Öncü Medya Grup Genel Yayın Yönetmeni Sadullah Ünsal’ın hazırlayıp sunduğu “Kitabın Ortasından programına dün akşam AK Parti İl Başkanlığı adaylığı için adı geçen Düzcespor Başkan Vekili Erkan Seçkin konuk oldu. Seçkin, hakkında merak edilenlerden Düzce için yaptığı çalışmalara, siyasetten spora kadar birçok konuda önemli açıklamalarda bulundu.

Ben her şeye aday olan birisi değilim”

Kendisine yönelik yapılan “Her yere aday oluyor” eleştirilerini yanıtlayan Seçkin, şunları kaydetti:

“Ben her şeye aday olan birisi değilim. Kaldı ki bu da bana yakışacak bir durum değil. Benim hedefim bellidir, o hedefler doğrultusunda 2015 yılında milletvekilliği adaylığım vardı ve milletvekilliği benim hedefimdi. Allah bana bunu nasip etmedi. O günkü şartlarda milletvekili arkadaşlarımız bu gururu yaşadı. 2018 yılında da adaylık başvurusunda bulundum, ama nasip olmadı. Dolayısıyla her şeye aday olan birisi değilim. Bunu halkımız açısından da yanlış anlaşılmamak için bu açıklamayı yapmak zorunda kaldım.”

2015 ve 2018 yıllarında AK Parti’den milletvekilliği aday adaylığı başvurusunda bulundum”

“Benim ‘her yere aday olan’ bir kimliğim yok” diyerek konuşmasını sürdüren Seçkin, şu ifadelere yer verdi: “Ben AK Parti’ye 2015 ve 2018 tarihlerinde milletvekili aday adayı başvurusunda bulundum. Dolayısıyla her şeye aday olmaktan kasıt, ben belediye başkanlığına da aday olabilirdim, belediye meclis üyeliğine de aday olabilirdim, il genel meclisine de aday olabilirdim; o zaman diyebilirdiniz ki, Erkan Seçkin her şeye aday. Ben ideal ve hedefleri doğrultusunda hareket etmeye çalışan, onun ile ilgili söylemlerini ve eylemlerini yerine getirmeye çalışan bir kişilik ve karakterdeyim. Dolayısıyla o haberde her şeye aday kısmına katılmadığımı ve kabul etmediğimi söylemek istiyorum. Diğer arkadaşlara da bu konuda eleştiride bulunmak istemiyorum. Onlar da demokratik, hür haklarını kullanarak aday oluyorlar. Bu süreçte de bir yere taliplerse onlara başarılar diliyorum, çıktıkları yolda Allah yollarını açık etsin diyorum.” 

Ben bu topraklara hizmet edebilmek için Düzcespor’a yönetici oldum”

Bugüne kadar Düzce’ye birçok ünlü kişi getirdiğini ve doğduğu bu topraklara hizmet edebilmek için Düzcespor’da yönetici olduğunu kaydeden Seçkin, sözlerine şu şekilde devam etti:

“Ben yıllardır bu sektörde hizmet ediyorum, siyasi kimliğim de var. Kaç kere beni 5-6 ay içerisinde gazetede, televizyonda enformasyon ve lansmanı yapılan bir kişi olarak gördünüz? Görmediniz. Yapmadım çünkü. Bakın; bunları ne kadar söylemek doğrudur ama Erkan Seçkin’in Düzce’deki kültürel faaliyetlere verdiği destek 5- 6 yıldır var. Bir gün ismim çıktı mı? O kadar sanatçı, o kadar tiyatrocu, o kadar Türkiye Cumhuriyeti’nde yaşamış ve takdir görmüş ünlü kişileri Düzce’ye getirmiş kişi olarak bir gün haberimi duydunuz mu? Hayır, duymadınız. Düzcespor Yönetim Başkan Vekili olduğum günden beri de biz hep şunu söylüyoruz; ‘Ben Başkanımda dahil olmak üzere bütün yöneticilerimizin Düzce’de doğmuş ve Düzce’ye hizmet eden insanlar olduğumuz için, bizim doğduğumuz topraklara hizmet etmek boynumuzun borcu olduğundan dolayı bu görevi devraldık. Düzcespor’un durumunu biliyorduk. Geçmiş yönetimlere de yapmış oldukları hizmetlerden dolayı da teşekkür ediyorum. Bugün Düzcespor’un borcu olmayan bir yapısı var. Bu kötü bir şey mi?” 

Düzceli birçok genci işe yerleştirdim”

Düzceli birçok kişiyi devlet kurumları ve özel sektörde en üst görevlerde işe yerleştirdiğini de anlatan Seçkin, şöyle devam etti:

“Ben kendisini gizleyen, eğer geniş bir hareket alanı varsa, bir gücü varsa, bunu başkasından saklayan bir kişilik olmadım hiçbir zaman. Elim kolum nereye uzanıyorsa, ben destek vermeye çalıştım. Benim yardımcılarım milletvekilleri oldu, belediye başkanları oldu. Kim referans oldu bunlara? Yani diyecekler ki, kendisine yapamadığını başkasına nasıl yaptı. Bugüne kadar Ankara’da çok iyi görevlere gelmişte, 2 kişiyi bir yere yerleştirmiş bir insan var mı başka? Ama benim var. Her zaman ararlar, sorarlar, gittiğimde de her zaman hürmetlerini esirgemezler. Bir Düzceli olarak kendilerine yakışanı yapıyorlar onlar. Biz sadece vesileyiz. Benim haberim olduğu her şeyde, elimden geldiği kadar mücadele etmeye gayret gösteren bir kardeşinizim ben.” 

Düzce’ye spor kampüsü kuracağız, bu yönde çalışmalarımız sürüyor”

Düzce’de sporu geliştirmek için önemli adımlar attıklarını, bu adımların bir tanesinin de Düzce’ye bir spor kampüsü olduğunun altını çizen Seçkin, bu konuda şu görüşlere yer verdi:

“Bizim Düzcespor’un mevcut tesislerinin yanında, bir spor kulübünün yeri var. Yeri kendi tesislerimize kattığımızda, Türkiye’de hemen hemen sadece 2-3 tane ilde olan çok büyük bir spor kampüs alanı olacak. Bu kampüste neler yapılacak? Burada bir spor akademisi kurulacak. Bakın Düzce Üniversitesi olan ve kapasitesi yüksek olan bir üniversitesi olan bir şehir. Turizm yönünden çok zengin bir yapısı olan, sanayi yönünden baktığınız zaman İstanbul ve Ankara gibi iki metropol şehrin ortasında çok önemli bir konumda olan bir şehir. Dolayısıyla bu nitelikte ki bir şehrin sportif anlamda da faaliyetlerinin en üst seviyede olması gerekiyor diye düşünüyorum. Düzce’den sporcu yetiştirilmesi için bir alt yapı hazırlamaya çalışıyoruz biz. Bunun amacı ne biliyor musunuz? Bizim Düzce’deki gençleri kurtarmak asıl amacımız.” 

AK Parti İl Başkanlığı için Belediye Başkanı ile benim bilgim dışında görüşülmüş olabilir”

“Seçkin AK Parti İl Başkanlığı için Düzce Belediye Başkanı Dr. Faruk Özlü ile görüştü” iddialarına da cevap veren Seçkin, son olarak şunları söyledi:

“Ben AK Parti İl Başkanlığı için gidip kimseyle görüşmedim, kulis çalışması yapmadım. Benim öyle bir çalışmam olmadı. “Oldu” diyen çıksın yüzüme karşı söylesin. Ama açıp bana sordular, ben de dedim ki, ‘Bizim orada bir başkanımız var, o başkanda görevini yapıyor, o da benim arkadaşım.’ Bakın bu görevi yapabiliyordur, yapamıyordur. Bunun kararını verecek olan merkezi otoritedir, Düzce kamuoyudur. Buna müdahale edebilmek benim haddim değil. Dolayısıyla ben kendimle ilgili olanı söylüyorum. Ben hiçbir görevimde ben bunu yapayım mı, çelme çakayım, kendime yer açayım diye bir kişilik, bir karakter oluşturmadım. Ama derlerse ki “Erkan gel, bu görev senindir”, ben buradayım, bir yere kaçmıyorum. Bir görev verilirse de layıkıyla yaparım. Benim için “Belediye başkanıyla görüşüldü” denen konunun benim bilgim haricinde gelişmiş olabilir. Bunu da muhataplarına soracağım. Dolayısıyla insanlar yanlış yönlendirilmesin.”