Düzce Üniversitesi’nden yapılan yazılı açıklama ile, Düzce’nin kalkınmasına katkı veren projeler üretmek üzere kurulmuş olan ve sadece bu yönde çalışmalarını yoğunlaştırmak isteyen Üniversite hakkındaki bu tür iddialarla çalışmaların engellendiği, ardı arkası kesilmeden tek taraflı iddialara yer verildiği ve Üniversitenin  haksız ve gereksiz şekilde yıpratıldığı kaydedildi.
Açıklamada;
Her üniversitede süre gelebilen, yargının denetimine açık olan işlemlerin mobbing olarak tarif edilmesi ve mahkemeler bu yönde karar veriyorlarmış gibi yansıtılması eğer bilgisizlik değilse bir saptırma niteliği taşıyabilmektedir. İdaremizce yapılan hiçbir işlemde hiçbir kasıt bulunmadığı gibi her işlemin temel kaynağının Rektörlük olarak belirtilmesi, işlemler ilgili birimlerince yapıla geliyorken, Üniversitemizden bilgi alınmadan kamuoyu nezdinde farklı durumlar varmışçasına açıklamalara yer verilmesi üzüntü vericidir. Gelinen en son noktada, Üniversitemiz öğretim üyelerinden biri hakkında da basında çeşitli haberlere yer verildiği görülmektedir. Bu anlamda aslen hak ve özgürlükleri korumak yükümlülüğünde olan bir sendikanın, Rektörlük seçimleri öncesinde başlattığı çeşitli kampanyaların hala devam etmesi, ulaşıldığı iddia edilen bazı bilgi ve belgeleri gereğinin yapılması üzere resmi olarak Üniversitemize iletmek yerine basın ve internet sitelerine verilmesinin tercih edilmesi, aslen kişilere değil Üniversitemize, dolayısıyla Düzce’ye zarar vermektedir. Bu hususların, geçen sürece rağmen artarak devam ettirilmesinin Türkiye’nin dört bir yanından Üniversitemize gelecek öğretim elemanı ve öğrencileri olumsuz etkileyebileceği, bundan da Düzce’nin ve Düzceli’nin zarar görebileceği ortadadır, denildi.