Kamu Emekçileri Konfederasyonu (KESK)’e bağlı Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Genel Sekreteri Pınar İçel ve Mali Sekreter Ali Önel Düzce’de düzenledikleri basın toplantısında, sağlık çalışanlarının sıkıntılarını bir kez daha gündeme getirdi. Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası İl Temsilcilik binasında düzenlenen basın açıklamasında Düzce’nin sağlıkta yaşadığı sıkıntılara parmak basıldı.
 
“Düzce’de birçok branşta ya hekim yok”
“Düzce’de birçok branşta ya hekim yok ya da çok ihtiyaç duyulan branşlarda hekim eksikliği var.” diyen Genel Sekreter Pınar İçel, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Ancak bir türlü siyasiler bu konuya yeterince çözüm bulamamaktadır. Hatta Düzce Tıp Fakültesinde acil servisin neredeyse çalışamaz duruma geldiği Düzce kamuoyuna yansımıştır. Hem devlet hastanesi hem Düzce Tıp Fakültesi Hastanesi’nde hala hekim sıkıntısı devam etmektedir. Tüm ülkede olduğu gibi Düzce de de hemşire, sağlık memuru, çevre sağlığı teknisyeni, laboratuvar ve röntgen teknisyeni, ebe, tıbbi sekreter, memur ve hizmetli eksikliği mevcuttur. Yıllarca taşeron olarak adlandırılan güvencesiz çalıştırılan arkadaşlar birçok hak kaybıyla kadroya alınmış ancak kamu hizmeti memur eliyle yürütülmesi gerekirken çok ucuz şartlarda çalıştırılan, güvenceleri yeterince olmayan arkadaşlarımız eliyle yürütülmeye çalıştırılmaktadır. Yine devlet hastanesi ve üniversite hastanesinde yetersizlik devam etmektedir.”
 

“Şiddet durmuyor”
Sağlıkta şiddetin devam ettiğine dikkat çeken İçel, “Gün geçmiyor ki hiçbir sağlık kuruluşumuzda şiddet görmeyen sağlık emekçisi görmeyelim. Geçen yıl yaptığımız ankette yüzde 60’ların üzerinde sağlık emekçilerinin şiddet gördüğü tarafımızdan tespit edilmiştir.” dedi.
 
“Bunun adı kreş değil sübyan okuludur”
Düzce’de yaklaşık 500 sağlık çalışan olduğunu belirten SES Genel Sekreteri Pınar İçel, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bir kamu kurumunda kreş olmaması kabul edilebilir değildir. Son olarak Sağlık Müdürlüğünün Düzce Müftülüğü ile Merkezde Aziziye ve Kalıcı Konutlarda eski ASM binası için protokol yaptığı duyumunu aldık. Müftülük ile Kreş alakasını kuramadık. Amaç müftülük aracılığıyla kreş açmak ise bunun adı kreş değil sübyan okuludur. Ayrıca Düzce’yi yönetenler Sağlık Müdürlüğü Makam odasına, Bakanlıktan gelenleri birkaç gün ağırlamak üzere milyarları döktüğü Melen ağzı Sağlık Evine yapılan harcamaların gerekçeleri Kamuoyuna detaylı olarak anlatılmalıdır.”
 

“Sayın valilik ve bakanlık yetkilileri bunu kamuoyuna anlatmalıdır”
İçel açıklamalarına özetle şöyle devam etti: “Düzce’de Dünya Bankası tarafından sadece kamuya sağlık hizmeti sunulması için 1999 depremleri sonrası yapılan o zaman SSK Hastanesi olarak hizmete sunulan bina daha sonra Sağlık Bakanlığı’na devredilmiştir. Tabii hiçbir emek olmadığından Sağlık Bakanlığı yetkililerince bu binanın bir şirkete peşkeş çekildiğini düşünmekteyiz. Düzceliler’e ücretsiz sağlık hizmeti sunması gereken bina neden bir kaç kişinin kar edeceği bir ticarethaneye dönüştürülmüştür?  Sayın valilik ve bakanlık yetkilileri bunu kamuoyuna anlatmalıdır. Türkiye genelinde olduğu gibi Düzce’de bir çok Kurum ve Kuruluşta (Valilikten Belediyeye, Sağlık Kurumlarından Okullara kadar) hiçbir Kamu Kurum ve Kuruluşunda 6331 Sayılı yasanın yani İş Sağlığı Güvenliği, Çalışan Sağlığı hususlarında yasanın uygulanmadığını, Denetim görevini üstlenenlerin de görevlerini ihmal ederek Kamu Kurum ve Kuruluşları ile Özel Kurum ve Kuruluşları denetlemediği, yasanın uygulanıp uygulanmadığı konusunda çalışma yapmamaktadır.”