Geçtiğimiz günler de Beyköy’den Ali Rıza Bektaş isimli bir vatandaşın haberini yaptık.  Ali Rıza Bektaş mikrofonlarımıza bir açıklamada bulundu. Dedi ki “Biz Beyköy’de inşaat yapacaktık, projede otopark yoktu. Projede otopark olmadığı zaman belediyeye bir bedel ödeniyor, bunu ben rüşvet olarak kabul ettim. Benim projeme, iskânıma Beyköy Belediye Başkanı Osman Kılıç engel oldu.” Biz de bunu yayınladık.

Yayınladıktan sonra Osman Kılıç bize bir açıklama gönderdi ve kurduğumuz telefon diplomasisinde dedi ki “Hadise şundan ibaret; bu Ali Rıza Bektaş denen vatandaşımız müracaatını yapıyor, inşaatın otopark olması gereken yerinde otopark göstermiyor. Otopark göstermeyince de deniyor ki ya otopark yapacaksınız, yapmazsanız da bunun için belediyeye ödenen bir bedel var onu ödeyeceksiniz.” Bunu da ben rüşvet olarak kabul ediyorum dedi ondan sonrasını anlatmamıştı… Beyköy Belediyesi’nden yapılan açıklamada ‘Mevzuata uygun şekilde imar planı güncellenip sığınak ve otopark yönetmeliğine uygun hale getirildikten sonra, 29.03.2021 tarihinde onaylanmıştır’ denildi.

Bizim haber başlığımız şuydu: “Kılıç adama göre işlem, sakala göre tıraş yapıyor.” Kılıç, ben bunu kabul etmiyorum diyor, Ali Rıza Bektaş’ın kişilik haklarına saldırı yaptığını, iftira ettiğini beyan ediyor. Ama oradaki kişi ‘Benden rüşvet istedi’ demiyor. ‘Benden otopark ve sığınak istedi yapmayacaksan da Belediyeye bedelini öde’ dedi. Ben bunu rüşvet talebi olarak kabul ettim diyor.

Şimdi burada şunu anlatmaya çalışıyoruz. Osman Kılıç, kanun, kural, yasa neyse ona göre yapar ama bir de tasarruf hakkı var. Hani derler ya belediyeler bir adam asmaz bir de para basmaz. Diğer her noktada Belediyecilik Kanunu, belediyelere yetki vermek dışında bir de belediye başkanına tasarruf yetkisi vermiş. Burada Osman Kılıç’ın paylaştığı şeyle Türkiye’deki herhangi bir belediye de uygulanan sistem aynı ama burada tasarruf var. En az kanun kadar, belediye başkanının tasarrufu var. Buradaki tasarrufu da kanundan yana kullanmış, öyle görünüyor. Tabi vatandan konuşur, kanunu var yargısı var çözülür.

Ben buradan sesleniyorum. Sayın Osman Kılıç; gerek Musa Küçük olayında, gerek Ali Rıza Bektaş olayında, gerek diğer konular da haklı olduğunuz yerler vardır, haksız olduğunuz yerler vardır. Ama bu ekranlar herkese açık. Ben sizi ‘Kitabın Ortasından’ programına davet ediyorum. Gelin, vatandaşların iddiaların, taleplerini kamuoyuyla paylaşın. Bizim her dediğimiz ve ya vatandaşın her dediği doğru olmayabilir, sizin de her dediğiniz doğru olmayabilir. Sümme haşa, kimse Allah’tan vahiy alarak bir uygulama yapmıyor. Adaleti mahkeme sağlar, mülki idare üzerine düşeni yapar ama burada ki en büyük hakem halktır. Öncü ekranları size açık, iddiası olana da ispatı olana da açık!

Bizim burada vatandaşın derdini dillendirmek adına, basın adına bir görevimiz sorumluluğumuz var. Bizim söylediğimiz ya da bildiğimiz de doğru olmayabilir, farklı amaçlar uğruna iddia sahipleri tarafından yanlış bilgilendirilmiş de olabiliriz. Ama bizim beklediğimiz, bunların doğrusu neyse, belgesinin bilgisinin dâhil olduğu bir açıklama.

Sayın Osman Kılıç, belediye başkanlığında 3. döneminizdesiniz. Burada yaptığınız çalışmalarda, verdiğiniz kararlarda mutlaka kendinizi kamuoyuna açıklayacağınız, vicdanınızı rahatlatacağınız şeyler vardır. İnsanların hesapları bitmiyor, siyasi hesap olabilir, maddi manevi hesap olabilir, kişisel bir hesap olabilir. Bunun en doğrusu nedir? Ekrana çıkıp, “Bir dakika bunun böyle bir iddiası var; bu vatandaşın dediği şuraya kadar doğru şuradan sonra eğri, biz bunu bu kanuna, bu yasaya, bu mevzuata göre yaptık, hakikati bu” diyebilmektir. Bu çok zor bir şey değil. Güzel açıklama yapıldıktan sonra herkes de bunu anlayacaktır.

Öbür türlü, o onu der, bu bunu der, sonu gelmez. Hem belediye başkanının her dediği doğru değildir, hem de vatandaşın her dediği doğru değildir. Ben buradan tekrar söylüyorum; Beyköy Belediye Başkanı Osman Kılıç’ı “Kitabın Ortasından” programına davet ediyorum. Gelsin açıklama yapsın, izah etsin, haklılık noktasında, yapmış olduğu mevzuatın hâkimiyeti noktasında bizleri ve kamuoyunu aydınlatsın.

Bir şey daha duyduk. Anketler yapılmış Düzce’de ilçelerde. Birçok Belediye de işler pek iç açıcı değil. Birçok yerde vatandaşın beğeni oranında eksilme var. Bunu hangi amaçla kim neden gidip yaptı bilemeyiz ama bildiğimiz bir şey var, eskiden insanlar başka bir şekilde yönetiliyordu, şimdi insanlar kendilerini yönetiyor. Gerek sosyal medya, gerek dijital medya, gerek topluma açık olan hızlı bilgi iletişiminin olduğu çağda, atılan adımlar, yapılan işler ve hakikatler noktasında hızlı bir bilgilendirme var. Anketlerden çıkan sonuçları, emin olup teyit ettiğimiz an sizlerle paylaşacağız.