Öncü Medya Haber Genel Yayın Yönetmeni Sadullah Ünsal’ın sunduğu ‘Kitabın Ortasından’ programının bu haftaki konuğu İYİ Parti Düzce İl Başkanı Yunus Özay Er oldu. Düzceliler’i Öncü ekranlarına kilitleyen programda Ünsal vatandaşlardan gelenlerle birlikte birçok soruyu İl Başkanı Er’e yöneltti.

‘DÜZCE’DE İYİ MUHALEFET YOK’ SORUSU

İzleyicilerden gelen sorulardan biri de AK Parti Eski Yönetim Kurulu Üyesi Ali Alemdar’ın sorusu oldu. Alemdar, “İyi yayınlar sayın başkana bir sorum var bende Düzce’de muhalefet partilerinin muhalefet yapamadığını düşünüyorum. Katılır mı bu görüşüme, sormak isterim” diye sordu. Ünsal bu soruyu Er’e iletti.

ER: “DÜZCE YILLAR SONRA İLK DEFA SESLİ BİR MUHALEFET İLE BİR ARAYA GELDİ

Er bu soruya şu şekilde cevap verdi:

“O kendi takdiridir tabii ki. Ali Abi’yi ben çok sever sayarım. Sohbetini de bizden esirgemez. Vaktim oldukça da kanaatlerini almak için yanına uğramaya çalışırım. Ben kendisinin de takdiriyle bir yorum yapmayayım ama biz doğru bildiğimiz yolda çalışmaya ilerleyeme devam ediyoruz. Onun kararını kamuoyu verecektir. Ben etkisiz muhalefet yapıldığına katılmıyorum. Çünkü Düzce yıllar sonra ilk defa sesli bir muhalefet, gündem yaratan gündem belirleyen ve en azından çözüme katkı sunan bir muhalefet yapısıyla bir araya gelmiştir. Çünkü bunda sadece İYİ Parti yoktur tabii, diğer partilerin katkısı vardır. Ama benim objektif fikrimi soruyorsanız ben teşkilatımı başarılı buluyorum.”

Bu cevap üzerine sözü alan deneyimli gazeteci Ünsal, Ali Alemdar’ın AK Parti’nin eski yönetim kurulu üyesi olduğuna dikkat çekerek, “Partisi için birçok maddi manevi mücadele ve ödünler vermiş birisi. Ama şu anda da partiden bile istifa etmiş sanayide ticaret yapan bir adam. Mücadele veren bir adam” ifadelerini kullandı.

Ünsal, Alemdar’ın konuyu çok güzel bir noktaya getirdiğini ifade ederek bir anekdotu Düzceliler’le paylaştı. “Gerek muhalefet gerek basın. Basın ve toplumun diğer kesimleriyle STK’ler de önemli. Şimdi Ali Abi durumumuz halimiz şu” diyerek Padişah ve çok sevdiği küheylanının hikâyesini izleyicilere aktardı:

“Padişahın bir atı varmış. At çok hiddetli ve şiddetliymiş. Hünkâr da bu ata bayılıyor. Artık öyle bir besleniyor ata öyle bir bakılıyor ki o enerjiden haftada bir seyis öldürür hale gelmiş. Bu durum bir vezir tarafından hünkâra arz edilmiş. ‘Hünkârım senin bu küheylan var ya’ Hangi sultansa bu bitiyormuş adam bu ata. Küheylan dediğin zaman rengi gidiyor, o kadar seviyor.

‘Senin bu küheylan var ya. Seyisleri öldürmeye başladı. Ne yapacağız?’ Hünkâr diyor ki bu ülkenin bütün seyisleri benim küheylanıma feda olsun. Bir daha bu konuyu önüme getirme. Hele ki bana derseniz ki at öldü. Kim derse bunu onun kellesini alırım. Çık dışarı diyor vezire.

Vezir ne yapsın çıkıyor dışarı. Vezir durumu diğer vezirlere anlatıyor. Herkes tabi karamsarlık derken iki gün sonra haber geliyor at ölmüş. Tabii birkaç tane daha seyis gittikten sonra. Yaşlı bir vezire diyorlar ki ‘Sen ununu eledin eleğini astın. Öleceksen sen öl.’ Git bunu hünkâra sen söyle’. Artık baka çare yok yaşlı vezir herkesle helalleşiyor gidiyor hünkâra. Huzura giriyor. Diyor ki ‘Hünkârın senin küheylan var ya…’ Hünkar renkten renge giriyor. Çok seviyor. Vezir ‘yattı kalkmaz oldu’ diyor. Hünkâr, ‘Deme öyle.’ Vezir ‘baktı görmez oldu.’ Hünkâr, ‘Deme öyle. Nasıl olur?’ Vezir ‘ Yemez içmez oldu hünkârım’ Hünkâr diyor ki ‘Sen şuna öldü desene’ Vezir ‘Ben demiyorum diyor’ Sen dedin ben demedim.

Bu kıssadan hissenin ardından Ünsal, “İşin doğrusu şu. Türkiye’de muhalefet ve basın da dahil olmak üzere ‘Yemez içmez oldu’ diyoruz. Ondan sonra ‘Yattı kalkmaz oldu’ diyoruz. Tabiri caizse ‘Baktı görmez oldu’ diyoruz. Basın bunu yapıyor. Bu kadarını yapıyor. Yunus Bey de uzun vade ve kısa vadede siyaseti düşündüğü için de o da usulüne uygun gidiyor. O da at öldü demiyor da baktı görmez oldu diyor.” yorumunda bulundu.

HABER: Mehmet GÜNESEN