Düzce Merkez’e bağlı Çiftepınarlar Mahallesi’nde bulunan Artemis Sitesi’nde bulunan bir binaya kargo teslimi için giden 36 yaşındaki Ümit Ceylan, asansörün bozuk olduğunu fark etmeyerek asansör boşluğuna düştü. Demokrat Parti Düzce İl Başkanı Mithat Ceylan’ın oğlu Ümit Ceylan, feci şekilde can verdi.

Düzce Belediye Başkanı Dr. Faruk Özlü’nün de oturduğu ve yönetimi belediye iştiraki Bahçeşehir A.Ş. tarafından yapılan sitede tedbirsizliğin gencecik bir insanı hayattan koparması şirket yönetimi ile vatandaşların can güvenliği için belli periyotlarda asansörleri denetlemesi gereken belediyenin ilgili birimini tartışmaya açtı.

Öncü Medya Haber Genel Yayın Yönetmeni Sadullah Ünsal, Öncü RTV ortak yayını Yorumluyorum programında yönetim faciasının bir cana mal olmasını masaya yatırdı. Ceylan’a Allah’tan rahmet ve ailesi ile sevenlerine de sabırlar dileyen Ünsal, “Devlet gerekli soruşturmayı yapar ama bugün liyakat, ehliyet ve hâkimiyet noktasında zafiyete düşen; belediyenin ve kamunun şirketlerinde yönetiminde ne kadar liyakatsiz adam varsa yeniden gözden geçirilmeli. Sayın Özlü, yukarıdan aşağıya doğru ilgililerden hesabını mutlaka soracaktır.” dedi.

“Gereken tedbirler alınsaydı bugün kardeşimiz belki yaşıyor olacaktı.” diyen Ünsal, “Tedbiri alıp takdiri Allaha bırakmak lazım. Buraları kontrol edip, karar alıp bu işten maaş alanlar bu akşam siz rahat uyuyabilecek misiniz? Gönlünüz rahat edecek mi?” dedi.

Ünsal, Bahçeşehir A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Nurullah Yıldız’ın son dönemde belediye başkan yardımcılığına oynamasına da değinerek, “Belediye başkanının ikamet ettiği sitenin asansöründeki eksiklerin veya halkına hizmet verme noktasındaki eksikleri yapamayan adamdan belediye başkan yardımcısı mı olur?” diye sordu.

İŞTE O PROGRAM

Dün sabah saatlerinde vahim bir olay yaşadık. Ölüm hak ama 36 yaşındaki bir kardeşimiz Artemis Sitesi’nde Konuralp’te asansör boşluğuna düşerek hayatını kaybetti. Kaza tabii olabilir, hayatın gerçeği. Öncelikle Demokrat Parti İl Başkanı Mithat Ceylan’ın oğlu 36 yaşındaki Ümit kardeşimiz hayatını kaybetti. Allah rahmet eylesin. Kederli ailesine de başsağlığı diliyoruz. Sayın başkana da kolay değil. Evlat acısı yaşayan ıstıraplı olduğunu söylerler. Allah sabırlar versin.

‘Siteyi Bahçeşehir A.Ş. yönetiyor’

Bahsetmek istediğimi konu şu. Bu Artemis Sitesi çok güvenlikli bir site. Asansör boşluğuna bir kişi düşüyor ve ölüyor. Bu siteyi de Düzce Belediyesi’nin bir yan şirketi yönetiyor. Aidatlarını topluyor. Profesyonel yöneticilik yapıyor. İşin enteresanı Düzce Belediye Başkanı Dr. Faruk Özlü de oturuyor.

‘Bu asansörün güvenliği sizi daha çok ilgilendirmeli’

Asansörler periyodik olarak bakıma tabii tutulur. Bunun da standartlara uygun olmasını belediyelerin ilgili birimleri takip eder. İnsanlar kalubeladayken kaderi yazılmış. Bu kader yaşanacak ama tedbiri alacaksın. Takdiri de Allah’a bırakacaksın. Artemis Sitesi’ni yöneten, Düzce Belediyesi’nin şirketini yöneticileri, bu asansörün güvenliği sizi herhangi bir şirket yöneticisinden daha çok ilgilendirmeli. Burada belediye başkanınız oturuyor.

‘İrade verip maaş başlanmış, sizin işiniz ne?’

İkinci olarak da yarı kamu yarı özel olan bir şirket ‘Burayı en iyi biz yönetiriz’ demiş. Ve Nurullah Bey başta olmak üzere yönetim kuruluna yetki verilmiş. Denmiş ki burayı güzel yönetin. Asansörün güvenliğinden elektriğine kadar ne gerekiyorsa yapın denmiş. Size irade verilmiş. Bunun haricinde de maaş da bağlanmış. Arkadaş, sizin işiniz ne? Sonra basınla temasa geçip ‘Asansör arızası değil’ diyorsunuz. E bu adam caminin şadırvanında abdest alırken ölmedi. Arabayla şarampole de yuvarlanmadı. Asansöre bindi. Elindeki kargoyu teslim etmek, işini layıkıyla yapmak için… Bu asansörde bir güvenlik açığı olmasa adam neden düşsün? Ve saatlerce orada kalıyor.

‘Liyakatsiz adamlar gözden geçirilmeli’

‘Efendim asansör çalışıyormuş’. E niye düştü bu adam? Nereden düştü? Savcılık soruşturuyor. Devlet gerekli soruşturmayı yapar ama bugün liyakat, ehliyet ve hâkimiyet noktasında zafiyete düşen; belediyenin ve kamunun şirketlerinde yönetiminde ne kadar liyakatsiz adam varsa yeniden gözden geçirilmeli. Ben burada bekliyorum Sayın Özlü’den.

‘Sayın Özlü hesabını soracaktır’

‘Bizim yönettiğimiz şirkette böyle bir güvenlik boşluğu nasıl olur arkadaş?’ deyip de yukarıdan aşağıya doğru ilgililerden hesabını Sayın Özlü mutlaka soracaktır. Ama burada sorulması gereken bir şey daha var. Bu insan kendisine verilen maaşı hak etmek adına asansöre binerek kargosunu teslim etmeye gitmiş. Bu üzerindeki sorumluluk ve kazandığı paranın gereğini yerine getirmiş. Peki, bu yönetimlerde bulunan ve bunlarla ilgilenmesi gerekenler? O sitede oturan insanlar da bu asansör arızasından bahsetti. Bir bu asansörün arızasını takip etmeyen yönetim, iki bunu onaylayan kimse ve bu anlamda Düzce’deki asansörlü binalardaki inceleme ve onaylamaları yapan kimse bunun mutlak ve mutlak hesabı sorulmalı. Burada tabiri caizse ’10 dönüm bostan, yan gel yat Osman’ hesabıyla insanlar maaşlarını alıp işin maddi ve içtimaı hallerinden hallenip toplumda bir yer buluyorlar. Ama yazık günah değil mi?

Bu şirketin yöneticileri. Sizin başkanınız orada oturuyor ya! O sitede bugün bir kaza oluyor. Yavuz hırsız ev sahibini bastırır hesabı ‘Asansör bozuk değil’.  Ne demek bozuk değil? Orada bir güvenlik açığı olmadan böyle bir hadise nasıl cereyan edecek?

‘Şirket yönetemeyen adamdan belediye başkan yardımcısı mı olur?’

Bu şirketin yönetim kurulu başkanı belediye başkan yardımcısı olma hayalinde! Önce sen şirketi adam gibi yönet. Yaptığın işten alnının akıyla çık. Yani bugün ‘Belediye başkanlığında boşluk var. Biz belediye başkan yardımcısı olalım’. Belediye başkanının ikamet ettiği sitenin asansöründeki eksiklerin veya halkına hizmet verme noktasındaki eksikleri yapamayan adamdan belediye başkan yardımcısı mı olur? Başarılı olamayan kapıya bekçi bile olmaz! Başarılı olanlar tabii bir yerlere gelir.

‘İçiniz rahat mı?’

Netice itibariyle burada yaşanan olay inşallah başka yerlerde olmaz. Kimseye evlat, baba, eş acısı yaşatmak. Bunlar kader ama bir yazılan küllü idare var bir de cüzi irade var. Bunları insanlar etkileyebiliyor. Asansörün ve güvenlik noktasında alınması gereken tedbirler alınsaydı bugün kardeşimiz belki yaşıyor olacaktı. Tedbiri alıp takdiri Allaha bırakmak lazım. Ama tedbirsiz takdir yok. Buraları kontrol edip, karar alıp bu işten maaş alanlar bu akşam siz rahat uyuyabilecek misiniz? Gönlünüz rahat edecek mi? Ayın hangi gününde maaş alıyorsanız o maaşı vicdan ve imanınızla rahat bir şekilde harcayabilecek misiniz? Bunu unutmayın. Özellikle de Sayın Dr. Faruk Özlü’den istirhamımız, bize yorumlardan gelenler var, şirket yönetimindeki bu ve buna benzer duyarsız işler olduğu noktasında. Özlü ne yapacak? Ama ehliyet ve liyakatten yoksun insanlar bu tür idarelerde bulunursa hadiselerle karşılaşmak mümkün.

Allah sabırlar versin. Sayın Demokrat Parti İl Başkanı Mithat Ceylan Bey, ailesi, eşi ve sevenlerine sabırlar diliyoruz. Bu şirketler görev yapan, teknik işleriyle ilgilenen insanları da insaf ve vicdana davet edip bundan sonraki hadiselerde tedbirlerini almalarını bekleyip temenni ediyoruz.