17 Ağustos 1999 Marmara Depremi'nde 7,8 ile sallanan ve ciddi kayıplar verilen Düzce, henüz üç ay olmadan 12 Kasım 1999'da 7,2'lik bir depremle adeta tamamen yıkıldı. Üç ayda iki büyük deprem yaşanan Düzce'de her iki afette toplam 980 kişi hayatını kaybetti, konutların yüzde 82'si, iş yerlerinin yüzde 87'si hasar gördü.

Geçen yıllarda Düzce yeniden inşa edildi ancak büyük felaketin zihinlerde açtığı yaralar iyileşmedi. Düzceliler’in kalplerinde hala tazeliğini koruyan o büyük acının üzerinden 21 yıl geçti.

12 Kasım Düzce Depremi’nin 21. yıldönümü nedeniyle Düzce protokolü anma mesajları yayınladı.

Düzce Valisi Cevdet Atay mesajında Düzce’nin Türkiye deprem tehlike haritasında yüksek tehlikeli deprem bölgesi içinde yer aldığına dikkat çekerek “İlimizde bir daha deprem yaşamamak, ya da olası deprem durumunda, can ve mal kaybına uğramamak en büyük temennimizdir. Bugüne kadar yaşamış olduğumuz depremler, ülkemizin bir deprem gerçeği ile karşı karşıya olduğunu ortaya koymaktadır.” ifadelerini kulandı. Düzce Belediye Başkanı Dr. Faruk Özlü de mesajında “Yaşanan afetlerden ders çıkartarak acı tecrübeleri unutmadan depreme hazırlıklı bir toplum haline gelmeliyiz” cümlelerine yer verdi. Düzce Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nigar Demircan Çakar da “Deprem öldürmez, bina öldürür” mesajı verdi.

Düzce Valisi Cevdet Atay’ın mesajı

“17 Ağustos 1999 tarihinde meydana gelen ve başta Gölyaka İlçemiz olmak üzere tüm İlimizi etkileyen 7,4 şiddetindeki Doğu Marmara depremi ve 12 Kasım 1999 tarihinde meydana gelen 7,2 şiddetindeki Düzce depreminde toplam 980 vatandaşımız hayatını kaybetmiştir.

Bilinmesi gerekir ki, depremler sadece can kayıpları ortaya çıkarmaz. Meydana geldikleri bölgenin altyapısını ve ekonomik düzenini bozmakla kalmayıp, oldukça ciddi sorunlar da yaratır. Bulaşıcı ve salgın hastalıklar, yaralanma, psikolojik sorunlar, sakat kalma, pazar kaybı, üretim, gelir kaybı ve çevre sorunları gibi önemli sonuçlar doğurmaktadır.

Kurumlarımızın ve sivil toplumun gayretleriyle insanlarımızın bilinçlendirilmesi ve ilimizdeki tüm bina stokunun depreme dayanıklı hale getirilmesi, hepimize düşen hayati bir görevdir. Hiçbir zaman unutmayacağımız bu felaketin sebep olduğu kayıpların bir daha yaşanmaması için gerekli tüm tedbirleri almaya devam edeceğiz.

 12 Kasım Depreminin  yıldönümünde,  depremde hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet diliyor, yakınlarına bir kez daha başsağlığı diliyorum.”

Düzce Belediye Başkanı Dr. Faruk Özlü’nün mesajı

“İlimiz Düzce, 17 Ağustos ve 12 Kasım 1999 tarihinde meydana gelen iki büyük depremi yaşamıştır. 12 Kasım 1999 yılında Düzce merkezli olarak meydana gelen ve 7.2 şiddetindeki felaket sonrası birçok vatandaşımız hayatını kaybetmiş ve yaralanmıştır. Ülkemizin jeolojik yapısı ve şehrimizin deprem bölgesinde bulunması sebebiyle gelecekte de depremi yaşama olasılığımız oldukça yüksek. Bu noktada da deprem tehlikesine karşı bilinçli olma ve buna karşı tedbirlerimizi alma zorunda olduğumuzu bir kez daha hatırlamakta fayda var.

Bize düşen afet risklerine karşı her türlü önlemlerin alınması konusunda yaptırım gücümüzü kullanarak, kurallardan taviz vermeden binalarımızı da buna göre yapılandırmaktır. Kentsel dönüşüm uygulaması da bunun için çok büyük önem arz etmektedir. Yaşanan afetlerden ders çıkartarak acı tecrübeleri unutmadan depreme hazırlıklı bir toplum haline gelmeliyiz.

12 Kasım 1999 Düzce Depreminin 21. Yıl dönümünde,  bir kez daha derin bir hüznü ve acıyı yüreklerimizde yaşıyoruz. Depremde hayatını kaybeden kardeşlerimizi, rahmetle anıyorum. Ailelerinin acılarını yürekten paylaşıyor, tekrar baş sağlığı diliyorum. Bu vesile ile de geçtiğimiz haftalarda İzmir depreminde hayatını kaybeden kardeşlerimize de Allah’tan rahmet, İzmirlilere geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. Rabbim bir daha ülkemize ve milletimize böyle acılar yaşatmasın”

Düzce Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nigar Demircan Çakar’ın mesajı

 “Çocukluğumuzun ve gençliğimizin anılarıyla dolu bu güzide şehrimiz, 12 Kasım 1999’da yaşanan deprem ile ne yazık ki tarihinin en acı felaketlerden birisini yaşadı. Bu doğal afette çok sayıda vatandaşımız hayatını kaybetti ya da yaralandı. Yakınlarını, aile bireylerini ya da kendi organlarını beton yığınları altında bırakan vatandaşlarımızın yaralarının tazeliğini biliyoruz.

Ancak; ülkemizin büyük bir bölümünün üçüncü jeolojik zamanda oluşmasının bir sonucu olarak, bu tür tektonik olayların yaşanması bilimsel bir gerçekliktir. Bu gerçeklikten yola çıkarak biz de “Deprem öldürmez, bina öldürür.” anlayışıyla üniversite olarak depremin etkilerini en aza indirmek için çalışmalarımızı sürdürmekteyiz. Bu kapsamda üniversitemizde “Deprem Uygulama ve Araştırma Merkezi” kurulmuş ve her yıl gerçekleştirilen “Düzce Deprem Çalıştayları” ile şehrimizde deprem bilincinin oluşmasına ve deprem bilgisinin güncel tutulmasına önemli katkılar sağlanmaktadır.

Düzce Üniversitesi olarak; depreme karşı en önemli tedbirin depreme dayanıklı binalar inşa etmek ve deprem bilinciyle yaşam kültürünü her nesle aktarmak olduğunu vurguluyor, ülkemizde ve geçtiğimiz günlerde İzmir’de yaşanan depremlerde hayatını kaybeden tüm vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, geride kalan ailelerine sabır ve başsağlığı diliyoruz.”

Düzce Kent Konseyi Başkanı Av. Ali Dilber

Hepimizi derin acılara boğan ve çok sayıda vatandaşımızı toprağa verdiğimiz 12 Kasım 1999 Düzce depreminin üzerinden 21 yıl geçti. Acımız hala taze. Yaşadığımız acıyla birlikte bu felaketten önemli dersler çıkardık. Deprem değil, kalitesiz binaların can aldığına ne yazık ki tanık olduk. Ülkemizin deprem kuşağı üzerinde olması, depremle yaşamayı öğrenmemizi ve olası depremlere her an hazırlıklı olmamızı, yeni nesillerin de depreme bilgi ışığında hazır olması gerekmektedir. Halkımızın da bu konuda duyarlı olması gerekmektedir. Bu duygu ve düşüncelerle, 17 Ağustos 1999 Marmara depreminde ve 12 Kasım 1999 Düzce depreminde kaybettiğimiz vatandaşlarımıza Allah’ü teladan rahmet, yakınlarına sabır ve başsağlığı diliyorum.