, Yeşilay’ın YEDAM Merkezi kurulması için Belediye’den arsa talebine muhalefet partisi ile hareket ederek 3 ret ve bir çekimser yönde oy kullanan AK Parti Belediye Meclis Üyelerine sahip çıkan Keskin, “Bizim biliyorsunuz; Belediye Meclis Grubumuz var, İl Genel Meclis Grubumuz var. Özellikle Belediye Meclis üyeleri ile ilgili yanlış bir algı var kamuoyunda. Biz neden Belediye Meclis Grup toplantıları yapıyoruz; siyasi kararlar alınacaksa, biz o kararları grup kararı defterine yazıp imzalıyoruz. İmar konuları da bütün bu kararların dışında. Diyelim sizin bir eviniz var; ruhsat alacaksınız, yol geçecek, ya da başka bir şey olacak. Bu konular grup toplantısına hiç gelmez. Grup toplantısına gelmeyen kararları da, Belediye Meclis Üyelerimiz inceler ve hür iradeleri ile oylarını kullanırlar. Çünkü milletin seçtiği insanlardır onlar ve özellikle imar konuları böyledir. Bu nedenle burada, işte grubu dinlemedi, grup kararına karşı geldi, gibi şeyler yok burada. Bizim meclis üyelerimiz imar konularında serbestler, diğer siyasi kararlara da uyuyorlar, burada bir sıkıntı yok” şeklinde konuştu.

“Düzce’de binalar sağlam”

12 Kasım 1999 yılında yaşanan deprem felaketinin 22. yıldönümünden tam 5 gün sonra meydana gelen 5.0 şiddetindeki depremi değerlendiren Keskin. “22 yıl önce, 12 Kasım 1999 Düzce depreminde yüzde 84 hasar alan bir iliz biz. Geçen ki depremde de o günleri hatırladık, hep birlikte endişe yaşadık, sokaklara döküldük. O akşam Millet Bahçesinde bazı aileler vardı, evlerine giremeyen. Biz o akşam onları da ziyaret ettik. Tabii deprem bu coğrafyanın bir gerçeği. 22 yıl önce deprem geçirmiş, hatta 2 sefer deprem geçirmiş bir Düzce’de bir avantajımız var, binalarımızın çoğu yenilendi. Gerçekten de deprem öldürmüyor, çürük binalar öldürüyor. 1999 yılından sonra hem devletin yaptığı okullar olsun, müdürlükler olsun, hem de vatandaşın yaptığı binalar çok sağlam. Bu konuda 2 sefer yönetmelik değişti ve bina yapan müteahhitlerin sorumlulukları arttı. Şuanda yapılan Düzce’de Allah korusun aynı derecede bir deprem gerçekleşse yüzde 84 gibi bir yıkım olması mümkün değil. Ben buna böyle inanıyorum. Çünkü binalar yeni teknolojilerle yapıldı. Tabii depremle ilgili belediyenin de AFAD’ın da tedbirleri var. Faruk Özlü ilk göreve gelir gelmez, Konuralp bölgesindeki binalara kısıtlama getirdi Belediye Meclisi tarafından. O tarihte buna da karşı çıktılar, ama biz kimseyi dinlemedik. O tarihlerde Belediyenin almış olduğu kararın ne kadar yerinde olduğunu anladık bu son sarsıntıda. Diğer taraftan, Düzce’de ki tüm binaların reçetesi var AFAD’ın elinde” ifadelerini kullandı.

“Mehmet Keleş, belki tekrar seçilir”

Ünsal’ın Düzce eski Belediye Başkanı Mehmet Keleş’in son dönemde ilçe belediye başkanlarına yönelik ziyaretleri sorması üzerine Keskin, “AK Parti’de herkes görev yapabilir” diyerek, şu açıklamalarda bulundu:

AK Parti’de her kes görev alabilir. Bu gayet açık. Ben 10 sene sonra il başkanı oldum. Ben kendim bile hiç il başkanı olacağımı tahmin etmiyordum. 9 sene önce çok uğraştım, ama Allah nasip etmedi. Mesela 11 yıl sonra AK Parti’den yeniden Milletvekili olan Fahri Çakır ile karşı karşıyayız. Yani AK Parti’de bunlar olur. İsimler değişir, görevler değişir, ama bu hizmet kervanı değişmez. Bu yolda teknik direktör, Sayın Cumhurbaşkanımız. Kime ehliyeti verip, ‘sen buraya geç, sen şuraya geç’ diyorsa, onun önünde bir hizmet etme alanı açılır. Buna böyle bakmak lazım. Yani hepimizin görevleri, emanettir. Dolayısıyla bu işin eskisi ya da yenisi yok! Her an her şekilde görev alınabilir. Mehmet Keleş’te bizim iki dönem Belediye Başkanlığımızı yaptı, tabii ki Düzce’de seviliyor, tabii ki Düzce’de eleştiriliyor. Bütün bu koltuklarda görev yapan arkadaşlarımız hem bütün eleştirilere tabi tutulur, hem de övgüye tabi tutulur. Dolayısıyla Mehmet Başkan da kendisinden Allah razı olsun, bu memleket için mücadelesini vermiştir. Gündeme tekrar gelir, belki tekrar seçilir bunu biz bilemeyiz.”

“Biz hiçbir ilçeye ayrımcılık yapmıyoruz”

CHP’li Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan’ın, ‘Akçakoca ve Yığılca’yı Bolu’ya bağlamak için çalışma başlattık’ açıklaması ve muhalefet partilerinin ‘Akçakoca’ya ayrımcılık yapıyor söylentilerini de yanıtlayan Keskin, son olarak şu ifadelere yer verdi:

Biz hiçbir ilçemize ayrımcılık yapmadık, yapmıyoruz da. Burada, belki Akçakoca’dan, belki Düzce’den sadece siyaset olsun, sadece muhalefet olsun diye bunu böyle göstermek isteyenler var. Ben Akçakoca’nın sanayisinden girdim, yukarısındaki çarşısından çıktım. Ben her yerine gidiyorum. Gelin birlikte gezelim Akçakoca’yı insanların bize bakışını, ilgisini, misafir edişini gelin görün gözlerinizle. Bizim Akçakoca-Düzce gibi bir ayrımımız yok. Bunun üzerinden sadece siyaset güdenler, kafalarının arkasında bir hesabı olanlar, bu işleri yayıyor. Yoksa benim Akçakoca ilçesinde ötekileştirdiğim, ya da elinden tutmadığım kimse yok ki. Akçakoca’da önümüze bir sorun gelmişte, biz hangi soruna el atmamışız? Aksine, yıllardır yapılamayanlar için, biz teşkilatımız ile gece gündüz çalışıyoruz. Biz Akçakoca’da her soruna, her sese kulak veriyoruz. Ama böyle göstermek isteyenlere de tavsiyem; şöyle hep beraber gezelim bakalım Akçakoca’yı. Ben geçen gece Yığılca’nın esnaflarını dolaştım. Açık bulduğum her yere girdim. Çokta memnun kaldılar. Biz bu insanlara değmek zorundayız. O yüzden bizim öteye attığımız, ötekileştirdiğimiz bir Akçakoca yok.”

HABER: Savaş ARI