3 yıl önce yerel seçimler yapıldı. Bu seçimlerde biz belediye başkanlarını ve İl Genel Meclisi üyelerini seçtik. 3 yılın bir değerlendirmesi yapılıyor. Öncü medya olarak televizyonumuzda, radyomuzda, Manşet Gazetesi’nde ve oncurtv.com’da vatandaşın görüş ve düşüncelerini paylaşıyoruz.

2 tane konudan bahsetmek istiyorum. Birincisi Gümüşova. Gümüşova’da belediye başkanlığını kazanan Milliyetçi Hareket Partisi’nin adayı Muharrem Tozan. MHP, Gümüşova’dan İl Genel Meclisi’nde de bir üye kazandı. 3 senenin sonunda MHP’den seçilen İGM üyesi MHP’den istifa etti, İYİ Parti’ye geçti.

Bu işaret noktasında öncü bir adım bir adım görülüp Muharrem Tozan’ın da MHP’den istifa ederek İYİ Parti’ye geçeceği yönünde bir değerlendirmeler etabı tutuluyor. Ne kadar gerçekleşir? O İGM Üyesi arkadaş orası senin burası benim siyasi manevralarla geziyor. MHP’den seçilip İYİ Parti’den hizmetine devam ediyor. O onun takdiri, biz bilemeyiz. Ama burada enteresan olan Muharrem Tozan’ın da İYİ Parti’ye geçeceği yönündeki öngörü ve dedikoduların ortaya ayyuka çıkması. Veyahut onun daha önce gidip de öyle bir zemin hazırlayıp, etki tepki kuralına göre partisinden ayrılması.

İkincisi biliyorsunuz bundan 3 yıl önce MHP’den yine Kaynaşlı’da Birol Şahin belediye başkanı seçildi. Vatandaş irade buyurdu. Ben o zaman Sayın Şahin’e, ‘Bu elbiseyle bu kumaş nasıl uyum sağlayacak?’ diye. ‘Uyum sağlarız’ dedi ama ilk yılında voleybolcu kızlarla ilgili yapmış olduğu paylaşımdan sonra MHP’den yolları ayrıldı. Sebebini, gerekçesini, haklılığını, haksızlığını biz bilemiyoruz. Buradan baktığımızda şu anda bağımsız olarak devam edip zaman zaman AK Parti’den de MHP’den de istediği desteği alabildiğini görüyoruz.

Akçakoca’ya gidelim. Akçakoca’da yine 3 dönem MHP’den aday olan Okan Yanmaz belediye başkanlığına seçildi. 3. yılına geldiğinde işçilerin parasını ödeyemez halde. Cumayeri’ne gittiğiniz zaman Cumayeri güzel işler yapıyor. Hilaltepe, köpek barınağı filan ama bir su meselesine çözüm üretememiş halde. 

Düzce Merkez’e geldiğiniz zaman Faruk Bey, bütün mahalle muhtarlarıyla mahalle sözleşmeleri yaptı. Bu sözleşmelerde taahhütleri vardı. Pandemi girdi vb. derken kaldı 2 sene. Seçim döneminde fazla bir şey olmayacağından önümüzde var 1 sene. Ne kadar kabul görür, ne kadar kabul görmez, ne kadar hayata geçer onu göreceğiz.

Gölyaka’da Yakup Demircan oradaki Eftenia Otel’i almak için Düzce Belediyesi’yle beraber adım attılar. Banka ile anlaştılar fakat onu da özel bir şirkete verdiler. Şimdi tartışma şu. ‘Yolun yukarısındaki binanın yıkılmayan yüzde 50’si belediyenin mi oldun, sudan şunu mu alalım?’ Tamamı olması gerekirken neden yarısı oldu diye insanlar merak ediyor. Bir de en çok merak ettikleri şey belediyenin şirketleri bunu alacaktı da pazarlığını bankayla yaptı, aynı fiyat üzerinden başka bir firma burayı neden aldı? Ne yapılacak o da konuşulan meseleler arasında.

Aday adaylığı sürecinde Sayın Cumhurbaşkanının kapısını aşındıranlar, ona aşk ilan edenler, onun için hizmet etmeye çırpınanlara baktığınız zaman, 2023 seçimleri varken, o dertle dertlenmeyen belediye başkanları olduğunu görüyoruz. 2023 yoksa 2024 zaten yok. Üreten ve kazanan belediye derdinde olan da yok. Dağlar yapın, taşlar örün ne yaparsanız yapın. Ama vatandaşa dokunup, gönül insanı olamadığınız zaman, mütevazı olup dertlenmediğiniz zaman toplumda kabul görmüyorsunuz.

Bir belediyeden örnek vereyim. Çalışan bin 400 kişi var. Bir belediye çalışanı yanında üstlerinin de olduğu bir ortamda dedi ki ‘Belediyede seçim olsa 200 kişi mevcut başkana oy vermez. Yani yüzde 10’ Kendi belediye çalışanını mutlu etmeyen, eve lazım olan camiye harammış misali, insanları mutlu etmeyen… Belediyedeki çalışan mutlu değilse o toplumun her kesimine yansır. Ama öyle, ama böyle. Netice itibariyle 2023’e giderken Düzce’deki belediyeler içler acısı halde.

Gönüllere dokunmak dedik ya yani devletin kadife eldiven içinde çelik yumruk olan halini bir kenara bırakıp, kadife eldiveni çıkarıp da herkesi çelik bilekle tutarsanız herkesin elini kolunun gönlünü kırarsınız. Peki, bu gönüllere nasıl dokunulacak? Bunu zaten seçilenler bilir. Bilmeyenler de Tayyip Erdoğan’ın gönüllere nasıl dokunduğunu, nasıl dertlendiğini öğrensinler. Eğer bunu da göremiyorlarsa Düzce Valisi Sayın Cevdet Atay’a baksınlar. Sayın Vali’nin insanlara muhabbet adına gösterdiği o samimiyet birçok belediye başkanına, siyasetçiye ve bürokrata örnek olsun.

PROGRAMIN TAMAMINI İZLEMEK İÇİN TIKLAYINIZ