Geçtiğimiz aylarda Düzcespor’un kurumsallaşması adına Düzce Belediyesi, Düzce TSO, Düzcespor Yönetim Kurulu ortaklığında Düzcespor A.Ş. kurulması için çalışmalar başlatılmış ve imzalar atılmıştı. Düzce Belediye Başkanı Dr. Faruk Özlü bugün kameralar karşısına geçerek Düzcespor için hazırladıkları modelin tüm Türkiye’de benzer büyüklükteki iller içi örnek bir model olduğunu söyledi.

Özlü, “Düzcespor A.Ş. şirketinin kurulması aşamasında şunu gördük ki sadece bu konu Düzcespor’un değil Düzce ölçeğindeki illerdeki sorun. Örnek olabilecek bir yapılandırma ortaya çıkardık. Bunun adı da Düzce büyüklüğündeki ilerde Spor. A.Ş. kurulması” dedi.  

SADECE DÜZCE’DE DEĞİL, SORUN ÜLKE GENELİNDE

Üz

“ŞİRKETİN ÜÇ ANA YAPISI VAR”

Bu çalışmanın yapısı spor kulüplerinin kurumsallaşması. Bir ilde kamu ve özel sektörün ortak bir çözüm bulması esas alınan bir model. Burada o ilin adını taşıyan bir şirket örneğin Düzcespor A.Ş. kurulması. Bu şirketin üç ana yapısı var. Birincisi ortaklık yapısı, ikincisi yönetim kurulu kimlerden oluşacağı ve üçüncüsü de şirketin bütçesi yani sporun finansmanı.

Futbol kulüplerinin finansmanın bir kurum da olsa bir şahısta olsa gerçekten büyük bir yük olduğunu belirten Özlü hazırladıkları modeli şu ifadelerle anlattı:

“Dolayısıyla bu yükün paylaşılması gerekiyor. Bu yükün o ilde bulunan kurumlar ve vergi mükellefleri tarafından paylaşılması gerekir diye düşündük. Bizim önerdiğimiz model Türkiye genelindeki Düzce ölçeğindeki bütün ilerde uygulanabilecek bir model. Esası şu, o ilde o ilin adını taşıyan bir şirket oluşturulması. Ortaklık yapısının yüzde 30’u kamu, yüzde 70’i de özel sektör tarafından sahpiplenilmesi. Kamu da belediye, il özel idaresi yani valilik var ve de üniversite var. Bu üçü yüzde 10’luk paylarla bu şirkete ortak olmalılar. Toplamda yüzde 30. Yine Ticaret ve Sanayi Odası koordinasyonunda o ilde o yıl ilk yüze giren vergi mükelleflerinin bu şirkete ortak olmaları üzerine dayanıyor. Çünkü futbol para isteyen, bütçesiz yürütülemeyecek bir spor.

Bu şirketin yönetim kurulu 9 kişiden oluşmalı. Bunun üçü belediye, il özel idaresi ve üniversiteden oluşmalı. Düzce ölçeğindeki Çanakkale, Aksaray, Niğde, Edirne gibi şehirlerde de aynı şeyler geçerli. 6 üye de bu şirkete finansman desteği verecek olan, o ilde en çok vergi ödeyen ilk yüz kişinin TSO koordinasyonunda aralarından seçilecek 6 kişiden oluşmalı. Yani kamu özel çözüm ortaklığı modeli.

“ŞİRKETİN BİR CEO’SU OLMALI”

Bu şirketin bütçesi 4 ana kalemden oluşmalı. Bunlardan birincisi kurumsal destek. Yani o ildeki belediye, özel idare ve üniversite şirketin o yılki bütçesinin yüzde 25’ini sağlamalı. Yüzde 25’ini TFF, iddia ve Spor Toto gelirleri sağlamalı. Üçüncü yüzde 25’ini de o ilde ne çok vergi ödeyen yüz vergi mükellefinin aralarından eşit olarak toplayacakları miktar sağlamalı. Son yüzde 25 ise bakınız bu bir şirket. Bu şirketin ticaretten ve futboldan anlayan bir CEO’su olmalı. Bu CEO sponsorluk, bağış, yardım ve ticari faaliyetlerle kalan yüzde 25’lik kısmı tamamlasın.

“BU MODELLE SORUN KALMAZ”

Çok net, bütün Türkiye’ye örnek olabileceğini düşündüğümüz kurumsal bir yapı. Böyle bir model kurduğunuzda ne Düzcespor’un sorunu kalır ne de Düzce ölçeğindeki diğer illerdeki spor kulüplerini bir problem kalır.

KAMU ÖZEL SEKTÖR EL ELE

Düzce ölçeğindeki bir ilde bir spor kulübünün bütçesi 6-8 milyon TL arasında yapılabilir. Zaten Düzcespor üzerinden böyle bir model üzerine çalıştık. Örneğin Düzcespor’un 7 milyon olsun. Bunun yüzde 25’i 1 milyon 750 bin TL yapar. Bunu üçe 583’er bin lira düşer. Bir belediye, il özel idare ve üniversite her yıl bu katkıyı sağlayabilir. İkincisi özel sektör. Bunu yüze böldüğünüzde 17 bin 500 lira yapar. Hiçbir şey değil. Bugün Düzce’de 100 tane işadamı, büyük esnaf her biri Düzcespor için 17 bin 500 lira verebilecek güçtedir. Bakın kimseyi yormaz. Ama birinden isterseniz 1 milyon lira ama onu yorar. İkinciye vermez.

“PARASI OLMAYAN BU İŞE GİRMESİN”

Futbol paralı bir iş. Parası olmayan bu işe girmesin. Biz bunu bölmeye yönelik bir model ortaya koyuyoruz. İlin valisi, belediye başkanı, üniversitesi, iş adamları devlet arkasında TFF. Son yüzde 25 CEO’nun performansına bağlı. Bir yılda o şirkete 1 milyon 750 bin TL kazandırmayan birisi genel müdürlük yapmasın, bıraksın başka biri gelsin.

HABER: Mehmet GÜNESEN