Bugün çok ciddi ama Bölgemizde 400 bin kişiyi ama genel anlamda baktığımız zaman 8 milyonu insanı ilgilendiren fındık konusuna temas edeceğiz. Fındıkta çok büyük oyun var. Bir serbest piyasada var, iki Devletin bürokrasileri arasında var. Serbest piyasada ne var? Serbest piyasada bugün fındık işi tekelleşmeye girdi. Ferrero denilen bir firma o kadar ciddi bir alım stratejisi  uyguluyor ki örneğin bunu tabir olan tüccardan veya belirli yerlerden kilosunu 25 TL den alıyor, diğer fabrikalardan 23.75  yani fabrika alım oranında iç fındığı 23 lira 75 kuruş, 25 kuruş arasında alıyor. Kabuklu fındığı tüccardan veya bunu toplayan aracıdan 25 TL ye ama fabrikacıdan 23 lira gibi çok acayip bir oyun var. Bazen fındık almıyorum diyor duruyor piyasa. Şuan da 26 buçuk lira bizim bölgemizdeki fındığın elli randıman fındığın bedeli ama biz bunu 23 liradan veremiyoruz. 23.25, 22.75 civarında bir fiyat oynanıyor ki çok anormal bir fiyat. Şimdi piyasaya tekelleşmişler burada kesinlikle ve kesinlikle bir tedbir alınmalı devletin alacağı tedbiri bilmem ama fındık bu milletin milli ürünü. İstiklal Savaşı’nın, Kurtuluş Savaşı’nın bedellerini bu fındık ödedi. Dünyada çikolata dediğiniz zaman fındık olmadan olmuyor. Bademi denediler, fıstığı denediler olmuyor, ama ne yaptılar, en son bu işi tekelleştirdiler. Devlette dedi ki; Toprak Mahsulleri Ofisi… Ama Toprak Mahsulleri Ofisi fındığı adeta almamak için bir duruş sergiliyor. 

En ince ayrıntısına kadar olması gerekeni yapıyor belki de fındığın daha sağlıklı ve kaliteli depolanması için. Ama burada çok enteresan bir şey daha var. Bugün Zonguldak ilini biliyoruz Alaplı’yla Akçakoca sınır. Alaplı’da 2020 yılında bir üretici Toprak Mahsullerine fındığını verecekse 80 kilo gibi bir dönüme 80 kilo fındığını alırız diyorlar. Şimdi hemen onun yanında ki Akçakoca’nın bir köyünü düşünün Alaplı’yla sınırı düşünün burada ki vatandaşta aynı kategoride. Şimdi 2021 yılında Toprak Mahsulleri Ofisi, Ziraat Odası, Düzce Üniversitesi, Toprak Mahsulleri Ofisi dediğiniz gibi Ticaret İl Müdürlüğü, Tarım İl Müdürlüğü, Ticaret ve Sanayi Odası, İhracatçılar Birliği, Ticaret Borsası, FİSKO’dan kurulu bir kurul var. Bu kurul demiş ki 2021 yılında 120 kilo bir dönümde fındık alınabilir demiş. Alaplı’da bu rakam 220 kilo. Yani Akkaya köyü var, orada sınır. Akkaya köyünde ki vatandaş fındığını üretecek 10 dönüm araziden alacak 2 buçuk ton fındık bunun, 1100 kilosunu Toprak Mahsulleri Ofisi’ne verecek yan tarafta Alaplı var, Alaplı 2 buçuk tonunu verecek yüzde 10 da artı bir tolerans tanıyorlar. Şimdi Bu Akçakoca’da bakın ben size rakamlar vereyim. Düzce vilayetinde her ilçede değişkenlik gösteriyor. Düzce Merkez 110 kilo bir dönüme Toprak Mahsulleri Ofisine verebilecek olduğu fındık. Akçakoca’da 120 kilo, geliyorsunuz Cumayeri’ne, Cumayeri 158 kilo, Çilimli 129 kilo, Gümüşova 175 kilo. Şimdi Cumayeri ile Akçakoca’nın bir köyü sınır, aynı coğrafyadalar aralarında 100 metre yok. Akçakoca 120 kilo. Çilimli’yle Düzce sınır… Düzce merkezinde alınan teslim edilebilecek satılacak fındık 110 kilo bir dönümde, Çilimli’de dediğiniz gibi 129 kilo bu kadar farklılık olur mu ya? Şimdi üretici fındığını FİSKO Birlik üzerinden eskiden veriyordu, şimdi Toprak Mahsulleri Ofisi devreye girdi, evet peki buraya fındığını satamıyor. Yani 10 dönüm yerden 2 buçuk ton fındık alan bir insan ki, alınıyor bu. Bunun sadece bin yüz kilosunu vermek durumunda. Geriye kalan fındık ne olacak? Tüccara gidecek serbest piyasada. Peki, tüccara gitti ne kadar fındık 23 lira, diğer tarafta ne kadar Toprak Mahsulleri Ofisi’nde 26 lira hava güzel gitti randıman yüksek yani kesintilerle beraber 27 lira geçecek eline, ama fındığının büyük bölümünü veremiyor nasıl olacak. 

Bu ticaret odasındaki komisyona giren adam, hiç dağdan fındık toplamış mı? Tırpanını yapmış mı, dibini kazmışmış mı, filizini almış mı, dağlan, taşlan, toprakta, yağmurla, çamurla özdeşmiş mi? Düzce Üniversitesinde ki bunlar herkes bir şey söylüyor da, burada ziraat odaları ne işe yarıyor Ziraat odası var burada. Ziraat odası şu anda ortalığı ayağa kaldırması lazımdı, burada yanlış bir uygulama var. Vatandaş fındığını teslim edemiyor, satamıyor serbest piyasa da tekelleşme var. Sayın Cumhurbaşkanım; bu Karadenizli sizi seviyor. Biz de seviyoruz, size bu işler nasıl izah ediliyor bilmiyorum, ama ben bu konuyu cumhur ittifakının ortaklarıyla da istişare ettim. Sayın il başkanına sordum, il başkanı da sayın bakanı aradı, bu konuyla ilgili bir çalışma yapılsın diye. Bu konuya dahil oldu, Sayın Fatih Metin ile yapılan görüşmede bir çözüm üretilecek. Fındık sezonu bitiyor, bak işte bürokratın ve sivil toplum kuruluşlarının ne yaptığını, ne ettiğini siyasetçiler takip etmezse, gelinen sonuç ortada. Davul siyasetçinin boynunda AK Parti’nin veya Milliyetçi Hareket Partisi’nin boynunda. Tokmak kimin elinde Düzce Üniversitesi, Ticaret Sanayi Odası, Düzce Borsası, Ziraat Odası, kim vuruyor bunun temposunu kim uyguluyor. Davulu taşıyan değil tokmağı elinde tutanlar. Dayağı yiyen siyasi iktidar, siyasi iktidar efendim dayağı attıran komisyonda olanlar. Peki, bu haksızlık nasıl düzelecek? Bu haksızlığın düzelmesi lazım. Millet inim inim inliyor, efendim fındığa iyi para verin, evet fındığın parası çok kötü olmamakla beraber, yerinde en azından satma, ama satamıyoruz ki veremiyoruz ki. Çare irade siyasi irade bunu bu şekilde yapan bu şekilde adım atan ve bu konularda ön görüsü olmayan yani bunun bu konuyla ilgili bir rapor mu hazırlanmış. 
Tarım İl Müdürü veya buradaki Ticaret ve Sanayi Odası veya buradaki yetkililer ön görülerini siyasetçiye diyecek ki, bakınız burada böyle böyle bir çalışma var, böyle bir sonuç var, bu sonucun ortaya çıkaracağı sebepler budur. Bunda öngörüsü olacak, ön görüsü olmayan oturmasın o makamlarda, çünkü dayağı yiyen siyasetçi. Ama sefayı süren bürokrat veya sivil toplum kuruluşları, efendim eleştirmek kolay. Kaldı ki sebep ve sonuç ilişkileriyle bakalım. Burada Toprak Mahsulleri Ofisi’nin, tarım bu komisyonun aldığı karar, Ticaret Borsası’nın, Fiskobirlik’in, ihracatçı birliklerinin işte Ticaret Sanayi Odası’nın her neyse, aldığı karar sebep ve sonuç ilişkisinden baktığımızda kime yarıyor? Faydası köylüye mi, tarlada çalışana mı, fındığı üretene mi kime fayda kime fayda? Ferrero’ya veya bu işten rant elde eden milyonlarca dolar para kazanan sermayeye. Sonuç benim fındığım değerlenmedi. Ben fındığımı Toprak Mahsulleri Ofisi’ni veremedim, sıkıntı hükümet. Dayağı yiyen hükümet dayağı yiyen siyasi irade. Peki, ne yapılması lazım vallahi ben ne yapılacağını bilmem hani hadiseye baktığımız zaman bir çözüm üretilmesi lazım. Çözümü kim üretecek? AK Parti İl Başkanı, MHP İl Başkanı, AK Partili vekiller, AK Partili bakan ve yönetim bunlar çözüm üretecek. Her sebep her olumsuzluk her bürokrasi her adım üreticinin boynunu büküyor. Kim kazanıyor rant kazanıyor, fındığın tekelini alanlar kazanıyor. 

Karadeniz Bölgesi’ne bakın, Karadeniz Bölgesi’nde geçtiğimiz günlerde Sayın CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu Rize’yi ziyaret etti. Kimler vardı yanında muhtarlar vardı, kanaat önderleri vardı, sivil toplum kuruluşların yetkilileri vardı başkanları vardı hiç tantana da olmadı. İnsanlar çıktılar çayla ilgili veya sıkıntılarıyla ilgili konuları Kılıçdaroğlu’na anlattılar güzel bir diyalog yaşandı. Siyasetin nezaketen olması gereken de bu. Ama Sayın Cumhurbaşkanım Rize senin memleketin, Karadeniz senin memleketin, buradaki meseleye hani Hz. Ömer’in bir derdi var ya, yan ateş diyor yan, sen yanmazsan ben yanacağım. Bu millet sizi seviyor, bu millet en büyük provokasyonların olduğu dönemde, en büyük entrikanın olduğu dönemde, sizin arkanızda durdu. Şimdi sıra sizde, burada AK Parti’nin üyesinden, merkez ilçe başkanlığından, milletvekilinden, bakanından, il başkanına kadar ki, il başkanı bu konuyla ilgili 2 günden beri çok hızlı bir temas ve organizasyon içerisinde bir çözüm üretecek. 250 kilo 200 kilo bir dönümde fındık elde eden vatandaş, 110 kilosunu veriyorsa, bu vatandaşa bunu, zaten fındığın en ince detaylarına kadar işlettirip de, en standartların en uygununa getirdikten sonra Toprak Mahsulleri alıyor, buna da alıştı insanlar. Evet, olması gereken belki de o, evet olması gereken o tamam kabul, ama gel gelelim fındığı veremiyoruz, fındığı veremiyoruz. Niye rekolte, niye 110 kilo alıyoruz. Efendim diyorlar, ‘fındık alım noktasında siyasetçilere bilgi verirken oradaki yetkililer Tema’nın yetkilileri. Efendim geleni geri çevirmiyoruz ya, adamı getirmiyorsun ki zaten, 110 kilonun üstünde bir şey vermiyorsun ki adama, geri çevrilsin adam 10 dönüm ÇKS var, fındık teslim edecek bin yüz kilo getiriyorsun, bin yüz yirmi beş kilo getirmiş, onu alıyoruz yüzde 10 tolerans yapıyoruz. 

Hikayeyi görüyor musun? Siyasetçiye verilen bilgi, bu bürokrata ve idareciye siyasi iradeyi göstermezseniz sizinle oynar. Genel Kurmay Başkanı makamına gelinciye kadar emrediyor, eğer siyasetçi ona emredemezse, Genel Kurmay Başkanı’ndan sonra da emretmeye başlar siyasetçiye. Onun için AK Parti İl Başkanı Mustafa Keskin’in ve MHP İl Başkanı İlhami Caboğlu’nun burada bir gayretleri var. Bu meselenin çözümlenmesi ve çözülmesi için lütfen AK Parti’nin tüm birimleri MHP’nin tüm birimleri Cumhur İttifakı’nın tüm birimleri bu size sadakatle samimiyetle muhabbetle bağlı olan Karadeniz insanının 8 milyon insanın kaderiyle ne bürokratla, ne sermayeyle oynatmayın.